Sayın Devlet Bahçeli 25 Ekim Salı günkü grup toplantısında uzun bir konuşma yaptı. Konuşmasının hepsini dinleme fırsatım olmadı fakat konuşmanın hepsini okuma fırsatı buldum. Konuşma metnindeki dört cümleye takıldım ve anlamaya çalışıyorum.
“Cumhurbaşkanını seçen Millettir, bu Milletin adı Türk Milletidir.” Bu cümlenin aksini idda etmek mümkün mü? Kimin Cumhurbaşkanı adayı olabileceği, eğitim durumunun ne olacağı, seçilebilirlik vasıflarının neler olacağı ve kaç yıl süre ile seçileceği Anayasanın ilgili maddesinde belirtilmiştir. Zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlememiş, 40 yaşını doldurmuş, Üniversite mezunu herkes aday olabilir. Seçim sonuçlarında % 50+1 oy alan aday Cumhurbaşkanı olarak Ülkemize 5 yıl süreyle hizmet eder. Dolayısı ile Cumhurbaşkanının Türk Milleti seçer.
“Cumhurbaşkanlığı, yapboz tahtası, deneme yanılma sahası değildir.” Sayın Bahçeli, Yüce Makamı kim yapboz tahtası yapmaya çalışıyor, kim öyle bir hadsizlik yapabilir ki? Fakat diyorsanız ki, bizim destek verdiğimiz aday her yere çok yakışır, özelliklerine ve donanımına hiç kimse erişemez, bir başkası gelirse veya seçilirse Ülkemizi çok büyük tehlikelere muhatap eder diye bir korku taşıyorsanız, bence doğru değil. Evet Cumhurbaşkanlığı makamı çok yüce ve Ulusumuzun onurunu temsil eden bir makamdır, deneme yanılma sahası ve yapboz tahtası değildir.
“Cumhurbaşkanlığı, staj yapma yeri, acemi eğitim alanı değildir.” O Makama seçilen hiç kimse staj yapmadı, acemi eğitim alanı olarak kullanmadı, acemi eğitimi genellikle Askeri Kışlada olur. Cumhurbaşkanlığı makamında çok donanımlı danışmanlar ve çok tecrübeli bürokratlar görev yapmaktadır. Şayet staj yapma yeri olarak kabul ediliyorsa, şimdiye kadar görev yapanlar ve seçilen Cumhurbaşkanlarının tamamı stajlarını orada tamamlamışlardır. Destek verdiğiniz Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan dahil
“Cumhurbaşkanlığı, yalvarmayla, yakarmayla, sızlanmayla, el avuç açmayla oturulacak bir makam değildir.” Tabii ki aksi iddia edilemez, sadece seçilme şartlarını oluşturduktan sonra Halk tarafından seçilebilmek gerekiyor. Kamuda hizmet etmek kimsenin tekelinde değildir, hiç kimse ve hiçbir Kurum burası bana ait, buranın yöneticisi sadece ben olmalıyım diyerek başkalarını kıskanma hakkına sahip değildir. Devlet kademesinde görev alacaklar, seçimle veya atama yolu ile Anayasanın ve Yasaların öngördüğü yetki ile belirlenir, görev süresi bitince yeni seçilenler veya atananlar görevi devam ettiririler, çünkü Devlet’te devamlılık esastır. Aksi idda edilemez.
Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme sistemimizi yok etmiş olsaydı, okuduğumu anlamaz ve düşündüğümü yazamazdım. Her söylenene biat eder, aykırılık yaparak eleştirel hakkımı kullanamaz ve karakterime uymadığı halde siz bilirsiniz efendim diye yalakalık yapardım.