Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu tarafından geçtiğimiz günlerde medyada kendisine pek yer bulamasa da önemli bir çağrı yapıldı.
"Devlet Yetkililerine ve Topluma Çağrımızdır" başlıklı yazıda "Son aylarda sokak köpeklerine yönelik olarak birtakım çevreler tarafından başlatılan operasyon, katliam çağrıları ile devam etmekte, şiddet giderek artmaktadır.
Hepimizi üzen olaylar kullanılarak köpürtülen nefret söylemleri sonucunda, yurdumuzun birçok yerinde sokak köpekleri zehirlenmekte ya da öldürülmektedir!" denilerek önemli satır başlarına yer verildi.
Bu köşede zaman zaman insana yönelik şiddete karşı yazılar yazıyorum.
TUZU-BİBERİ OLDU…
Son Molu’da yaşanan olayda aslında bunun tuzu biberi oldu bu konuya dair.
Yeniden Kayseri’de de gündeme girmesine ve üzerinde gerekli çalışmaların da bir an önce yapılmasının gerekliliği ile de “Acil Önlem şart!” noktasına gelindiğimizi de gözler önüne sermiş oldu.
İnsanlara ve hayvanlara karşı şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu da değişik zamanlarda farklı yazılarımızla dillendirmiştik.
Ancak ne yazık ki ne insana, ne de hayvanlara yönelik şiddet bir türlü bitmek tükenmek bilmiyor.
Bırakın hayvanları korumayı, hayvanlara özen gösteren, besleyen insanlara yapılan çirkin saldırılar, darp olayları da son dönemde yurt genelinde ciddi manada artmaya “İş çığırından çıkmaya” başladı.
HAYVAN KATLİAMLARI DURDURULSUN…
Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu’nun yazılı açıklamasında devamla şu ifadeler yer aldı; Yasa dışı oluşumlar ve onlara bağlı trol çeteleri tarafından sosyal medya üzerinde yayılan yanlış bilgilerle ve medyadaki taraflı haberlerle toplumdaki hayvan düşmanlığı, sokak hayvanlarının yaşamını tehlikeye sokan boyutlara varmıştır.
Hayvanların ortadan kaldırılması için silahlanma çağrıları yapanlar, bu konu üzerinden toplumda kaos yaratmayı amaçlamaktadır. Bu yüzden sokak hayvanlarını besleyen gönüllülerin yaşamları da risk altına girmiştir. Biz, hayvan hakları savunucuları olarak hem insanların hem de sokak köpeklerinin yaşam hakkının korunması amacıyla gerekli tedbirlerin yasalara uygun olarak acilen alınması için çağrıda bulunuyoruz.
Dikkatle okunması ve özenle davranılması gereken satır başları.
Her bir uyarı ciddiye alınmalı…
Geçiştirilmemeli…
YASAYA UYULSUN
Yine açıklamada devamla “Öncelikle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası’nın 6. Maddesinde belirtildiği şekilde, yasanın çıkış sebebi ve temel amacına uygun olarak, belediyelerin sokak hayvanlarını “aşılayıp kısırlaştırdıktan sonra buldukları yere bırakmaları” esastır ve bu madde yürürlüktedir.
Sokak hayvanlarının yok edilmesi için paylaşım yapmak, talepte bulunmak, yasanın söz konusu maddesine aykırıdır, suça tahrik niteliği taşımaktadır.
İnsanlar tarafından evcilleştirilerek sokakta yaşamak zorunda bırakılan hayvanların mağdur olduğu, her insan gibi onların da hayatta kalmak ve kendilerini korumak duygusuyla hareket ettiği bilinmelidir. Bakıma muhtaç ya da saldırganlık gösteren hayvanlar olduğunda rehabilitasyonu için gerekli yardımın yapılmasını sağlamak da ilgili kamu kurumlarının görevleri arasındadır.
Belediyelerden yasada belirtilen sorumluluklarını yerine getirmelerini istemek dururken, hayvanların katledilmesi için talepte bulunmak, sorunu çözmediği gibi, çok daha büyük sorunlar doğmasına yol açmakta ve hukukun çiğnenmesine neden olmaktadır.
Hayvanların da içinde yaşadığımız toplumun bir unsuru olduğunu, herkesin hukuk devletinin sınırları içinde yasalara uyma zorunluluğu bulunduğunu bir kez daha devlet yetkililerine ve tüm vatandaşlarımıza hatırlatırız.” İfadeleri yer alıyor.
HAYVANLAR YALNIZ DEĞİL…
Açıklamanın final bölümünde yer alan “Hayvanlar yalnız değildir; bu ülkede onların yanında olan hayvan hakları savunucuları, demokratik kitle örgütleri ve Baroların hayvan hakları merkezleri vardır.” denilerek tarihi çağrı yenileniyor:
Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve belediyelere çağrımızdır:
Katliamları durdurun,
suçluların ceza almasını sağlayın,
yükümlülüklerinizi yerine getirin.