Türkiye son dönemde bazı gerçekleri ya ısrarla görmezden geliyor, ya da iktidarın işine böylesi geliyor.
Zira sandıktan çıkan sonuç herkesin malumu.
Peki dikkat çekmek istediğimiz bu gerçek ne acaba?
Herkes biliyor.
Herkes görüyor.
Herkes rahatsız.
Ama gelin görün ki "Üç maymunu oynamak ya işlerine geliyor, ya da güçleri yetmiyor!"
NURTOPU GİBİ BİR SORUN...
Yaklaşık 11 Yıl önce ülke gündemine girdi.
Suni bir savaş tehlikesi ile ülkemizi Topla-Tüfekle yıkamayacaklarını anlayanlar bu kez Demografik yapının bozulması başta olmak üzere adeta ülkemizi istila ettiler.
Adına da Ensar-Muhacir gibi dini bir yafta ekleyerek Türk insanının geleceğini Araplara ve ne idüğü belirsiz bir ırka peşkeş çektiler.
ÜÇ KİŞİ KONUŞUYOR...
Bu konuda en çok konuşan üç isim dikkat çekiyor.
Birincisi Zafer partisi genel başkanı Ümit Özdağ.
Ümit Özdağ: "Sığınmacılar bombalandıkları için gelmediler, gelmeleri için bombalandılar. Bunlar Türkiye'de bir iç karışıklık için kullanılacaklar. Amaç, Ortadoğu'da bir büyük Kürdistan kurma projesidir"
İkincisi Yurt Partisi genel başkanı Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan.
Sadettin Tantan: “Yabancılara konut satışının engellenmesi” hususunun gündemde hak ettiği yere ulaşmamasını endişe verici buluyorum. Hatay’ın stratejik önemi ülkemiz açısından kritik seviyededir. Büyük Selçuklu’dan beri egemenliğimizde olan Hatay, kadim bir Türk kentidir.
Ve... Üçüncüsü de...
Demokrat Parti Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy.
Aksoy'un ekranlara çıkma avantajı diğerlerine oranla daha fazla ve olayı sürekli gündemde tutmayı da başarıyor.
AKSOY NE DİYOR?
Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy @ilay_aksoy “"Seçim bitti ama şu anda Türkiye'de yüzde 48'lik kitlenin neredeyse bir temsiliyet hakkı yok...
Gerçekten morali çok bozuk bir seçmen var, hem hayal kırıklığına uğramış hem de her gün ben bundan sonra ne yapacağım diye düşünen büyük bir kitle var...Bununla yüzleşmek zorundayız.” Şeklinde yorumluyor seçim sonuçlarını.
Başta Dövizdeki artışa dikkat çeken ve sığınmacılar için Sağlık alanındaki harcamaları başta olmak üzere yapılan her türlü harcamanın döviz bazında olmasından dolayı da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bu sığınmacıları göndermeden ekonomiyi düzeltme adına işinin bir hayli zor olacağına vurgu yapan Aksoy’un endişeleri aslında hepimizin ortak endişesi ama kimsenin duymaya da pek niyeti yok gibi…
DP Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, Suriyelilerin doğum yaşı ile doğum oranını karşılaştırdı, tabloyu özetledi:
Demografik yapı değişiyor!
İlay Aksoy'un sığınmacı uyarısı ise daha da dikkat çekici bir boyuta taşınmış durumda:
Azınlık olan yarın çoğunluk olur, egemen güç haline gelirler...
TÜRKİYE DOĞURMUYOR…
Demokrat Partili İlay Aksoy, yaptığı açıklama ile Türkiye ve Suriye’nin doğum yaşı ile doğum oranını karşılaştırdı.
Aksoy, Twitter hesabında yaptığı açıklamada; şu değerlendirmeleri yaptı:
Bu oranla 25 yıl sadece devamlılık sürdürülüyor, oran düşerse nüfus geriye doğru gider. Türkiye’nin doğum oranı 1.92 ve doğum yapma yaşı 29.1 Türkiye’de bulunan Suriyelilerin doğum oranı ise 5.3 ve doğum yapma yaş ortalaması 15.
İşte en önemli uyarısı İlay’ın;
Çok hızlı bir şekilde demografik yapımız dönüştürülüyor, tam bir mühendislik.
Eğer buna müdahale edemezsek BOP gerçekleşecektir!
EĞİTİME NE DEMELİ?
Türk insanın çocuğu okuyamıyor.
İmtihan üstüne imtihan.
Yıllarca sorular emekler çalındı.
Ya şimdi?
Yıllar öncesinde uyarıyor...
Tarih 25 Kas 2020...
İlay Aksoy @ilay_aksoy “Türkiye’de 87 devlet,45 vakıf hukuk fak.var.
45 fak. YÖS uyguluyor!
Yabancılar 87 fak.SINAVSIZ hukuk okuyup,oturma ve çalışma izniyle ruhsat alabiliyor!
33,000 Suriyeli farklı dallarda okuyan üni.öğrenci var
AKP Suriyeli avukatları hangi amaçla yargıya dahil etmeye çalışıyor?”
Eğitime dair son değerlendirmesi ise şöyle İlay’ın; 2013 yılında YÖS zorunluluğu kaldırıldı, yabancı öğrenciler sınavsız üniversitelere girebilmeye başladı.
İki kriter konuldu biri Suriyeliler ötekisi ise diğer yabancı uyruklular için.
Yabancıların ıslak imzalı, orijinal diplomaları istenirken, Suriyelilere ise beyan esas şekilde üniversitelere giriş yapma imkanı sağlandı.
İlay Aksoy'dan 'yeni kabine' yorumu ise daha da üzücü boyutlarda;
Milli Eğitim Bakanı, laik yapıya çok uzak!
TOPRAK SATIŞI SORUNU…
İlay Aksoy @ilay_aksoy “Adıyaman'da, Urfa'da, Batman'da şu anda yabancılar köylülerden inanılmaz arazi topluyor.
Köylüler yabancıya satmak istemediği için önce yurttaş alıyor, sonra yabancıya devrediyor.
Bu konuda en çok kafa patlatanlardan birisi de Dr. Naim Babüroğlu… Diyor ki@NaimBaburoglu
-1919 İngiliz Binbaşı Noel’in haritası,
-1920 SEVR Antlaşması haritası,
-2006 ABD’li albayın haritası,
-ABD’nin BOP haritası,
-PKK terör örgütünün haritası,
-2017 Kuzey Irak Bağımsızlık referandumu haritası,
-2021 Papa’nın Erbil’i ziyareti anısına bastırılan PAPA PULU haritası.
Bu haritalar aynı: Kürdistan Haritası.
-Sığınmacı/yasa dışı göçmen akını.
HEDEF: Hatay-K.Maraş, Sivas, Erzincan-Erzurum-Kars ve güneyini içine alan “Kürdistan Devleti”.
ABD, AB ve diğer güçler projenin hızlanmasından memnun.
RAKAM BELLİ DEĞİL…
Türkiye’de ne kadar Göçmen-Sığınmacı adına ne derseniz deyin rakam belli değil.
Bu insanlar akın akın Türkiye’ye geldiler ve hiçbir ülkede olmayan akıllara zarar bir uygulama ile de hem ev satışı ile hem de bedavan vatandaş oldular.
Ülkesi için savaşmayı bile göze alamayan buna paralel olarak Esad’ın 20 kez af çıkarttığı ne kadar Cani, kanun kaçağı, ırz düşmanı var ise Türkiye topraklarında cirit atıyor…
Üstüne üstlük oy kullanıyor.
Seçim sonrası zafer naraları atarak.
Ağız dolusu ev sahibine küfürler yağdırarak.
Hadlerini de epey aşarak…
Ve… “Sizi Türkiye’den kovacağız” bile diye posta koyabiliyor bu toprakların asil sahiplerine…
SONUÇ MU?
Türkiye Avrupa’nın ya da Dünya’nın sığınmacı çöplüğü değildir.
Dünya’da ki genel kural Sığınmacı ya da adına ne derseniz deyin nüfusun yüzde 10’ların altında kalması, büyük illerde barınmaya açılmamaları, küçük illerde ve yine bu il bazında da mümkün olduğunca şehir dışında misafir edilmeleridir.
Türkiye ne yapıyor?
İstanbul, Bursa gibi ülkemizin en güzel en vitrin illerine bunları dolduruyor, İstiklal caddesinde insanların üzerine saldırmalarına, bayrak açmalarına, gösteri yapmalarına bile izin veriyor.
Yazık değil mi bu güzelim ülkeye?
Almanya bile 70 Bin Suriyeli’nin en değerlilerini Sanatçısını, Doktorunu, Avukatını, Mühendisini kırk defa sınavdan geçirerek alıp, vatandaşlık bile vermezken, Türkiye önüne gelen kaçkını bu topraklara sözüm ona ucuz işgücü bahanesi ile doldurarak ülkemizi bir çöplüğe çevirmemelidir.
Bu insanlar yarın Türkiye’nin en büyük asayiş sorunu olacaktır.
Türkiye bu hafta ile giderse bu adamlar yarın STK’ları ve illegal faaliyetleri sayesinde partileşebilir.
TBMM’ye girebilir.
Gaziantep, Hatay, Kilis başta olmak üzere birçok ilde Hatay örneğinde olduğu gibi oylama yapılarak Suriye’ye iltihak etmek isteyebilirler.
Mazaallah Türkiye bir kaosa hatta iç savaşa bile sürüklenebilir…
Uyuma ey Türk.
Uyuma ey Türkiye’yi yönetenler.