Türkiye’nin en önemli sorunu ekonomi.
Ancak son günlerde ne yazık ki bu konu rafa kalkmış gibi görünüyor.
Kimseden ses seda yok.
Açlık sınırı, Asgari geçim endeksi falan artık hak getire.
Kimsenin rakamlara falan itibar ettiği yok.
Herkes kendi gemisini yürütmenin derdinde.
Herkese “Gemisini kurtaran kaptan” mantığını kabul ettirdiler.
Eskiden bir komşu, mahalle, ahali dayanışması vardı.
Şimdilerde o da hak getire.
Yolda yürüyen vatandaş kalp krizi geçiriyor ölüyor dönüp bakan yok.
Bakan da magazin olsun diye ya paylaşım yapmak amacı ile fotoğraf çekiyor, ya da “Başıma iş almayayım” diye dönüp kayboluyor.
FARKINDAMI SINIZ?
Her köşe başında çöpleri karıştıran insanlar var.
Eskiden kimse dönüp bakmazdı çöplere.
Şimdi nerede ise maden olmuşlar.
Bazen yoldan geçerken aynı çöpü üç-beş dakika ara ile iki-üç kişinin bile karıştırdığına şahit oluyor, kahroluyorum.
Ne bulurlarsa alıyorlar.
Kimisi pet şişe, kimisi teneke, kimisi bir lokma ekmek, kimisi atılan giysi, ayakkabı, terlik ya da benzeri her şeyin peşinde.
“Bu kadar olur mu?” demeyin.
Gerçekten oluyor.
Sözüm ona işsiz sayısı 2000 artmış.
İş bulabilene aşk olsun.
Tek maaş yetmiyor.
Asgari ücret(lin)in durumlu malum.
ZAMLAR DURMAK BİLMİYOR…
Kimseden ses seda yok ama zamlar dur durak bilmiyor.
Ekmeğe son gelen zam sanırım Simit hesabını da epey karıştırmıştır.
Ekmek 6.5 TL ve Çay ise 5 TL.
Buyurun hesap yapın.
4 Kişilik bir aileyi ay sonuna kadar geçindirin.
Kiraya daha sıra gelmedi.
Ha… Doğalgaz mı?
O bedava canım.
Onda sorun yok.
“Açın pencereleri istediğiniz kadar kullanın!”
Zaten ülke kavruluyor.
Bu işte de bir gariplik var.
Araplar gelirken, Arabistan sıcaklarını da mı beraberlerinde getirdiler acaba?
Eskiden sıcak olurdu ama bu kadar da olmazdı!...
İŞİN KOLAYI…
Herkes işin kolayı bulmuş.
Adamın direkt tüm sektörler ilgisi bile yok.
Bahanesi hazır.
“Abi Petrole gelen zamlar bize de vurdu!”
Seni ne zaman, nasıl vurdu kardeşim?
Senin petrolle ya da diğer sektörlere gelen zamlarla ne alakan var?
Ama işin kolayı bu.
Bahanesi de hazır.
Kimse kimseye söyleyecek söz bulamıyor.
TÜİK-ENAG RAKAMLARI
Rakamlar birbirinden gerçekten farklı.
Birkaç konu hariç TÜİK’in verilerine bir çok kişi eskisi kadar güvenmiyor.
ENAG verileri ya da Sendikalar, Odalar gibi STK’ların yaptırdığı enflasyon verilerine dair rakamlar daha sağlıklı ve güvenilir açıkçası.
Dünya’da pandemi’den sonra bir çok şer normale dönmüş ve fiyatlar bu kadar düşerken bu kadar dar gelirliye vurmanın, vergi üstüne koymanın manası kalmadı elbette ama “Müflis tüccar” zihniyetinin yapacağı başka da bir şey kalmadı sanırım.
“Vur abalının sırtına” mantığı ile fakire-fukaraya-gurabaya zengini finanse ettirmeye ve saltanat sürmeye devam ediyorlar.
DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ…
Sadettin Tantan @sadettintantan “Günümüzde de İngiltere’ye yakın olduğu düşünülerek bazı isimlerin ekonomi yönetimine getirilmesi, hatta Muhalefetin bile seçim vaadi olarak aynı kaynaklardan “fon” getireceğini duyurması; tarihten ders alınmadığını ortaya çıkarmıştır.”
Faik Öztrak @faikoztrak "Sıkıntılı dönemlerde işbaşına gelen Hükümeterin ilk 100 günde-ilk 6 ayda-ilk 1 yılda yapılacaklarını gösteren eylem planı olur. Ama Hükümetin vitrine koyduğu isimlerin böyle bir hazırlığı yok. Haziran-Temmuz geçti, Ağustos ortası geldi. Zamdan başka plan-program görünmüyor."
CEM TOKER @tokcem “Bu fakirleşme, sefalet, çaresizlik haberlerini size “ekonominin baş sorumlusu, uzmanlık alanı ekonomi olan” siyasetçi değil, @memetsimsek söylesin diye göreve getirildi!!! Sandıkta ekilen cüzdanda biçilir!!!”
İlay Aksoy @ilay_aksoy “Bu video hem iktidar hem de muhalefet için çok önemli. Ülkemizde iki önemli kriz var: 1. Ekonomi 2. Yabancılar İkisi de et ve tırnak gibidir. Parayı kesersen yabancılar gider, parayı kesmezsen ekonomi çöker! Yabancılar konusunu ciddiye almayan siyasetçiler, akademisyenler AKP’nin BOP projesine ortaktır.Daha açık söyleyeyim İngiliz uşağıdır!”
BÖYLE GİDERSE!...
Böyle giderse ne mi olacak?
Herkes çok iyi biliyor ama itiraf edecek kimse de yürek yok.
Biz söyleyelim o zaman.
Belki söyleyemeseler de utanırlar.
Ekonomi bu hızla bozulmaya enflasyon tırmanmaya devam ederse ahlaksızlık, intiharlar, sigorta yangınları, hırsızlık, intihar, cinayetler kısaca suç oranları zirve yapacak.
Ve… Ne yazık ki halen mevcutlarda yer kalmasa bile iktidar hapishane yapmakla bile övünecek kadar olayı abartmış durumda.
Türkiye’de son çeyrekte işler tersine gidiyor.
Birilerinin artık buna “Dur” demesinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Ekonomik özgürlüğümüz gitti.
Merkez Bankasının –veren hesaplarını bile Zafer olarak anlatmaya ve halkı uyutmaya devam ediyorlar.
Toprak ve konut satışları tarihimizin en utanç verici boyutunda.
Yabancı istilasını artık biz yazmaktan bıktık.
İşin en üzücü boyutu ne mi?
Daha hiç kimse gerçekten ne olduğunu kavrayamadı.
“Bu günler fakirliğimize üzüldüğümüz günler ve bu kafa ile gittiğimiz müddetçe inşallah bu günleri de yakında aratmaz rabbim!”
Akıl vermiş, fikir vermiş ama hepsi her zaman olduğu gibi kirada…