Türkiye zor günlerden geçiyor.
Her günümüz nerede ise tam bir sınava dönüştü.
Eskinin o sakinliği yok artık.
Her gün yeni bir olaya uyanıyoruz.
Uzun süreli devam edince de adeta kanıksıyoruz.
Mesela Pandemi süreci.
Nerede ise iki yıla yakın süreçte hayatımızın bir parçası olmuş ve evlerimize hapsolmuştuk.
Şimdi Deprem gerçeği ile yüzleştik ve bu kez de evlerimizde bile oturamıyoruz.
Can güvenliğimiz ile ilgili endişe hat safhada.
DEPREM SÜRECİ…
Kayseri 6 Şubatta merkez üstü Kahramanmaraş olan ve resmi rakamlara göre 50 bin olan ancak henüz kesinleşmeyen rakamlarla daha da büyük bir tablonun konuşulduğu ve halen başta Hatay olmak üzere birçok ilde Su, Tuvalet, Çadır, Banyo gibi zorunlu ihtiyaçların dahi temin edilemediği bir süreci yaşayarak öğreniyor.
Üst üste gelen sarsıntılar 5 civarını zorluyor.
Zamanı yok.
Sabahın köründe, öğle ortasında ya da akşam yemeğinde buluyor bizleri.
Sallanıyoruz.
Sarsılıyoruz.
Pandemi süreci gibi Depremle de yaşamaya alışıyoruz.
Kolay mı?
Elbette ki de değil.
İnsanımızın bütün rütunu bozulmuş durumda.
Dengeler alt üst…
DENGELER BOZULDU
Pandemi’den sonra gelen Deprem felaketi nedeni ile insanlarımızın adeta dengeleri bozuldu.
Türkiye gibi sürekli değişen gündeme alışkın olan insanımız “Ölüm Korkusu” ile son iki olayda gerçekten duvara toslarcasına yüz yüze gelince hayatın anlamı da, boyutu da resmen değişti.
Eskiden ölümler kalp krizi, beyin kanaması, çoklu organ yetmezliği, trafik kazası gibi nedenlerden olur ve birçok kişi de buna “Vadesi gelmiş!” derdi.
Olayın boyutu değişti.
Son iki olay yaşa, başa bakmıyor.
“Her ölüm erken ölüm!” aslında…
Rabbimizin bizim için biçtiği süre “Hayırlı ömür” anlayan için…
Ruhsal anlamda üst üste yaşanan olaylara bu kez deprem ile gelen bir başka korku eklenince olayın mecrası da ister istemez değişti.
Bu arada ne Pandemi de ne de Depremde net sayı belli değil.
Her ne kadar son rakamlar 50 Binleri bulsa da TÜİK’in bu konudaki sessizliği sürüyor.
PSİKOLOJİK DESTEK…
Yaşananlara herkesi tepkisi farklı.
İnsan fıtratında korku-endişe-panik her zaman var.
Sevmek-sevilmek-mutluluk kadar doğal bunlar…
Herkes olaylara karşı soğuk kanlı reaksiyon veremiyor.
Panik Ataklar tetiklenmiş durumda son gelişmelerle.
Daha önce Asansöre binemeyen, kapalı yerlerde kalamayan birçok kişi Pandemi ile bir başka süreci, deprem ile de nerede ise zirveyi yaşıyor.
İyi kötü herkesin Psikolojik destek alması şart bu süreçte.
Profesyonel yardım artık çağımızın en önemli gereksinimlerinden birisi.
TÜRKİYE GÜNDEMİ…
Türkiye gündemi Seçime yoğunlaşmış durumda.
EYT’den sonra Millet İttifakında yaşanan krize rağmen gelinen noktada Masa bileşenleri “Halil İbrahim Sofrası”nda buluşmaya devam ediyorlar.
Cumhur İttifakının buna kontra atakları var.
Onlarda perspektifi beklenenden geniş tutmaya başladılar.
HÜDAPAR’dan sonra ANAP, YRP ve DSP’de Cumhur İttifakının içinde.
Yani “Özal’ın ve Ecevit’in partileri bile bizi destekliyor!” algısı…
Bu partilerin nerede ise tabelalarından başka bir şeyleri kalmasa bile…
Bu süreçte YSK’nın tavrı son derece önemli.
CÖMERT ADAY…
Bu arada Erdoğan seçim tarihini açıklarken belirleyecekleri aday başvuru meblağının AFAD’a yapılacağını bu arada özellikle “Cömert Aday” beklentisi içerisinde olduğunu da söyledi.
Yani AK Parti’nin hedefi Zengin ve Cömert adaylarla yeni bir vitrin kurmak.
Sonrası mı, sandıkta ve seçimden sonrabelli olacak…
SEÇİMLERE DAİR…
İki ittifak perspektiflerini genişletip, herkesi kucaklamak istiyor.
Cumhur İttifakı bileşenleri Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında birleşmiş durumda.
Millet İttifakı ise geride kalan sancılı hafta akabinde Kemal Kılıçdaroğlu ile yola çıkıyor.
Son derece meşakkatli bir seçim olacak.
Türkiye 100. Yılında Cumhuriyetin geleceğini oylayacak.
Ya tek adam yönetimine devam edeceğiz, ya da ağır aksakta olsa uzun sürse de Parlamenter sisteme geçiş için karar vereceğiz ve bu iradeyi sandığa da yansıtacağız.
Herkesin kendine göre bir dünya görüşü ve yaşam standartları var.
Herkesin doğrusu da kendisi için doğru.
İnsanımız özellikle Particilik anlayışında Takım tutmanın ötesine geçebilmiş değil maalesef.
Olaylara karşı duyarlılığı, bakış açısı, değerlendirmeleri de fanatizmin ötesine geçemiyor maalesef.
Hal böyle olunca da tercihlerimiz sonunda bizlerin katlanacağı kadere dönüşüyor.
Temennimiz ve arzumuz önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini vatana millete vatandaşa hayırlara vesile olması yönünde.
Kim kimi neyi nasıl tercih ederse etsin herkesin 1 oyu var.
KURAKLIK VE AÇLIK…
2050’li yıllar için verilen Kuraklık ve Açlık alarmı sanırım güncellendi.
Şu anda Türkiye ciddi bir Kuraklık tehlikesi altında.
Su hayatın anlamı ve önemi.
Oksijen ve Su olmadan bu hayatın anlamı yok maalesef.
Kuraklık doğal olarak Açlık tehlikesini de tetikliyor.
Bu nedenle herkes kullandığı suyu, yediği yemeğin kıymetini bilsin.
Afrika’nın yıllardır yaşadığı sıkıntılar yarın çok geç olmadan bizim kapımızı da çalacak.
Yetkililer önlem almalı, vatandaş duyarlı olmalı…
VE… RAMAZAN AYI…
Her yıl olduğu gibi mübarek üç ayların finalini kısmet olur ömrümüz var ise ramazan ayı ile yapacağız.
Mart’ın son haftası itibarı ile başlayıp 23 Nisan’da bayramı çifte bayram olarak kutlayacağız ömrümüz var ise inşallah.
Bu ramazan’da kısmetse inşallah geleneksel fakir-fukara-guraba için kurulan sofralarda yoğunluk onlarla birlikte Depremzede kardeşlerimiz için olsun.
Öyle ya da böyle yine yardımlaşacak, dayanışacak bu zor günleri de el birliği ile atlatacağız yüce rabbimizin inayeti ve hikmeti ile inşallah.
ALLAH RIZASI İÇİN…
Yazımın son bölümünde bir temenni ile bitirmek istiyorum.
Biliyoruz her Ramazan ayında hayır hasenat sahipleri Kabe’de dahil bir çok yerde hayır sofraları kuruyor aç yoksul doyuruyor.
Allah herkesin hayrını kabul etsin inşallah.
Ama bu arada Ramazan’da ne yazık ki fiyatlar ikiye üçe katlıyor ve 11 aylık fiyatlar ramazan ayında ne yazık ki yenmeyecek seviyede zaten muhtaç olan kesimi iyiden iyiye vuruyor.
Son deprem ile Emlak sektöründe yaşanan patlama herkesi malumu.
Yaşanan iç göç ile birlikte ülkemizde nerede ise 2.5 milyon insan yer değiştirdi.
Konut fiyatları daha önce yaşanan Arapların gelişi ile katlamıştı, bu kez resmen patladı.
Allah rızası için el vicdan vel merhamet.
Kiraları patlatmayın, fiyatları zıplatmayın, buradan kazandıklarınız ile de vatandaşın gözünün içine soka soka hayır hasenat yapmayın lütfen...
Bugün belki yalancı alemde kazanan siz gibi görünürsünüz ama ilahi alemde terazi kurulduğu zaman bunun hesabını veremezsiniz…