"Ülke yönetiminden çekip gidin!
Sizi iktidarda tutan milleti sefalete ve cehalete mahkum ettiniz"
Kim söylüyor bunu?
Sadettin Tantan.
Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı.
Sadettin Tantan, iktidara unutulmuş, gizli kalmış bir çok şeyi hatırlattı.
Peki 1999 Depremi ile bugünki deprem arasında ne fark var.
Neden böylesine bir tablo ile karşı karşıya kaldı ülkemiz?
17 Ağustos'un İçişleri Bakanı'ydı.
Önce madencileri sevk etti ve EMASYA devreye girdi.
İşte size Tantan'ın acı tespitleri...
"İktidar, EMASYA'yı kaldırarak yanlış yaptığını görmüştür! Biz Sivil Savunma Teşkilatı'nı kurarken..."
DEVLET AKLI BİTİK...
Devamla önemli tespitlerini bir bir sıralıyor Tantan.
"Devlet aklı bitik durumda!
İktidar sahiplerinin ayrım gözetmeksizin insanlara hizmet etmesi için her şeyi kullanması gerekiyor.
OHAL uygulamasına geçildi.
Oysa yağmaya karşı OHAL'e ihtiyaç yok ki.
İçerdeki ayrışmayı ortadan kaldıracak adımlar atılmalı."
HEP RANTI DÜŞÜNDÜLER...
Deprem ile etkin mücadele gerekir, öncesi ve sonrası hesaplanmalıdır.
Depremle sadece sivil savunma ile değil topyekun bir savunma ile mücadele edilebilir.
Ne yazık ki iktidarlar her daim rantı düşündükleri için beton diken projeler hep öncelikli oldu.
KAFKASYA DİZAYN EDİLİYOR
İran ile Azerbaycan arasındaki gerginliği “Güney Kafkasya dizayn edilmek isteniyor” tespitiyle değerlendiren Tantan, “İranlı yetkililer özellikle Azerbaycan düşmanlığını ortadan kaldırsınlar, bilsinler ki güvenlik ve kalkınmada Türkiye ile iş birliği yapmazlarsa Güney Kafkasya parçalanmaya aday bölgelerden biri haline gelebilir” diye konuştu.
“Türkiye, Türk dünyasını birleştirmek mecburiyetinde.
Bu yurt bizim, bu yurda hep beraber sahip çıkacağız.”
BU İŞLER ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL!
Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’dan Süleyman Soylu’ya görev hatırlatması:
“İhbar varsa gereğini yapın, ‘operasyon yapan diplomat’ ise sınırdışı edin”…
Başkonsolosluklar ihbar üzerine kapandıysa iktidarın görevi bunu ortaya çıkarmak ve sorumluları mahkemeye sevk etmektir.
‘Psikolojik harp’ yapan bir diplomat ise onun sınır dışı edilmesi lazım.
GÜVEN ORTAMI BİTTİ...
Bir siyasetçi yer altı dünyası figürü ile aynı karede poz veriyorsa orada hiçbir bürokrasi çalışamaz.
Ne kolluk güçleri ne de yargı...
Polis teşkilatımız eskiden uluslararası işbirlikleri yapardı.
Şimdi neden yapılmıyor?
Ne yazık ki artık Türkiye'ye karşı bir güven kalmadı.
Türk bayrağı altında ülkeye hizmet ettiğini iddia eden kişiler, kimler için taşeronluk yaptıklarını kendileri açıklıyor.
Anayasal bakımından Türk kimliği bir ırk kimliği değil, ayrıştırıcı bir kimlik hiç değildir!
Devletin kimliğini zedeleyen yaklaşımlar bunlar!
Bunların polis olmaları mümkün değil!
“ÇETELERİN YUVASI OLDU”
Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerin uluslararası organize suç örgütlerinin ‘yuvası’ haline geldiğini söyleyen Tantan, gergin ortamda bu gruplara da dikkat edilmesi gerektiğini sınırdışı edilen çete liderlerinin pasaport değiştirerek Türkiye’ye giriş yapmalarının önüne geçilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
YOLSUZLUK EKONOMİSİ
Eski İçişleri Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’ın finaldeki vurgusu son derece önemli.
Bakın ne diyor Tantan?
Ülkemizdeki yolsuzluk ekonomisi ile Türk milleti fakirleştirilirken güya yatırım adı altında ülkemiz ekonomisine katma değeri olmayan bir işlem olarak yabancılara gayrimenkul satışı yoluyla Türk Kimliği itibarsızlaştırılarak önüne gelene vatandaşlık verilmektedir.
Bu nedenle acil olarak Türkiye’de bir güvenlik mimarlığı inşa edilmelidir. Bu güvenlik mimarlığı; özgürlük, bağımsızlık, demokrasi, adalet ve güvenlik zemininde inşa edilmelidir.
Depremin yaralarını sarmak için sadece para toplamak yeterli olmayıp toplumun birlik ve beraberliğini sağlayacak, toplumu kucaklayacak adımların atılması gerekmektedir.