Bu vatan topraklarını canı pahasına savunan aziz şehitlerimiz, gazilerimiz kahraman dedelerimiz. Bu vatanın her zerresinde sonsuza kadar yaşayacaksınız.
Güneş doğduğu müddetçe emanetiniz olan şanlı bayrağımızı gururla dalgalandırmak bizim birinci vazifemizdir. Rahat uyuyunuz.
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE ÇANAKKALE
Çanakkale savaşında 19. Tümen komutanlığı ve savaşın en kritik anlarında “Anafartalar Grup komutanlığı" Yapmıştır.
***
Atatürk savaşa geç girilmesinden yanaydı. Çünkü Almanya’nın durumunu öğrenmek istiyordu. Atatürk Çanakkale de bölgeyi ve ordu hareketlerini iyi bildiği için düşmanın ilk çıkacağı yeri doğru tahmin etti ve karada tutunmadan düşmanı durdurdu.
Bu tahmin, bu askeri dâhilik ve bu mücadele olmasaydı savaş daha baştan kaybedilecekti.
Beşinci ordu komutanı Liman Von Sander’in bölgedeki birlikleri dağıtma ve düşmanı karada karşılama kararını hatalı buldu. Düşman’ın karaya çıkması kolaylaştırılmamalıydı.
Atatürk “Düşmanı karada tutunmadan karşılamalıyız" diyordu. Trablus Garpta düşmanı sahile çıkarmama taktiklerini öğrenmişti. Atatürk'e Göre düşmanın en zayıf anı çıkarma anıydı ve düşman o an vurulmalıydı. Dediğini yaptı. 10 Ağustos günü Anafartalar zaferini kazandıran büyük hücumda Atatürk askerin tamamından önce kendisi siperden çıkarak düşmana doğru hücum etti ve tüm ordu onun ardı sıra hücuma kalktı.
İlk anda (düşmanın şiddetle karşı koyması anında) bazı birlikler geri çekilmeye başladı. Hatta yer, yer panik havası vardı. İşte bu kritik anda Mustafa Kemal Atatürk kaçan askerleri durdurdu. Atatürk işte bu anda “Geri çekilenleri vurun" emrini verdi ve Savaştan sonra “işte kazandığımız an buydu” dedi. Üç gün süren büyük hücumda tüm komutanlara yönelik olarak “İstirahat uykusu aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet vereceğini hepinize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hem fikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk belirtisi göstermeyeceklerine şüphe yoktur” Dedi. Atatürk siperlerine çekilen düşmanlara toparlanamamaları için rahat yüzü göstermedi. Düşmanın Anafartalar’a çıkarma yapacağını gelişmelerden anladı. Düşman taarruz ununun gösteri harekâtı olmadığını, aksine bu bölgeye (Arı burnu – Koca çimen) yerleşme amaçlı olduğunu tespit etti. Kuvvet kaydırdı ve bölgeye yeni birlikler gönderdi. 8 Ağustos 1915 Ağrı dere bölgesinde Şahin sırt ve Conkbayrı’na ilerlemekte olan düşman kuvvetlerinin harekâtını erkenden saptayarak tedbir alınmasını sağladı ve Arı burnu cephesinin düşmesini önledi. Anafartalar savaşında büyük düşman taarruzuna küçük kuvvetlerin bir araya gelerek karşı konulmasını ve komutanlığın da kendisine verilmesini istedi. Komutanlığı aldı. Anafartalar taarruzunda şarapnel parçası kalbinin üzerindeki cep saatine çarptı (Allah korudu), saat paramparça oldu ve göğsü yaralandı. Fakat o an bu yaralanmanın askerin moralini bozabileceğini düşünerek duyulmasını istemedi. Yanındaki subaylara "susun" dedi. Son olarak düşmanın bölgeyi tahliye edeceğini anladı ve hücumla denize döktü. Savaşın en kritik anında bütün kuvvetlere (130 bin askere) albay rütbesi ile Anafartalar Grup Komutanı olarak görev yaptı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaralı ve hasta olduğu halde orduya 10 Ağustos günü büyük zaferi kazandırdı.
Zaferden sonra “Fakat ben, vatanım mahvolduktan sonra yaşamamaya karar verdiğim için bu sorumluluğu iftiharla üstlendim” Dedi.