Hayatım boyunca tüm inançlara saygı duydum, hiç kimsenin tercihlerine, siyasi görüşlerine, yaşam biçimlerine, geleneklerine, örflerine ve kıyafetlerine hakaret etmedim, etmemde. Kendime olan nezaketim ve saygım zirvede olduğu için karşımda olan herkesi insan olarak, Allah’ın yarattığı en yüce varlık olarak görürüm. İnsanların dışında yaratılmış diğer tüm canlılara da sevgi ve şefkatim sınırsızdır, bundan dolayıdır ki yapılan tüm avcılıklara da hoş gözle bakamam.
Sizin inanmakta ve savunmakta sınır tanımadığınız bir siyasi lidere ve onun parti programına, yaptığı talana, savurganlığa, kamu hakkı yemesine, kayırmacılığa, inandığı tüm değerlere ben de inanmak ve savunmak zorunda değilim. Aynı zamanda benim yaşam biçimim, düşüncem, arkadaş çevrem, inandığım ve inanmadığım konular, okuduğum yazar, beğendiğim akademisyende senin hakaretine maruz kalmamalı, küfür etmemelisin. Özünde olmadığı halde dilinde olan, “yaratılanı severim yaratandan ötürü”, “iki lafının biri hakkını helal et”, daha birçok riyakarlığı terk edersen, kazancının vergisini verirsen, haksız yere beytü’l-mala el uzatana en şiddetli bir biçimde karşı çıkarsan, israf kokan sofralara daveti geri çevirirsen, kalemini düzgün kullanırsan, biraz daha insanlaşarak, bu aziz vatanda birlikte yaşamaktan mutlu oluruz.
Senin gibi düşünmeyen, senin inandığın şeylere inanmayan, senin siyasi görüşünü savunmayan, senin doğrularının sadece seni bağlaması gerektiğini, aksini savunman diğer insanları rahatsız ve huzursuz ettiğini bilmiyorsun. Sana ve ağana itiraz eden insanları, Zındık, İblis, Firavun, Yahudi, Hıristiyan, Cehennemlik diye itham ediyorsun. Sanki senin mahiyetindeymiş gibi, Cenneti ve Cehennemi dağıtarak sefihleri, cahilleri kendine tabii ediyorsun ve inanç sömürüsü yapıyorsun ya, bak yüce Allah ne diyor. Bakara Süresi 62. Ayet “Şüphesiz iman edenlerle, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiilerden, Allah’a ve ahiret gününe inanıp da Salih amel işleyenler var ya, artık onların mükafatı Rableri katındadır. Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar üzüntü de çekmeyeceklerdir.”
Gittiğin yerde insanları aşağılamaktan, ukalalık yapmaktan, biliyormuş gibi yaparak ve kibre kapılmaktan özüne dönmeye fırsatın olmuyor. Düşünme yetisini kaybeden yöneticiler, hayatı boyunca bu ülkeye hizmet eden, alın teriyle kazanan ve hak yemeyen insanlara tabii olarak hakaret etmekten, küfürlü konuşmaktan ve ötekileştirmekten, keyifle oturdukları koltuklarını sağlama alıyorlardır. Allah akıl fikir versin demekten başka ne diyebilirim, inananlar ve inanmayanlar ayrımı yapılmaksızın insan olalım.
“Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı, o halde sen mi insanları inanması için zorlayacaksın”?Kura’nı- Kerim