BAY ENERJİ: YABAN HAYAT MEYVELİĞİ FİDAN SULAMA FAALİYETİ
YAŞLI ÇAM AĞACI İLE SOHBET 04.08.2023
Çeşmenin başında boşalmış olan pınar havuzun dolmasını beklerken içimden “Gece fidan sulamak farklı bir güzel! Çünkü insan ve insanların ürettiği cihaz ya da motor sesleri yok.
Doğayı ve suladığınız fidanları daha iyi dinliyorsunuz. Daha iyi anlıyorsunuz, beyniniz dinleniyor…” Şeklinde geçiriyordum ki Yaşlı Çam Ağacı düşüncelerimi okuduğu için olacak hemen lafa girdi.
-Geceleri sulama fikriniz çok güzel.
-Çünkü ve özellikle böyle sıcak günlerde gece fidan sulamanın faydaları saymakla bitmez.
Örnekse: Güneş nedeni ile verdiğiniz suda buharlaşma (eksilme) olmaz. Fidanlar verdiğiniz sudan ihtiyaçları kadar alabilirler. Su kök havuzunda bir süre kalacağı için kökün her tarafı su alır ve kök gelişiminde dengesizlik oluşmaz. Toprak ısısı nispeten düşmüştür ve soğuk su sıcak toprak nedeni ile kökler zarar görmez (kök çürüğü oluşmaz). Bitki şok etkisi yaşayarak strese girmez, güneş olmadığı için su damlacıkları yapraklarda mercek etkisi oluşturmaz ve yaprak lekesi gibi sıkıntılar olmaz… Dedi ve sustu.
Tabii. Hemen Yaşlı Çam Ağacına döndüm ve onun konuşmasını tamamlamak istedim.
-Evet. Artı olarak gece fidan sularken başıma güneş geçmiyor, terlemiyorum. Susamıyorum. Daha dinç oluyorum. Doğayı daha iyi dinliyorum. En ufak bir çıtırtıda bir canlının hareket etmekte olduğunu ya da beni sevgi ile izlediğini fark ediyorum…
Daha önemlisi çalı, çırpı, kozalak yakarak (doğanın doğal gübrelerini yakarak) ortalığı toz duman eden ve genellikle (ne yazı ki) et tüketen piknikçiler olmuyor.
-Suyumuza ortak olan ve hortumu havuzdan çıkararak suyumuzu kesen insanlar olmuyor…
-Lakin kuru otların arasında yürürken bir canlının üzerine basmaktan ve o masum canlının canını acıtmaktan korkuyorum… Diye devam ederken Yaşlı Çam Ağacı tekrar araya girerek konuştu.
-Korkma. Otların tamamı kuru. Sen kuru otlara bastıkça kırılma sesleri çıkıyor ve o sesleri senden çok daha uzakta olanlar dahi duyarak çekiliyorlar. Dedi ve devam etti.
-Lakin dikkat et fidanların diplerine verdiğin sulardan içmeye gelen canlılar olabilir. Onları ezme. Çünkü onların hepsi bir renk, bir anlam ve bir doğa savaşçısı. Onlar eksilirse onlarla birlikte bazı otlar ve çiçeklerde gider. Arılar çiçeksiz, fidanlar korumasız ve doğa renksiz kalır.
Hemen lafa girerek “ama o böceklerden fidanlara zarar verenler yok mu?”.
Yaşlı Çam Ağacı gülümseyerek konuştu.
-Doğada o kadar muazzam bir denge var ki. Dedi ve açıklamasını sürdürdü... DEVAMI VAR.