Sonunda o da patladı.
Hem de resmi bir dille ifade etti.
Türk insanını, sanayicisi yok sayanların suratına tokat gibi patlattı hem de.
Sanırım bu da Sanayicinin “Yiter Gaari” versiyonu oldu…
Sanayi Odası başkanı Mehmet Büyüksimitçi'den bahsediyorum.
Sanırım sanayicinin, üreticinin durumu en iyi o biliyor.
Kimin hangi şartlarda üretim yaptığını, ihracat gerçekleştirdiği, yatırımların ne halde gerçekleştiğini.
Zaman zaman kendisini bu köşede ağırlıyoruz.
Özellikle 4. ve Yeşil OSB ile ilgili de çabalarını dillendiriyoruz.
Bu kez farklı bir konu ile ilgili kendisini konuk ediyoruz köşemizde.
Bizimde yıllardan bu yana yazdığımız, çizdiğimiz, adeta dilimizde tüy biten bir konu ile ilgili olarak.
Aslında gerçeklere dair.
KİTABIN ORTASINDAN...
Bu kez Kitabın ortasından konuşmuş Büyüksimitçi.
Sanırım onunda canına tak demiş ki..
Bakın ne diyor?
"Suriyeliler gidince batacaksak bugün gitsinler batalım…"
Çok önemli bir söz.
Herkesin içinde tuttuğu ancak dişini sıkıp oturduğu bir dönemde bomba gibi bir açıklama.
Herkesin derdi ama kimsenin dillendirmediği ya da koltuk korkusu yüzünden yanından bile geçmediği bir gerçek.
BÖYLE BİR MANTIK OLAMAZ…
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; "Hiç kimse sayısal konuşmadığı için Suriyeliler giderse burası batacakmış.
Öyleyse bugün gitsinler bugün batar.
Böyle bir şey söz konusu olamaz" dedi.
"Mutlaka Suriyelilerle ilgili seçimden sonra çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum" diye sözlerine devam eden Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Suriye uyruklu insanların belli işlere katkısı olabileceğini ancak 'giderlerse batar' anlayışının söz konusu olmadığının altını ısrarla çizdi.
İHTİYAÇ HARİCİ GEREKSİZ…
Büyüksimitci; "Hiç kimse sayısal konuşmadığı için Suriyeliler giderse burası batarmış.
Evet, belli şeylere katkıları vardır ama ilk 1000 şirketlerimize baktığımızda 37 şirketimiz var.
Bize asıl ciroyu, istihdamı yapan firmalar kayıtlı çalıştırır, bunlarda kayıtsız ve herhangi bir çalışan olmaz.
Bunlar sırf siyaseten söylenmiş geliyor bana.
Belli işlere katkısı olabilir.
Suriyeli veya yabancı çalıştırmakla ilgili devletin bir politikası olması gerektiğini düşünenlerdenim.
Bu çok yanlış anlaşılmaya da müsait.
Bu kısır döngüyü kırmamız lazım.
Mutlaka bununla ilgili seçimden sonra çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Lüzumsuz, gereksiz insanları buraya getirelim demiyoruz ama çoban ihtiyacı varsa çoban, kaynakçı ihtiyacı varsa kaynakçı gibi özel yetişmiş inanlar diyoruz" şeklinde konuştu.
İNSANIMIZI VE EMEĞİ HİÇE SAYARAK…
Biliyorsunuz bu konuda bakanlar dahil, ekonomist, gazeteci bir çok kişi ahkam kesmişti.
Tanımlamaları da aynen şöyle idi:
"Onlar olmasa ekonomi batar, onlar olmasa iş yerleri batar"
Koskoca 100 Yıllık Türkiye Cumhuriyetinde de bir Allah'ın kulu çıkıp dememişti ki;
"Hop noluyoruz ya.
Bu ülke için ölen, canını veren, şehit kanları ile sulanmış bir ülkenin ekonomisini sığınmacılar mı kurtaracak?
Nerede bu ülke için ölenler?
Nerede bu ülke için askerlik yapanlar?
Nerede bu ülke için üretenler?
Nerede bu ülke için yatırım yapanlar?
Nerede bu ülke için vergi verenler?
Nerede bu ülke için…
Soruları uzatabiliriz ama vatan haini, ülkesini satan, ne idüğü belirsiz çapsızlar için bu ülkenin asil evlatlarını bile aşağılayanlara yazıklar olsun…
Nedir bu arap seviciliği?
Türkiye’yi Türklere dar etmek için nedir bu anlamsız dışlama politikası?
GÖRMÜYOR MUSUNUZ?
Türkiye’de hayat pahalılığı arttı.
Görmüyor musunuz?
Duymuyor musunuz?
Bilmiyor musunuz?
Kiralar arttı.
Benzin, mazot, doğalgaz arttı.
Niye mi?
Siz sığınmacılara “40 Milyar dolar ödedik, bir 40 Milyar daha öderiz” dediğiniz için.
Sebze, meyve, yağ, peynir, zeytin, ekmek fiyatlarından haberiniz var mı?
İnsanlar çöpten yemek topluyor.
Kapı kapı dileniyorlar görmüyor musunuz?
Belli bir kesimin işi yolunda, iktidar yanlıların işi tıkırında diye 85 milyonluk ülke gerçeklerine bu kadar kör, sağır ve vurdumduymaz mısınız?
KAYIT DIŞI GERÇEĞİ...
Evet bir gerçek var.
Eskiden Küçük Amerika idik.
Ensar-Muhacir muhabbeti sayesinde Türkiye nerede ise yarı Arabistan oldu.
Suriyeliler sayesinde birçoklarının ikinci hanımı oldu.
Kayıt dışı ekonomi hortladı.
Kara para ve mafya cenneti oldu ülkemiz.
Sayıları bilinmeyen seçmenler sayesinde birileri iktidarını perçinledi.
Ve… Kimse gerçekleri görmüyormuş gibi davranmasın.
Bu ülkenin toprak bütünlüğü tehdit altındadır.
15-20 Yıl sonra doğan çocuklar ile Türkiye’nin Türk kimliği tamamen bozulacaktır.
Yarın birileri “Burası bizim vatanımız” diyerek hem toprak isteyecek, hem parti kuracak meclise girecek, hem de ülke yönetiminde söz sahibi olacaklardır.
Kimse bu sığınmacıların getirdiği tehlikeyi görmüyor mu?
Estirdiklerin terörün farkında değiller mi?
Yarın bir gün bu ülkesinin vatandaşının can-mal-ırz güvenliği daha büyük tehlikeye düştüğü zaman ne olacak?
Artık birileri koltuk sevdasından vazgeçip ülke gerçeklerini lütfen anlasın, anlatsın ve Sanayi Odası başkanı Mehmet Büyüksimitçi'nin çağrı yaptığı noktadan bir an önce 31 Mart sonrasında çözüm için düğmeye basılsın.
Her geçen gün Türkiye’nin, Türk insanını, Türk sanayicisi ve tüccarının aleyhine işliyor.
Ve… Hiç bir şey için geç değil…