İşte size yine 10 puanlık bir uzman sorusu daha.
“İsrail'in son Filistin saldırısı nasıl okumalıyız?”
Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’ın son gelişmelere dair önemli tespitleri var.
Kulak verelim, bakalım neler neler söylüyor?
BOP VE ARAP BAHARI NE OLUYOR?
Bu konuya dair önemli tespitleri var Tantan'ın.
İşte onun görüş açısı ile gelinen noktaya dair önemli tespitler:
BOP, Arap Baharı’dan sonra “İsrail baharına” mı evriliyor, İsrail’de bir rejim değişikliği olur mu, olursa bölgesel etkileri ne olur? Türkiye; bölgede ve havzada çatışma ortamının sona ermesi için var gücüyle çaba sarf etmelidir.
Türkiye kilit konumda olmakla beraber kalıcı barışın tesisi için ağırlığını ortaya koymalı, bölge ülkelerini etrafında toplamalı, bölgesel kalkınma için bölge ülkeleriyle birlikte askeri, ticari, sosyal ve kültürel alanlarda işbirliğini bir an evvel hayata geçirmelidir.
Bu bakımdan; Karabağ, Kerkük, Kıbrıs, Kırım ve Kosova’nın içinde yer aldığı Misak-ı Milli, TBMM’de ilan edilerek tüm dünyaya Türkiye’nin nüfuz hattı ilan edilmelidir.
İstihbarat teşkilatının modern ve yaygın haber ağlarına sahip olması, yasal altyapılarının güncelliği ülke güvenliği için kritik öneme sahiptir.
Gazze’de yaşananlar nedeniyle Türkiye’nin itidalli tutumuna karşı ülkemiz içinde birçok mevki ve makamda konuşlu, siyasi görünümlü etki ajanları Türkiye’yi ateş çemberine dahil etmeye çabalıyor.
EMPERYALİZMİN AMACI?
Emperyalizmin tetiklediği iç çatışmalarla Afganistan, Pakistan, Irak ve Suriye’nin kurumları ve orduları etkisiz hale getirildi. Emperyalist plan şimdi de İsrail-Hamas çatışması ile bölgemizde sahnelenen oyunun büyük bir parçası olarak işliyor.
Aynı zamanda bölgesel lider vasfını koruyarak içerideki ve dışarıdaki tüm yabancı servislerin kullanımındaki odakları yerle bir edebilir. Bu mücadelede iktidar ve muhalefetin meclis çatısı altında birlikte hareket ederek çalışması önemlidir.
Bizler de güvenlik güçlerimize her türlü desteği vererek Türk kimliğinin bölge ve havzadaki kazanımlarına sahip çıkmalıyız.
Emperyalizm, bu anlayışımızı yıkmak istiyor. Milli kimlikli kurumlar ve devlet altyapısı, yaygın haber ağları, bilgiye erişmiş bir toplum emperyalizme geçit vermez. Türkiye, bu temelde güvenlik mimarlığını inşa ederek milli kimliğini korumalıdır.
OYUNLARA DİKKAT...
BOP ile gelinen noktada yaşananlara dikkat çeken Tantan'ın bu konudaki tespitleri de son derece önemli.
Bakın SİHA'mızın düşürülmesi ile gelinen noktaya dair tespitleri neler?
Bugün ise İngiliz oyununa ABD ve İsrail de destek vererek BOP aracılığıyla dini nasıl şekillendirmek istediğini, vatandaşın inanç özgürlüğüne ipotek koymayı hedeflediğini tüm Kamuoyu bilmektedir.
Dışişleri bakanının “Suriye ve Irak’taki terör unsurları meşru hedeftir” açıklaması olumlu olmakla beraber TBMM çatısı altında Türk Milletinin Karabağ, Kerkük, Kıbrıs, Kırım ve Kosova’yı içine 5K olarak adlandırdığımız bir hatla Misak-ı Milli sınırlarını güncellemelidir.
Türk dış politikasının daha etkili, daha aktif ve öncü bir anlayışla bölgesel kalkınmaya liderlik etmesi halinde kimse buna dur diyemez.
ABD’nin Suriye hava sahasında SİHA’mızı hedef alması, Türk dış politikasında bazı önemli adımların atılması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur. Çuval hadisesini unutmuş değiliz. Türkiye buna sessiz kalamaz.
İcazet alınan sınırlar içinde terörle mücadele edilmez. Türk Siyaseti’nin tek icazet makamı Türk Milleti’dir. Bunun da tecelli ettiği yer TBMM’dir. Bu bakımdan; “5K” TBMM’de ilan edilerek nüfuz hattımız belirlenmeli, kazanımlarımız kaybedilmemelidir.
Güçlü devletin güçlü siyasetle birleşmesi halinde emperyalist kuşağın bu coğrafyada galip gelme şansı yoktur.
ANAYASA'YA DAİR...
Bakın ne diyor son Anayasa ile ilgili tartışmalar içinde Tantan?
Türkiye’nin ihtiyacı devletin temel altyapılarının modernleştirilmesi mi yoksa Anayasa değişikliği midir? TBMM açılır açılmaz “Anayasa” tartışmalarının başlaması Türkiye’nin gerçek gündemini yansıtmamaktadır.
Oysaki; Cumhuriyet sayesinde vatandaşın inanç özgürlüğü bir daha tutsak edilmemek üzere sağlanmıştır. Türk milletine benzeri başka ülkelerde sahnelenen tek tip bir inanç dayatması asla kabul edilemez.
Sonuç olarak Türkiye’nin bir Anayasa değişikliğinden ziyade devletin temel altyapılarını modernleştirmeye, milli kimlikli kurumlara, güvenlik mimarlığını inşa etmeye ihtiyacı vardır.
TÜRKİYE BAŞSAVCILIK KURUMU KURULMALI...
En önemli çağrılarından birisi de şu Tantan'ın.
"Bir an evvel; Türkiye Başsavcılık Kurumu’nun kurularak; içeride ve dışarıda silahlı ve silahsız terör örgütleriyle, organize suçlarla, sınır aşan suçlarla, siber suçlarla, algı operasyonlarıyla ve daha birçok suçla yasal zeminde mücadele verilmesi gerekmektedir.
Geçen gün ifade ettiğim üzere; güçlü diplomasi için güçlü ordu şarttır. Türkiye; içerideki birliğini pekiştirip, ABD ile arasındaki sorunları masaya yatırmalı ve bir karara varmalıdır.
Ortadoğu’da yaşananlar bir kez daha gösterdi ki; bu bölgede var olabilmek için güçlü orduya, güçlü siyasi iradeye, güçlü temel altyapılara, yaygın haber ağlarına sahip olmak şarttır.
5 K'LI MİSAK-I MİLLİ HATTI İLAN EDİLMELİ...
Dış Siyasette yaşanan gelişmelerin vehameti nedeni ile de TBMM'yi göreve davet eden Tantan diyor ki; TBMM’nin ilan edeceği “5K”, Karabağ, Kerkük, Kıbrıs, Kırım, Kosova Misak-ı Milli hattı nüfuz egemenliğimizi ilan edecek olup Meclis’te grubu bulunan tüm partilerin bunu ivedilikle gündeme alması büyük bir kazanım olacaktır.
Türkiye’nin dış politikada atacağı her adımın çok kritik olduğunu, toplumsal uzlaşı ve güç unsuru olarak TBMM çatısı altında birlikte hareket edilmesini önemli buluyorum.
SONU NEREYE VARIR?
İşte bir başka öngörü bu konuya dair Tantan'dan:
Bu savaşın bu ölçekte sürdürülmesi ne Batının ne de İsrailin yararına. Bu uzun vadede sürdürülebilir degil. Ahlaki anlamda kaybetmeye başladılar. Dolayısıyla ABD, İngiltere ve AB baskıcı gücünü İsrail üzerinde kullanıp bir şekilde barış yolunu yapma ihtimali de çok yüksek.
Devlet ve milleti oluşturan tüm yapı ve kurumlar birbirini çok ciddi bir şekilde besleyecek, destekleyecek ve ayrıştırmayacak sistemi hızlı çalışır hale getirip sağlam temeller üzerine kurmamız tarihsel gücümüzün bize yüklediği acil bir gereksinimdir.
Yarınlarımızda ülkemizi yönetenlerin “kandırıldık” dememeleri için çağdaş bir eğitim sistemini inşa etmek zorundayız. Maharet; emperyalizmin sergilediği oyunlara kanmamak, bu oyunları boşa düşürmektir.
İsrail’in Gazze’de icra edeceği kara harekatı giderek güç kaybeden Netanyahu iktidarını daha da zorlayacak ve İsrail’i büyük bir yalnızlığa itecektir. Dünyanın çeşitli bölgelerinden birçok Musevi, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal etmesini kınıyor, Siyonist politikalara karşı çıkıyor. Kimse gücüne inanarak “savaş suçu” işleyip bunun yanına kâr kalacağını zannetmesin.
Nitekim ABD’nin Gazze’ye yönelik kara harekatını engellemek için bir çaba içinde olduğu görülmektedir. Türkiye kararlı ve güçlü bir duruş sergileyerek bölgede kaos ortamına izin vermemeli, gerek Doğu Akdeniz’de gerek bölgede gerekse kıtada etkin güç olduğunu ortaya koymalıdır. Netanyahu’nun vahşet politikası asla kabul edilemez. Netanyahu ve bu suça karışan herkes er ya da geç uluslararası hukuk uyarınca yargılanacaktır. İsrail, bölgede meşru olarak var olma şansını kaybetmiştir. Türkiye, kıtada lider güç olarak devlet terörüne müsaade etmemelidir.
BAHANE OLMAMALI...
Bu arada önemli bir hatırlatmada da bulunan Tantan Cumhuriyetimizin 100. Yıl kutlamalarına bu saldırının mani olmaması gerektiğine işaret ederek şu uyarıda bulunuyor:
Gazze’deki olaylar nedeniyle Cumhuriyetimizin 100. yılı çerçevesindeki etkinliklerin iptal edilmesi gündeme bile gelmemelidir. Kanla, irfanla kurulan Cumhuriyetimizin Kurucularını, şehitlerini, gazilerini anmak milli bir görev ve şereftir. Eğitim alanındaki değişikliklerde Türklük bilincini geri plana atabilecek her türlü uygulamadan kaçınılmalıdır. Çocuklarımızın dini ve vicdani özgürlüklerinin kısıtlanmamasının teminatı Cumhuriyet ve Anayasamız olup bunun aksine bir durumun oluşması asla mümkün değildir.
Sonuç olarak Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını coşkuyla kutlamalı, çocuklarımızı Türklük bilinci ve çağdaş bir anlayış ile gelecek yüzyıla hazırlamalıyız.