İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş’ın geçen haftaya damga vuran açıklamalarına devam ediyoruz.
VATANDAŞ AÇISINDAN SONUÇ
OLARAK TAM BİR HAYAL KIRIKLIĞI!
‘Görüldüğü üzere Türkiye’deki vergi yapısının ne kadar adaletsiz ne kadar çarpık olduğu, ödeme gücüne göre bir vergi sisteminin olmadığı da ortadadır, bu teklifte bunları sağlayacak bir madde dahi bulunmamaktadır’ diyen İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, şunları söyledi:
Yine, bütün çiftçilerin gözü, kulağı tarımsal amaçlı kullanılan mazottan ÖTV’nin kaldırılmasıydı, ne yazık ki ona ilişkin de düzenleme yoktur. Beyanname vermeyen ücretlilerin sağlık ve eğitim giderlerinin matrahtan indiriminin sağlanması önemli bir konuydu, o da teklifte kendine yer bulamamıştır. Asgari ücretin artırılmasına ilişkin bir düzenleme de yoktur.
Peki, yükte ağır, pahada hafif bu teklifle vatandaş lehine ne var?
Sadece emeklilere ilişkin düzenleme vardır, o da en düşük emekli maaşının 10 bin liradan 12.500 liraya çıkarılmasıdır yani sonuç tam bir hayal kırıklığıdır.
TOPLUM SAĞLIĞI TEHLİKEDE!
HASTALIKLAR BAŞLAYACAK!
İşte size tarihi bir uyarı daha.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, günlerdir tartışılan ve TBMM’den geçen sokak köpekleri ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı.
Sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin tüm maddeleri TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Bu karara öyle ya da böyle oy veren ya da vermeyen her vekil büyük vebal altında.
Mevcut barınakların kapasite, hijyen ve personel bakımından yetersizliği göz önünde bulundurulduğunda, yetersiz bakım koşulları yüzünden toplu hayvan ölümlerinin yaşanacağına dikkat çeken Ataş, ayrıca barınaklarda salgın hastalıkların başlayacağını ve bu durumun da toplum sağlığını da tehlikeye sokacağını söyledi.
Ataş, iktidarın soru çözmek yerine gündeme getirilen kanun teklifleri ile toplumu ayrıştırma yolunu izlediğini ve bu yolla da yoksulluğun üstünü örterek âdeta ‘cambaza bak!’ oynadığını da belirtti. Milletvekili Ataş, ayrıca ‘Çocuklarımız istismar edilirken tarikat yurtlarında çocuklar canlı canlı yanarken çocukları aklına bile getirmeyen iktidarın şimdi aklına çocuklar gelmiş’ sözleriyle de dikkat çekti.
Kararı CHP’li ve DEM’li belediyeler uygulamayacaklarını açıkladılar.
Bakalım bu sürece nereye gidecek?
TOPLUM SAĞLIĞINI TEHLİKEYE SOKACAK
İktidar tarafından gündeme getirilen teklifin Meclis’te görüşülen maddesine göre, sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların rehabilite edildikten sonra doğal yaşam alanlarına bırakılma uygulamasına son verilmesinin amaçlandığını, bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakımevlerinde barındırılmasının öngörüldüğünü belirten Ataş, ‘Mevcut barınakların kapasite, hijyen ve personel bakımından yetersizliği göz önünde bulundurulduğunda, yetersiz bakım koşulları yüzünden toplu hayvan ölümlerinin yaşanacağı, ayrıca barınaklarda salgın hastalıkların başlayacağı ve toplum sağlığını da tehlikeye sokacağı açıkça ortadadır. Kaldı ki barınaklar köpek oteli veya kalıcı yaşam alanı değildir, işletme maliyeti çok yüksek kurumlardır. Dolayısıyla köpek popülasyonuyla mücadelede sokak köpeklerinin barınağa tıkılması sürdürülebilir bir strateji değildir’ diye konuştu.
İKTİDAR ‘CAMBAZA BAK!’ OYNAMAKTADIR
Meclis’teki konuşmasında ‘Milyonlarca çocuğun yatağa aç girdiği bu ülkede iktidarın aklına çocuklar yeni gelmiş’ ifadelerine de yer veren ve iktidarın ‘Cambaza bak’ oynadığını ve samimi olmadığını belirten Milletvekili Dursun Ataş, ‘Sadece son haftalarda görüştüğümüz tasarruf tedbirlerinde, vergi paketinde, öğretmenlik yasasında olduğu gibi bu kanun teklifinde de iktidarın samimiyetini göremiyoruz. Bunun yerine, iktidar hep yaptığı gibi, toplumu bölüp konuşulmasını istemediği ekonomik krizin, işsizliğin, yolsuzlukların, yoksulluğun üstünü örtmekte âdeta ‘Cambaza bak!’ oynamaktadır.
Bugün iktidar ‘Köpekler mi ölsün çocuklar mı?’ diyerek yine samimiyetsiz açıklamaların arkasına sığınmakta, toplumu ikiye bölmektedir. Elbette bizim önceliğimiz çocuklardır, kimse ‘Çocukları feda edelim’ demez ve diyemez de. Üstelik çocuklar konusunda en kötü karne, yine bu iktidara aittir.
Milyonlarca çocuğun yatağa aç girdiği bu ülkede iktidarın aklına çocuklar yeni gelmiş. Hayata geçirdikleri tarım, sanayi, eğitim ve sosyal politikalarla her geçen gün daha fazla çocuğun işçileştiği bir ülkede, çocuk işçi yokmuş gibi bir hava veren bu iktidarın aklına çocuklar bugün gelmiş. Kendi dönemlerinde en az 907 çocuğun iş cinayetine kurban edildiğini unutmuş bu iktidarın aklına çocuklarımız şimdi gelmiş. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenlerin çocuk yaşta evlilikleri onaylayanların, istismara uğrayan çocuklar için ‘Küçüğün rızası’ diyenlerin çocukları korumak yeni akıllarına gelmiş.’ şeklinde konuştu.
‘BAKANLIK’TA ÇANTACILIK’ TEPKİSİ!
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, davet usulü ile yapılan ihalelere tepki gösterdi.
Ataş, Bakanlık koridorlarında çantacılık yapılmaya başlandığını ifade ederek, ihale almak için komisyon adı altında verilen rüşvet oranlarının ayyuka çıktığını söyledi. Milletvekili Ataş, '22 yıldır her şeyi fırsata çeviren AKP zihniyeti deprem bölgesinde de kendini göstermiştir’ dedi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yaptığı konuşmada deprem bölgesinde açık davet usulü ile yapılan ihalelerde yaşanan sıkıntıları gündeme taşıdı.
DEPREMZEDELERİN ACILARI VE ÇARESİZLİKLERİ SUİSTİMAL EDİLİYOR
‘Depremzedelerin acıları ve çaresizlikleri suistimal edilmemeli, bu ihale sistemine derhâl son verilmelidir’ diyen Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, şeffaflık ve rekabete dikkat çekti.
Ülkemizin yaşadığı deprem felaketinin üzerinden yaklaşık 1,5 yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde ihalelerin hâlâ davet usulüyle yapıldığını kaydeden İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, ‘Davet usulüyle verilen ihaleler açık ihaleye göre çok daha pahalıya mal olmakta, aynı paraya daha az iş yapılmakta, ayrıca Hazine bu yolla zarara uğratılmaktadır.
Fahiş fiyatlarla kapalı kapılar ardında hangi firmaların, hangi şartları sağlayarak bu ihalelere davet edildiğiyse meçhuldür. Üstelik, Bakanlık koridorlarında çantacılık yapılmaya başlandığı, ihale almak için komisyon adı altında verilen rüşvet oranlarının ayyuka çıktığı bilinmektedir.
22 yıldır her şeyi fırsata çeviren AKP zihniyeti deprem bölgesinde de kendini göstermiştir.
Depremzedelerin acıları ve çaresizlikleri suistimal edilmemeli, bu ihale sistemine derhâl son verilmeli, en yüksek rekabet ve şeffaflığı sağlayacak açık ihalelere dönülmelidir’ diye konuştu.
AKP KAYBETTİĞİ BELEDİYELERİ ABA ALTINDAN
SOPA GÖSTEREREK, CEZALANDIRMAYA ÇALIŞIYOR!
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, ‘AKP iktidarı, daha geçtiğimiz günlerde SGK borçları üzerinden muhalif belediyelere aba altından sopa gösterdiği gibi şimdi de Hayvanları Koruma adı altında kaybettiği belediyeleri cezalandırmaya çalışmaktadır. Toplumu kutuplaştırıp vatandaş ile belediyeleri karşı karşıya bırakmaktadır’ dedi. Diğer yandan Ataş, 3 yıl önce getirilen ve iktidar tarafından uygulanmayan bir düzenlemenin yeniden gündeme getirilmesinin de bir faydasının olmayacağını söyledi.
Milletvekili Dursun Ataş, söz konusu teklifle büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyelerin 31 Aralık 2028 tarihine kadar hayvan bakımevleri kurmak, mevcut bakımevlerinin de koşullarını iyileştirmekle yükümlü hâle getirilmesinin amaçlandığını ifade ederek, ‘Ancak bundan daha üç yıl önce 2021 yılında getirilen mevcut düzenlemede de büyükşehir belediyelerine, il belediyelerine ve nüfusu 75 bini aşan belediyelere hayvan bakımevi kurmak için verilen süre 31 Aralık 2022 olarak belirlenmişti, diğer belediyeler içinse 31 Aralık 2024 tarihi öngörülmüştü. Şimdi bu süre dört yıl daha uzatılmak istenmektedir. Üç yıl boyunca hiç denetlenmeyen kanunun bugün uygulanmasını kim denetleyecektir? ‘Bu kanunla köpekler bakımevine alınacak’ deyip, bakımevi kurma zorunluluğunu 2028 yılı sonuna kadar uzatmak nasıl bir çelişkidir? İlgili bakanlık daha önce bu konuda tek bir denetleme yapmış mıdır?’ diye konuştu.
AKP BELEDİYELERİ CEZALANDIRIYOR
Söz konusu teklifin gerekçesinde yerel yönetimlerin bu konuda altyapısının ne düzeyde olduğuna ilişkin bir bilginin olmadığını kaydeden Milletvekili Dursun Ataş, aynı zamanda ne büyüklükte bir alan gerektiğiyle ilgili de bilginin olmadığını söyledi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, ‘Ne kadar personel ihtiyacı olduğuyla ilgili bilgi yoktur. Ne kadarlık bir yatırım gerektiğiyle ilgili hiçbir veri yoktur. Üstelik barınak yapıp köpekleri bu barınaklara koymakla da iş bitmemektedir. Mama, ilaç, tedavi, salgınla mücadele, veteriner ve personel gibi daha pek çok barınak işletme gideri de bulunmaktadır. Ancak teklif sadece ‘Kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin il ve ilçelerde binde beşi, büyükşehirlerde ise binde 3 oranında kaynak ayırır’ demektedir. Bu ibarenin aynısı eski kanunda da vardı ancak yeni düzenlemede bu hususta hiçbir değişiklik yapılmadığı görülmektedir. Hatta bu fıkra uyarınca ‘Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz’ denilmekteydi. Bu bahislerden bütçe ayrıldı mı? Ayrılmadı. Hayvan bakımevi yapıldı mı? Yapılmadı. Üç yıl önce getirilen kanunda da belirtilenin dışında ek bir bütçe verildi mi? Verilmedi. Belediyelere bu iş için ekstra personel istihdam edebileceği ek personel kadrosu verildi mi? Verilmedi. Ek veteriner kadrosu verildi mi? Verilmedi. Dün uygulanmayan maddenin aynısını tekrar getirmenin nasıl bir yararı olacaktır? Gerekçede bu açıklandı mı? O da açıklanmadı. Ama tüm bunlara rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere merkezî yönetimin hiç elini taşın altına sokmadığı, kâğıt üzerinde bütün sorumluluğun sadece yerel yönetimlere bırakıldığı bir kanun teklifi hazırlanmıştır.
Nitekim, belediyeler kendilerindeyken kanunun uygulanmamasına göz yuman, denetim yapmayan AKP iktidarı, daha geçtiğimiz günlerde SGK borçları üzerinden muhalif belediyelere aba altından sopa gösterdiği gibi şimdi de burada kaybettiği belediyeleri cezalandırmaya çalışmaktadır. Toplumu kutuplaştırıp vatandaş ile belediyeleri karşı karşıya bırakmaktadır’ dedi.
MERKEZÎ YÖNETİM VE BAKANLIK SORUMLULUK ALMALIDIR
Bu konuda önerilerini de aktaran İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, ‘Bu kanunun bu bütçelerle uygulanamayacağı açıktır. Bu yüzden sadece bu kanunda kullanılmak üzere belediyelere İller Bankasından gelen payları dışında bir fon oluşturulmalı ve bu paranın denetimi sıkı bir şekilde sağlanmalıdır. Barınakların hayvanlar için yaşanılabilir olduğunun denetimi yapılmalı, tüm sorumluluk yerel yönetimlere bırakılmamalı, merkezî yönetim ve Bakanlık sorumluluk almalıdır. Bu şekilde önce yeterli kapasitede ve hayvan refahına uygun barınak inşa edilmeli, daha sonra sahipsiz hayvanların toplanması gerekmektedir’ şeklinde konuştu.