Bu konu son dönemde toplumumuzu en çok rahatsız eden ve en az Pandemi süreci kadar, Terör kadar, Trafik Canavarı kadar önemli bir sorun.
Hem de kalıcı bir sorun eğer acilen çözüm bulunamaz ise.
Aslında bu “Göz göre göre Cinayet”
Kullanım yaşı çok düşmüş durumda.
Okul önlerine kadar inmiş bir tablo ile karşı karşıyayız.
Uyuşturucudan bahsediyorum.
Bir çoğunun sadece medya vasıtası ile okuyup geçtiği bir kayseri ve Türkiye gerçeğinden.
VALİ’NİN ÇAĞRISI…
Kayseri Valisi Gökmen Çiçek.
Son yaptığı paylaşımların birisinde diyor ki;
Biz kararlıyız Kayseri'de uyuşturucu sattırmayacağız.
Polisimiz o kadar çok operasyon yaptı ki..
Cezaevleri torbacılarla dolu.
Gençlerimizi zehirleyemeyeceksiniz.
Bu illete bulaşanları da yalnız bırakmıyoruz.
Hiç merak etmeyin Kayseri'ye muhteşem bir rehabilitasyon merkezi yapıyoruz.
TOPLUMSAL DUYARLILIK…
Bu sütunlarda daha önce de yazdım.
Yazmaya da devam edeceğim.
Bu konu sadece şehrin mülki amirlerinin tek başına yapacakları bir mücadele değil.
7'den 77'ye herkesin katılımı ile gerçekleşecek bir mücadele.
Evde Anneler-Babalar.
Okul'da Öğretmenler.
Spor kulüplerinde yöneticiler-teknik adamlar.
Özel kurslarda eğitmenler.
Lokantalarda, Kıraathanelerde, Kafelerde ne kadar topluma açık mekan var ise buraların yöneticileri, çalışanları uyanık olmalı.
Bu illetten geçinenleri, çocuklarımızı kötü yollara düşürmek isteyenleri, Pazar payını artıranları, kullanımı teşvik edenleri acilen afişe etmeliler.
TOPYEKÜN MÜCADELE…
Aklınıza hangi mekan gelirse gelsin topyekün mücadele şart.
İlgilenmeliyiz.
Bilgilenmeliyiz.
Herkesi bu konuya dair uyarmalıyız.
Uyanık tutmalıyız.
Hem bu mücadele bağlamında ihbar hatları çalışmalı, hem de yapılan çalışmalara manevi olduğu kadar maddi destekte verilmeli.
Bu çocuklar bizim çocuklarımız.
Bu nesil bizim geleceğimiz.
Bu nedenle herkes bu olaya karşı gerekli toplumsal duyarlığı göstermeli.
Taşın altına elini koymalı...
En kısa sürede de bataklık kurutulmalı...
Hem de çok geç kalınmadan.
Bu mücadelede bir saatin, bir dakikanın bile önemi çok ama çok fazla.
“Banane”cilik yapacak zaman değil bu zaman.
Her geçen gün, her geçen saat pırıl pırıl canların toprağa bir adım daha yaklaşması anlamı taşıyor.
Tehlikeyi görmek için kapınızı çalmasını beklemeyin lütfen…