AĞAÇ DEDE: MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ İLE AKİN KÖYÜ FAALİYETİMİZ 25.04.2025
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tüm imkanları ile (çocuk gelişimi, güzellik, grafik tasarım, yiyecek içecek...)
AKİN köyündeydi; fidan dikimi ve eğitimi ile ben onların faaliyetlerine iştirak ettim.
AKİN KÖYÜ İLKOKULU MÜDÜRÜMÜZ "AHMET BAKAR" ÖĞRETMENİMDEN BAHSETMELİYİM:
Ona "burada fidan yetişmez" demişler.
O da "ben yetiştiririm" demiş.
Okul bahçesine 20 kamyon civarında toprak getirtirmiş...
Sonuç mükemmel. Ben bu gün okula (30 civarında öğrenci olduğu için) 60 fidan getirdim.
Öğretmenimiz "mezarlığı da ağaçlandıralım". dedi.
"Tamam" dedim...
Bu ara öğrencilerin %90 kadarı Suriyeli kardeşlerimizin çocukları.
Çok güzel uyum sağlamışlar.
Sevindim.
Buna karşılık yerleşik ailelerin köyleri terk etmiş olmasına da üzüldüm.
Şehirlerden tekrar köylerimize göçmeliyiz.
Evet. Önce emekliler köylere gitmeli.
Oraları şenlendirmeli. Ardından gençler de gelecektir...
EMEKLİ Mİ OLDUK. YA DA GİTME İMKANIMIZ
VARMI? TEKRAR KÖYLERE GÖÇMELİYİZ!
Anadol'umuzdaki dağlar çıplakken, apartman bahçeleri, bağlar, bahçeler, tarlalar bakımsızken, su, yol ve tarla kenarları çıplakken, gıda ve su sıkıntısı günden güne yükseliyorken bizim çalışkan olmamak gibi konforumuz ve konforlarımız olmamalı.
Bizim dinimiz "çalış" diyor.
"Kıyamet kopuyor olsa dahi elindeki fidanı dik" diyor.
Dağlarda orman olmayınca börtü, böcek ve insanlar susuz, gıdasız ve korunaksız kalıyor. Kul hakkına (yaşam hakkı) ve emanete karşı KÖR oluyoruz.
Önce temel kul hakkını oluşturan ve emanet olan TABİATI (Ormanları, temiz suları, verimli toprakları, bitki ve canlı çeşitliliğini) korumalı ve geliştirmeliyiz.
Aksi durumda hem bu dünyamız hem de öteki dünyamız CEHENNEM olur...
Kılacağımız namazlarsa gösteriş ve nafile olur...
SONUÇ: Lüksten israftan uzak durmalıyız, çok çalışmalıyız, tarımın (orman, bitkisel üretim, hayvancılık...) bütçesini, bilgisini ve iş gücünü büyütmeliyiz...