TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde Yetişkin Eğitimi Araştırması, 2022 yılı sonuçları açıklandı.
Türkiye'de yaygın eğitimin geçmişine dair çok fazla uzağa gitmeden Cumhuriyetimizin 101.Yılına girerken yüzyıllık geride kalan sürece bir bakışla Cumhuriyetin ilk yıllarında adları "Halk Eğitimi" ve "Yetişkin Eğitimi," daha sonralarında da 1950'li yılların sonu itibarı ile de "Yaygın Eğitim," olarak adlandırılan ya da milli eğitim camiası tarafından tasniflenen ve günümüzde ise "Hayat Boyu Öğrenme" kavramları olarak yoluna devam edile gelen sistem sonuçlarına göre; Yetişkinlerin örgün veya yaygın eğitime katılım oranı %22,9 oldu.
ÖRGÜN EĞİTİM-YAYGIN EĞİTİM
Önce bu ifadenin ne anlama geldiğini açalım.
Eğitim sistemi genel manada ikiye ayrılıyor.
Genel olarak örgün eğitim ve yaygın eğitim olmak üzere tasniflenen gurup içerisinde Örgün eğitim, önceden hazırlanmış ders programları, araç-gereçler ve ortamlar yoluyla, okullarda planlı ve programlı şekilde yürütülerek ve belirli yaş gruplarına göre seviyelerine göre belirlenmiş guruplara ayrılır.
Yaygın eğitim ise örgün eğitime destek olmak üzere oluşturulan daha geniş kitlelere ulaşmayı amaç edinen ve çeşitli eğitim kurumları ile birlikte bu kurumlara sunulabilecek faaliyetlerini kapsar.
Yaygın eğitimin genel manada hedef kitlesi tüm toplum olup, herkesi kucaklamayı ilke edinen ve eğitim sistemine hiç dahil olmamış, şu veya bu şekilde eğitimini yarıda bırakmış, değişik sebeplerle de tamamlamış ya da herhangi bir kademesinde devam eden bireylere, okuma yazma öğretmek, eksik kalan eğitimlerini tamamlamak, kişisel ve mesleki gelişmelerini sağlamak için ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda hayat boyu öğrenme fırsatları sunarak onların kaçırdıkları fırsat eşitliğinden onuna kadar yararlanmalarına katkı sağlamaktır.
İSTATİSTİĞİN KİMLİĞİ…
Öncelikle TÜİK tarafından açıklanan bu istatistiğin kimliği konusunda birkaç ayrıntı paylaşalım;
Yetişkin Eğitimi Araştırması ile 18 yaş ve üzeri fertlerin yetişkin olarak tanımlandığı ve hayat boyu öğrenme kapsamında bireylerin mesleki veya kişisel alanlarda bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla katılmış oldukları örgün veya yaygın eğitim faaliyetleri ile gayriresmî öğrenmeye ilişkin bilgiler derlenmekte.
Ülkemizde ilk defa 2007 yılında yüz yüze görüşme yöntemi ile gerçekleştirilen Yetişkin Eğitimi Araştırması, 2012 ve 2016 yıllarında da uygulanarak ulusal düzeyde ihtiyaç duyulan ve uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir verilerin elde edilmesi sağlanmış.
Çalışmanın son alan uygulaması 2022 yılında gerçekleşmiş.
Araştırmada; bireylerin yaş grubu, cinsiyet, eğitim ve işgücü durumuna göre eğitim ve öğretime katılım oranlarının yanı sıra, eğitim sağlayıcılar ve nedenlerine göre eğitime katılım gibi göstergeler hesaplanmış.
SÜREKLİ ARTAN BİR TREND VAR…
Türkiye'de 18 yaş ve üzeri nüfustan son 12 ayda örgün veya yaygın eğitime katılanların oranı 2016 yılında %22,7 iken, bu oran 2022 yılında %22,9 oldu.
En yüksek katılım %51,7 ile 18-24 yaş grubunda gerçekleşti.
Bunu, %33,2 ile 25-34 yaş grubu takip etti.
Örgün veya yaygın eğitim faaliyetlerine 18 yaş ve üzeri erkeklerin %25,5'i katılırken, kadınlarda bu oran %20,3 olarak gerçekleşti.
EN FAZLA HİZMETLER ALANINDA
Yaygın eğitim faaliyetleri %30,3 ile en fazla hizmetler alanında gerçekleşti.
Türkiye'de fertlerin son 12 ay içerisinde katıldığı yaygın eğitim faaliyetleri Uluslararası Standart Eğitim Sınıflaması: Eğitim ve Öğretim Alanları 2013 (ISCED-F, 2013)'e göre değerlendirildiğinde, ilk sırayı %30,3 ile hizmetler aldı; bu eğitim alanını sırasıyla %15,6 ile sağlık ve refah ve %10,1 ile eğitim takip etti. Tarım, ormancılık, balıkçılık ve veterinerlik ise %1,4 ile son sırada yer aldı.
Yaygın eğitim faaliyetlerinin gerçekleştiği eğitim alanlarına yaş gruplarına göre bakıldığında 18-24, 25-34, 35-54 ve 55-64 yaş gruplarında ilk sırayı hizmetler aldı.
65 ve üzeri yaş grubu ise %28,9 ile sanat ve beşeri bilimler alanında, %28,6 ile sağlık ve refah alanında ilk sırada yer aldı.
İLK SIRADA İŞVERENLER YER ALIYOR…
Yaygın eğitim sağlayıcıları arasında ilk sırada işverenler yer aldı.
Türkiye'de 18 yaş ve üzeri fertlerin katıldığı yaygın eğitimlerin sağlayıcısı olarak ilk sırada %40,2 ile işverenler yer aldı. Bunu, %29,6 ile yaygın eğitim kurumları ve %13,7 ile örgün eğitim kurumları takip etti.
Eğitim alan kadınlarda yaygın eğitim sağlayıcısı olarak ilk sırada %35,7 ile yaygın eğitim kurumları ve eğitim alan erkeklerde ise %46,9 ile işverenler yer aldı.
18-24 YAŞ GRUBU ARALIĞI
Yaygın eğitim kurumları, 18-24 yaş grubunda yaygın eğitim sağlayıcı olarak ilk sırada yer aldı.
Katılımcıların yaş gruplarına göre eğitim sağlayıcılarına bakıldığında ise eğitim alan 18-24, 55-64 ve 65 ve üzeri yaş gruplarında sırasıyla %38,1, %38,1 ve %53,1 ile yaygın eğitim kurumları; 25-34 ve 35-54 yaş gruplarında ise sırasıyla %42,6 ve %44,5 ile işverenler ilk sırada yer aldı.
Yaygın eğitime katılımın en önemli nedeni işini daha iyi yapmak oldu
Nedenlerine göre yaygın eğitime katılım incelendiğinde, ilk sırada %60,7 ile işini daha iyi yapmak yer alırken, bunu %53,8 ile ilgisini çeken bir konu hakkında bilgi edinmek ve %47,1 ile katılmaya mecbur olmak takip etti.
GAYRİRESMÎ ÖĞRENME
Gayriresmî öğrenme en fazla 18-24 yaş grubu nüfusta görüldü.
Bilinçli, ancak daha az organize, daha az yapılandırılmış ve kişinin kendisi, ailesi veya toplum tarafından yönlendirildiği, örgün ve yaygın eğitimin dışındaki öğrenme faaliyetleri olarak tanımlanan gayriresmî öğrenme en fazla genç nüfusta görüldü.
2016 yılında 18-24 yaş grubunda yer alan nüfusun %40,5'i gayriresmî öğrenme katılırken, bu oran 2022 yılında %47,2 oldu.
HAYATI ISKALAMAYIN…
Uzay çağında, sanal alemin esir aldığı bir gerçeklik içinde öyle ya da böyle genel manada geride kalan süreçte eğitim hayatını tamamlayamayanlar için sunulan bu fırsatı kaçırmamak ve hayatı ıskalamamak sizin elinizde.
Her ne kadar Örgün veya Yaygın Eğitime dair rakamsal veriler yüksek olmasa ve yüzde 30-50 arasında gidip gelse de yine de bu alanda fırsat eşitliği sunulması açısından son derece önemli bir çalışma.
Bu çalışmada karşılıklı işbirliği son derece önemli taraflar açısından.
Öğrenmenin yaşı yok.
Herkes potansiyel öğrenci ve öğrenici durumunda.
Bu nedenle okulların Pazartesi günü gerçekleşecek olan resmi açılışları kapsamında bu tür çalışmalar daha da desteklenmeli.