AĞAÇ DEDE: FİDAN SULAMA FAALİYETİ 11.10.2024
Yağış yok ve şu mevsim olmuş fidan suluıyoruz.
Su ve gıda problemi yaşantımıza hızla giriyor.
YETER. ARTIK İRANDAN YA DA BAŞKA BİR YERDEN MÜLTECİ, SIĞINMACI ALMAMALIYIZ.
Artı son yıllarda gelmiş olanların da ülkelerine ya da su zengini ülkelere (Avrupa, ABD, Kanada...)
gitmelerini kolaylaştırmalıyız. "GERİ KABUL" anlaşmasını rafa kaldırmalıyız.
BUNU BAŞARABİLİRSEK NE OLUR:
Doğal kaynak tüketimi azalır. İhtiyaçlar (gıda, giyim, eğitim, sağlık...) için harcamalar ve çevre kirliliği azalır.
İthalat azalır.
Hayat ucuzlar. Coğrafyamızda duruşumuz güçlenir.
GÖÇ ALMAYA DEVAM EDERSEK VE GELENLERİ GÖNDERMEZSEK NE OLUR:
Önümüzdeki yıllarda su ve gıda stresi başlar...
Hayat çok pahalanır, hizmetler aksar, iş bulmak çok zorlaşır, anarşi ve bunalım yükselir...
Bölgemizin yumuşak karnı oluruz.
ORMANALARIMIZI ÇOĞALTMALIYIZ.
Orman çoğalınca su, toprak ve gıda çoğalır.
ÜRETKEN İNSAN SAYIMIZI ARTIRMALIYIZ.
Tüketim azalır. İhracat yükselir.
POZİTİF BİLİMLERİ GÜÇLENDİRMELİYİZ.
Tarım, teknoloji ve sanayi gelişir.
AĞAÇ DEDE: HAYIR. ARTIK MÜLTECİ VE SIĞINMACI ALMAMALIYIZ.
Ülkemizin en öncelikli sorunu bu. "Dört milyon Afgan vatandaşı İran’dan Türkiye’ye gelebilirmiş(!),
Almanya sığınmacılarını Geri Kabul anlaşması çerçevesinde Türkiye üzerinden ülkelerine göndermek istiyormuş (Türkiyede kalırlar)...".
Hayır.
İstemiyoruz.
İktidarı ile muhalefeti ile kabul etmemeliyiz.
Çünkü biz su fakiri bir ülkeyiz.
Onlarda gelirse çok değil on sene sonra sıkıntı çok büyük olur.
Su, gıda, sağlık, eğitim, işsizlik, pahalılık, asayiş...
Krizleri çok fazlaca ağırlaşır ve taşıyamayız...
Mülteci ya da sığınmacı almamalıyız.
Mevcutların da geri dönüşlerini kolaylaştırmalıyız.
Aksi takdirde komşu ülkelere karşı zayıf düşeriz...
Bunalım ve kargaşa çok yoğunlaşır.
Ayrıca. Türkiye bölgen in yumuşak karnı olur.
İran kendini güvene alır.
Bu İran ABD oyunu.
SONUÇ:
Nüfusumuz 85 milyonda sabitlenmeli. Çoğunluk temiz üretici ve olumlu tüketici konumlarına yükseltilmeli (BİTKİ ŞEHİRLER),
pozitif bilimler ve tarım (ormancılık, bitkisel üretim, hayvancılık, arıcılık, balıkçılık...) güçlendirilmelidir.
Üretici insan sayısı çoğalınca, tarım bilimsel çizgide gelişince sanayii ve teknoloji onu takip eder.
Refah olur.
Eğitim ve kültürel seviye yükselir.
Hal böyle olunca nüfusumuz kendiliğinden azalma eğilimine girer.
Ülkemiz en az sorunla ve en güçlü şekilde sonsuza kadar yoluna devam eder. SAYGILARIMLA.