Türkiye'de her zaman tartışma konusu olmuştur.
Kötü niyetle kullanmak isteyenlerin durumu zaten malum.
Nasıl isterseniz öyle yorumlarsınız.
Amacınız bölmek ise, çamur atmak ise bu da işin en kolay tarafı şüphesiz.
Peki ya gerçekler nasıl?
UYDURMA BİR TARİH…
Türk insanın en büyük Düşmanı Uydurma bir tarih yazan gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde bulunan bir avuç gafil sürüsü.
İngiliz emperyal işbirlikçiler eli ile gerçek tarihimizi anlatıp, şanlı tarihimizi çocuklarımıza okutmak yerine başta Atatürk Düşmanlığı ile beslenen Uydurma, Yalan ve iftiralarla dolu bir tarihi insanımıza hap gibi yutturdu.
Halende devam ediyor.
Zaten eğitim sisteminin de sürekli değiştirilmesi ve ayakları yere sağlam basan bir sistemin kurgulanmasının sebebi de kayıp, tarihinden, ecdadından, gerçeklerden habersiz nesiller yetiştirmek.
YKS SONUÇLARI ÜZERİNE…
Şimdi tam da oradayız zaten.
Bakın son sonuçlara akıllara zarar değil mi?
Dr.Huseyin Sungur “Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı.
Sonuçlar vahim.
Yarınki Türkiye’yi oluşturacak bugünkü öğrenci nesil, Türk dili ve edebiyatı alanında 24 test sorusundan ortalamada sadece 5.8’ine doğru cevap verebilmiş!
Bu okuduğunu anlayamayan bir nesil demek.
PISA sınav sonuçlarında da aynı sonuç ortaya çıkıyor.
Son açıklanan YKS puanlarında Tarih'te 10 soruda doğru cevap 1.7'den ibaret.
Coğrafya'da 6 soruda 1.3...
Temel Matematik'te 40 soruda sadece 8.2 cevap..."
Tabloyu peki siz nasıl yorulmuyorsunuz?
Uydurma bir tarihle büyütülen nerede ise ecdadına düşman, arap kültürü ile yoğrulmaya çalışılan ve eğitimden bir haber bir gençlik.
10 NUMARA BİR YORUM.
İşte size uzmanından Babüroğlu’ndan 10 Numara bir yorum.
-Lozan Barış Antlaşması (1923),
-Montrö Boğazlar Sözleşmesi (1936),
-Hatay’ın tek kurşun atılmadan Anavatan’a katılışı (1938-1939),
-Türkiye’nin II.Dünya Savaşı dışında tutulması (1939-1945),
-Kıbrıs Barış Harekatı (1974),
-Kıbrıs Türk Federe Devleti kuruluşu (1975),
-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruluşu (1983).
Cumhuriyet’in dış politikasında tam bağımsızlık ilkesi doğrultusunda elde edilen muhteşem başarılardır.
Türk Ulusu’nun ebedi şükranını hak eden tarihi olaylar.
Kahramanları saygı ve minnetle anıyorum…
TÜRKİYE'NİN TAPU SENEDİ...
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapu senedidir. Kuruluş belgesidir.
-1699’da Korlofça Antlaşmasıyla başlayan toprak kaybının ve Türkler’in geri çekilmesinin durdurulmasıdır.
-Bu Tapu senedi sayesinde bu vatanda özgürce yaşıyoruz.
- 100. yılda, daha anlamlı, daha görkemli bir kutlamanın yapılması bu emaneti teslim eden kahramanlara ve bu vatana olan sevgi ve saygımızın bir gereğidir. Bu vatan uğruna mücadele eden, şehit olan kahramanlar, bu milletin ebedi şükranını hak ediyor.
İŞTE SEVR GERÇEĞİ...
Dr. Naim Babüroğlu @NaimBaburoglu'nun bir başka öneamli tespiti ve uyarısı daha.
-Sevr'de, yaklaşık 200 bin kilometrekare bırakılır,
-Lozan'da, 736 bin kilometrekareye çıkarılır,
-Hatay’ın katılmasıyla, Türkiye’nin yüzölçümü 783 bin kilometrekare olur.
-Sevr'de bırakılan yaklaşık 200 bin kilometrekarede sömürge ve tutsak bir coğrafya olacaktı. Türkler, bu bölgede asimile politikasıyla yok edileceklerdi.
Lozan imzalandığında, Mustafa Kemal Paşa 42; İsmet Paşa 39 yaşındaydı.
-Özgür bir vatanı bize emanet eden üç Mustafa'yı Mustafa Kemal, Mustafa İsmet ve Mustafa Fevzi'yle vatandan başka sevgili bilmeyen kahramanları saygı ve minnetle anıyorum.
Ve devamla diyor ki Babüroğlu;
Türkiye’yi parçalayan Sevr hayalini yerle bir ettiği için, PKK terör örgütü Lozan’dan nefret eder.
-PKK, Türkiye’yi parçalayan Sevr’e dönüş için Lozan’ın tartışmaya açılmasını sürekli gündemde tutar.
-PKK, Şeyh Sait hayranları Lozan’ı felaket, Sevr’i kurtuluş olarak tanımlar.
PKK, Şeyh Sait ve yandaşlarının hedefi parçalanmış bir Türkiye’dir, Sevr’dir.
BUYURUN…
Lozan’ın 100 yılık süresi doldu.
Ne kadar maden varsa başta Bor olmak üzere çıkartın.
Petrol fışkırıyor ülkemizden.
Buyurun madem Lozan’ın gizli maddeleri sona erdi kurtarın ülkemizi bu sıkıntılardan.
Alın bütün maddeleri yabancıların elinden ve ihya edin ülkemizi fazla vakit geçirmeden.
Mesele memleket meselesi ile sağduyu lütfen…
Uydurulmuş bir tarihle büyütülen bir devlet geleneğinden çok bir aile hayranlığı ile geçmişe özlem duyan, tarihi bile dizilerden öğrenen ve halen hamaset yapan bir ülke ve geleceği çalınmış tarihinden habersiz bir nesil…