Türkçe sözlükteki “anlamak” kelimesinin karşılığı, “Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak.
Yeni bilgileri eskileri ile bir araya getirerek başka bilgi edinmek, sorup öğrenmek, birilerinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek” olarak açıklanmıştır.
Tekli veya çoklu sohbetlerde tartışmaya açılan bir konu hakkında, bilginize ve fikrinize ihtiyaç duyulduğunda, karşınızdakilere kendilerinin anlayacağı kadar bilgi verebilirsiniz.
Sizin bilginize ihtiyaç duyarak size başvuran bir kişi daldan dala konuyorsa, sizin bilginiz ve aldığınız eğitimi küçümsüyor veya ciddiye almıyorsa kendinizi paralamaya gerek yok.
Sizi dinleyip, sizden bir şeyler öğrenmek isteyenlere ne kadar mesai harcasanız, ne kadar emek verseniz verin sizi yormaz, fakat bazıları sizin bilginize kıymet vermek yerine kendi ukalalığını sergilemek ve kendi cehaletini size dikte etmek için sizi bulmuş olabilir.
Sizin bilgi vermeye çalışmanız, karşı tarafı, yani görgüsüzü rahatlatmak için gösterdiğiniz çaba, üstelik onun cehlini örtmeye çalışma gayretiniz ve nezaketiniz heba olacaktır.
Cehaleti ve fanatikliği sayesinde bir göreve gelmiş insanların, bilime, hukuka, demokrasiye, insan haklarına, doğaya ve diğer tüm canlılara saygısı olmayacağına göre, sizin ona verebileceğiniz hiçbir şey yoktur. Konuşmalarının tamamına yakınında Ülkesini ve kendisini küçük düşüreceği gibi, maiyetindeki görevlilerin ikaz ve uyarısına da değer vermeden bildiği yolda devam edecektir.
“AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Filistin’i yabancı görenleri İngiliz uykusundan uyandırmaya çalışıyorum. Uyandırabilirsem 100 yıllık narkozdan, bitkisel hayattan uyandırmaya çalışıyorum demiş”. Bu beyefendiye ne anlatılabilir bilmiyorum ama ben kendimi çok uyanık görüyorum, fakat siz ne zaman uyanıp da gerçeği göreceksiniz?
Cumhuriyet’in tüm imkanlarından doyumsuzca faydalanır ve ağız dolusu küfür eder, günümüzde bile cahil olduğunu unutarak bir gecede cahil bırakıldıklarını ve dedesinin mezar taşını okuyamadığını söyler. Erkeklerin yüzde 77’si, kadınların yüzde 92’si okuma yazma bilmiyordu,40 bin köyün 37 bininde okul ve öğretmen yoktu Hacı abi. İnsan yerine konulmadığını unutarak, Cumhuriyet sayesinde yurttaş olmanın değerini yok sayar, her türlü makam ve mevkiye gelebilmek için Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalacağına ant içer, sonra ettiği yemine bağlı kalmamak üzere her türlü usulsüzlüğü mubah sayar.
Büyük nimetlerinden bir kısmını yazmaya çalıştığım, Dünyanın en büyük Liderinin ve arkadaşlarının inşa ettiği Cumhuriyetin kadrini bilmeyenlere “ANLATMAYA ÇALIŞMAK” seni ne kadar başarılı kılabilir.
İstek ve düşüncelerinde inkarcılık olan hiç kimseye harcayacak vaktin olmamalı, çünkü insanın anlama süreci anlamayı istemekle başlar.
Anlamayı istemek için de anlamadığını kabul etmek ve nankör olmamak şart.
Cumhuriyet’in 100. Yılını kutlamayı savsaklamanın, umursuz olmanın, yerel ve ulusalda coşkuyu söndürmeye çalışmanın ve Millet bahçesinin açılışını daha ön plana çıkartmanın masumane yapılan uygulamalar olduğunu asla düşünmüyorum.
“Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak için nabzına değil, onuruna bakın, duruyorsa yaşıyordur”. Che Guevara