Kaynayan bir dünyada yaşıyoruz tamam kabul.
Dünya yalan, Dünya geçici, Dünyada rahatlık yok ölüm var tamam kabul.
Ama ya tavuk keser gibi Allahın verdiği canı insanın aldığı cinayetlere ne demeli?
Rahmetli Abdürrahim Karakoç’un bir şiirinde dediği gibi;
“ Ellerin yurdunda çiçek açarkan
Bizim il’e kar geliyor kardaşım”
Neden benim ülkemden karsız, yağmursuz karakış hiç gitmez? Yalancı bir bahar selam verip geçip gider sadece?
Allah rızası için söylesin birimleri. Allah rızası için çözüm bulsun ki bulmak zorunda bizi yönetenler.
Biz Ululemr’e itaat ediyorsak Ululemr’de bizi ömrümüz olduğu sürece, konfor içinde değil ama insan gibi yaşatma bağlamında sorumlu değil mi?
Başta can, mal, aile güvenliğimizden, mutfaklardaki yangından sorumlu değil mi?
İki yüz elli gram bile yemeklik kıyma alamayan kadının o asla gülmemiş yüzünü güldürmekten , çilesinden sorumlu değil mi?
Nerede Nil kıyısında koyununu kaybeden çobandan sorumlu Hz. Ömerler?
Nerede hırkasına yama yapan, Alemlere rahmet olarak gönderilmiş, Sevgili Peygamberimizin örnek almadığımız hayatı?
Sünnet, misvak kullanmak, namazlarda kıldığımız dört rekat, sakal koymak mıdır
İnsanların din damarından girip onları biad ettirmek midir?
Allah aşkına kuşu ölmüş bir çocuğa taziyeye giden bir peygamberin inceliği, nezaketi, kibarlığı, hoş görüsü nerede?
60-70 senelik bir ömrü, ebedi hayata tercih etmek için yapılan akıl almaz kötülükler.
Tuhaflıklar görebilmek için rekorlar kitabını karıştırmaya gerek yok. Görsel ve yazılı basında oluşan trajikomik olaylar,dramatize edilmiş yüzler.
Bir yanda yürüyenler, diğer yanda koşanlar, bir başka yanda ise sürüm sürüm sürünmeye çalışanlar.
Koskoca devlete posta koyar gibi eli kanlı İmrali Canisi ile güya terörün bitirilmesi adına artistik poz veren milletvekilleri avrada, herife Pkk ya aktarılmak üzere ödenen avuç dolusu paralar.
Ciğeri beş para etmez, ceylan derisi koltukta oturan böyleleri Allahaşkına söyleyin hangi ülkenin parlamentosunda bulunur?
Böyle demokrasinin de, böyle hukukun üstünlüğünün de ta içine demez misiniz?
Hangi gelişmiş ülkenin millet meclisinde işçiye, memura, asgari ücretliye verilen üç kuruşluk zamdan dolayı ayağa kalkıp utanmadan, sıkılmadan:
“ Ben de isterüüüm” diye feryad-ı figan eden milletvekili var?
Geceleri sokağa çıkmaktan korkan insan yığınları.
Geçmişte asker çizmesiyle, polis jopu ile sindirilmiş yüreksiz insan yığınları kendileri seçip gönderdikleri bu adamlara ne söylesin şimdi?
Bu ülke insanlarını böylesine ürkek, korkak, bencil, egoist, kıskanç, duygusuz, acımasız, çıkarcı, ruhsal problemlere sahip, insan yapan nedenler ne?
Kadın cinayetleri, Sokakta güpegündüz kanlı infazlar ve elini kolunu sallayarak sırra kadem basanlar.
Yanınızdaki karınızı, kızınızı elle taciz etse bile savcılıkça adli kontrol şartıyla serbest bırakılan sapıklar.
Bizi bu hale düşüren yönetenler ellerine kına yaksınlar.