Güya İslâmi, rezil şeyler yazan, kasetlerde çır çır çığıran, kendinden geçenler, için söylüyorum.
Köçek havası gibi; şıkkıdı, şıkkıdı güya ilahi söyleyenler için söylüyorum.
“Aman çeşme/ canım çeşme” gibi saçma sözlerle ilahi okuduğunu zanneden, zevksiz, kalitesiz, sanatsız, cıyak cıyak, kulak tırmalayan sesliler için…
Dahası; Sanki kendisi paçayı kurtarmış da, “Firdevs” de köşk sahibi olmuş gibi, ayyaşı, sarhoşu, açık-saçığı, imansızı, solcuyu, ırkçıyı imana getirmeye kalkanlar için…
Bundan dolayı, şiir adı altında, biçim olarak şiire benzeyen mide gurultuları ile İslami telkinler verenler için…
İşte o şiir:
“Adam fısıldadı: ”Tanrım konuş benimle”.
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
Ama adam duymadı.
Sonra adam bağırdı:
”Tanrım konuş benimle”.
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
Ama adam dinlemedi onu.
Adam etrafına bakındı ve,
”Tanrım seni görmeme izin ver” dedi.
Ve bir yıldız parladı gökyüzünde.
Ama adam farkına varmadı.
Ve yüksek sesle haykırdı:
”Tanrım bana bir mucize göster”.
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
Ama adam bunu bilemedi.
Sonra çaresizlik içinde sızlandı:
”dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!” ❤️
Bir kelebek kondu adamın omzuna.
Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı.”
Tasavvuf yok mu bu şiirde? Kralı var.
Sanat yok mu bu şiirde? Daniskası var.
Tan anlamı ile kaliteli, tam anlamı ile Allahı ifade eden bir İslâmi şiir değil mi?
Bundan daha yüce, daha farklı, daha güzel âlemlerin yaratıcısı daha mistik anlatılabilir mi?
Üstelik şablon sözlerle, sakız olmuş benzetmelerle, ruhsuz yakarışlarla değil.
Kimin bu şiir? Halil Cibran’ın.
İslâmı gün yirmi dört saat yaşayan, teheccüd namazlarını kaçırmayan, “Allah” dedikçe kalbi yerinden fırlayacakmış gibi olan, camide ön safı kimselere bırakmayan biri olmalı değil mi?
Değil.
Şu halde?
Sıkı durun şimdi.
Halil Cibran, Lübnan asıllı Amerikalı ressam, şair ve filozof. Koyu bir Katolik. Üstelik İslâm düşmanı, Katolikliğin en katı kolu Maruni mezhebine mensup.
Öyle ki; Lübnan’da bir manastır’a gömülmesini isteyecek kadar Maruni Katolik.
Alkolik ki, bu yüzden 48 yaşında New York’taki bir hastanede son nefesini verdi.
Şimdi sizin şıkkkıdı, şıkkıdı köçek havası gibi, sordum sarı çiçeğiniz mi İslâmi, bu Katolik herifin şiiri mi?
Utanın kendinizden be! Bir şey yaptığınızı zannetmeyin cehalet içinde.
Böylesine zevksiz, çirkin şeyler söyleyerek, cırtlak seslerinizle, güya salya- sümük olup, tek amacınız daha fazla para için milletin zevkini kirletmeyin.
İğrendiriyorsunuz vesselam.