Samimi olabilmek için, kendi özünüze dönmek ve doğal olmak lazım.
Olmadığınızı, yapamadığınızı, içinizden gelmeyeni ve kalitenizi, net bir şekilde ifade edin, karşınızdakileri yanılgı içinde bırakmayın.
Samimi olduğunuzu hissettirdiğiniz anda, size nasıl davranacaklarını, sizin nasıl bir kişiliğe sahip olduğunuzu ve size nasıl bir görev verileceği konusunda pozitif düşünce oluşacaktır.
Sosyal medyada ve gerçek hayatın içinde insanların nasıl da yapmacık tavırlar takındığını görmekteyiz.
Kerhen bir araya gelmeler, istemeden yapılan gülücükler, görünce boynuna sarılıp iltifatlar, ayrılınca insanlık dışı söylemler ve olmadıkları şey olmaya çalışmaları sadece sırıtıyor. Başkalarına güven duymayan, eski olumsuzlukları sürekli gündemde tutan, hem birlik olmaktan bahseden hem de kin kusan birlerinin samimi olduğundan nasıl emin olabilirsiniz? Bulundukları makamı kaybetmemek için yapmadıkları şaklabanlık kalmayan, toplumu ve seçmeni kandıran, verdiği sözü tutmayan, dini çıkarı için kullanan, harcamalarında kamu hakkı tanımayan ve insan sevgisi olmayan birisinin samimi olama ihtimali ortadan kalkar.
Samimi olmayan her davranış, yapmacık ve sulu bir görünüm arz eder.
Bundan dolayı ki etkili bir lider ve etkili bir eğitimci, ancak samimi ve sözünde dürüst olan insanlar içinden çıkmaktadır.
Samimiyetten mahrum bir kişi, dünyanın her yerinden kişisel eğitim sertifikası alsa bile güvenilir ve emin olamaz.
Çıkarları ve menfaati uğruna içinde bulundukları her bir gruba, “Biz sizinle beraberiz, diğerleriyle görünmemize aldırmayın” derler.
Yapılan her toplantı ve konuşmayı aleyhine olduğunu zanneder, herkesten şüphelenir, kimseye güvenmez.
Gizli iş çevirir, rakibini zayıflatmak için beceriksiz ve pısırık insanlara iş veya makam teklif eder, verdiği sözleri yerine getiremeyeceğini bildiği halde muhataplarını inandırmak için sık sık yemine başvururlar, bu tür insanların özgüven eksikliği, yaşamlarının her alanında hissedilir.
Samimiyetin tesirli olması, din, dil, ırk, etnik yapı, yaşam biçimi, siyasi düşünce ve sosyal yaşamı öcü olarak görmekle değil, sadece insan olmakla mümkün olur.
Liderlerin rakiplerine karşı yaptığı hakaret ve küfürden sonra, siyaseten söylemek zorunda kaldım deyip sonra sarılmaları samimi bir yaşam biçimi olabilir mi?
Tüm insanların çevresinde samimi olmayan ama gerçek dost gibi davranmaya çalışan ve yüzü kızarmayanlar vardır.
Hayatımın hiçbir evresinde sevmediğim bir insana seviyormuş gibi davranmadım, hep samimi oldum ve kendisinden rahatsız olduğumu hissettirdim.
Gerçekten kırılmışsam toplum içinde bile elimi uzatmayıp es geçmişimdir, bu davranışımı kabalık olarak değerlendirenler, özümü ve yaşananları fark edemedikleri için veya yapılan saygısızlıklara vakıf olmadıkları için öyle düşünmeleri gayet normal.
Özetlemem gerekirse, hiç kimseye layığından daha fazla değer vermemeye çalışıyorum, şayet şahsıma da aynı uygulamayı yapabilirlerse, yanlışımdan dolayı bana tavır alan olursa, beni görünce kafasını çevirirse, işte o zaman samimi olduklarına inanırım.
İnsan yaşadıkça öğrenir diyorlar ya, gerçekten çok doğru.
Hiç kimse için ben onu çok iyi tanıyorum, “mükemmel veya ondan uzak dur” dememek lazım, çünkü tüm insanların birden fazla yüzleri vardır.
Büyük Atatürk ne güzel söylemiş.
Samimiyetin lisanı yoktur.
O, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır.
“Ölene kadar diye başlayıp öğleyin terk edenler samimi olamazlar ve hiçbir zaman inanmayın”. Faruk Ergan
İhsan Görücü
EY DEİST! YOKTAN YARATAN YENİDEN YARATAMAZ MI? !
Mustafa Göçer
ARGOS BULUŞMASI
Çınar Can Özyürek
KARANLIĞIN İÇİNDE BİR GÜN
Mustafa Cengiz
LİGDE 12 HAFTADA KAYSERİSPOR!
Faruk Ergan
AN MESELESİ.
Mustafa Cengiz CENK MEYDANI
SEVDİKLERİNİZ KIYMETİNİ BİLİN...
KADİR DAYIOĞLU
HIZLI TREN NE DURUMDA?
Mustafa Mete ÖZPINAR
KUR’AN İNSANLIĞI YAŞATIYOR
Süleyman Kocabaş
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE SİYASİ PARTİLERİN VATAN BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTLERİYLE “İŞBİRLİĞİ ANLAŞMALARI”
AHMET KARAASLAN
DOKTOR DER Kİ