Görmek çok farklı bir olaydır, görmek için ya istemeliyiz ya da farklı bir olayın, farklı bir hevesin veya farklı bir arayışın bizi cezbetmesi gerekmektedir. Bakarken görebilmek için de objektif olmak gerekir. İnsanların siyasi düşüncesi vardır, özelleri vardır, inançları ve kendilerine göre değişmeyen yaşam biçimleri vardır. Demek istiyorum ki insanların değişmeyen veya değiştirilemeyen özelleri vardır kabul, fakat bazı hassasiyetleri görmek ve yazmak için kör olmamak lazım.
Senin düşüncene uymayan, karşı cenahtan olanın en ufak hatasını abartılı bir şekilde yazarken, sempati duyduğun tarafın çirkinliğini, üstelik Mahkeme tarafından suçlu bulunmalarının ve hapis cezalarının tescillenmesine rağmen, çıt çıkarmamanı görmemiştir diye düşünmek ve kabul etmek saflık olur. Zira senin sanmadığın kadar görme, anlama, ve idrak etme yetisini kaybetmeyen milyonlar var, ben sadece onlardan bir tanesiyimdir. Hiranur Vakfında yaşanan rezalete iki satır yazı yazamadın, eleştiremedin ama seccadeye basanı yerden yere vurdun, 6 yaşındaki kız çocuğundan daha mı önemliydi senin için? Fatih Erbakan’ın nikah şahitliğini yaptığı, Konya Milletvekili 74 yaşındaki Ali Yüksel’in Üniversite 3. Sınıf öğrencisi ile evlenmesini de görmek işine gelmedi. Allah, Peygamberleri, Kitapları ve Melekleri insanlığın emrine gönderdiği için, kadın insan olduğu için seccadeden daha kutsaldır. Askerlik bile yapmamış bir Milletvekilinin, Mehmetçik Filistin’e önerisini elin patlayana kadar alkışlıyorsun ama Kamuyu talan edeni, insanlar arasında nefreti yaygınlaştıranı gözün görmüyor mu? Ülkemiz Filistin için yas ilan ederken, Arabistan dünyanın en büyük festivalini yaptı yine görmedin. İnanmamı umuyorsan, görmediğimi düşünüyorsan ve senin için dosdoğru dememi bekliyorsan, yanılıyorsun hacı abi. “Akrabanızın aleyhine olsa bile şahitliği doğru yapın” ayetini okuyorsun ya, görerek, anlayarak, tekrar oku.
Siyasetin ta göbeğine giren Diyanet tepkisiz kalınca, daha doğrusu bu davranışı onaylar gibi görününce, Cumhuriyet’i, Diyanet işler Başkanlığını kuran ve oturduğu makamı borçlu olduğu Büyük Atatürk’ü hutbede anmadığına göre, sen de izlerine bastığın için doğruları göremezsin. Cumhuriyetin 100.yılı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 85. Yılında, yani 10 Kasım 2023 günü okuyacağınız hutbede Atatürk ismini yine ağzınıza alacağınızı düşünmüyorum, umarım beni yanıltırsınız.
Cumhuriyetin sunduğu olanaklardan en çok faydalanan, rüyasında bile göremeyeceği saltanat, şatafat ve görgüsüzlüğü Cumhuriyet sayesinde yaşayanlar, Cumhuriyetin içini en çok boşaltanlar ve yok etmeye çalışanlardır. Çaresizlik ve yokluk içinde Cumhuriyet’i kuran büyük Atatürk ve Silah arkadaşları, Anadolu’yu istila eden düşmanı oturduğu yerde beddua ile değil, akıl, bilim, öngörü ve vatan sevdası ile Cumhuriyete dönüştürdü sonra bizlere emanet etti. Büyük Atatürk, ölümünün 85. Yılında saygı ve minnetle anıyor ve gösterdiğin hedefe yılmadan ilerliyorum.
“İnsan kalbinde ne taşırsa, dünyayı da öyle görür” Goethe