Nerede bulundularsa orada sadece kan, sadece gözyaşı ve ölüm vardı..
Tarih boyunca Dünyanın başına püsküllü bela oldular.
Ne zaman canları sıkılsa, nerede yoksul bir ülke var saldırdılar.
Üstelik bunu, Dünya huzuru için yaptılar. (!)
Güçleri yalnızca aç, çıplak, çaresiz, kimsesiz, yoksul, sömürü ile mücadeleden yenik düşmüş, kenar mahalle kadar olan ülkelere yetiyordu.
Dünya ekonomisi ellerindeydi. İstedikleri gibi şekillendiriyorlar, dilediklerine veriyor, diğerlerinin açlıktan ölmesi onları ilgilendirmiyordu.
Yıllar yılı Sovyet rejimini,komünizmi tehlike olarak gösteriyorlar, sinsice zayıf ülkeleri sosyal ve özellikle politik açıdan egemenlikleri altına alıyorlardı.
Sol gösterip sağ vuruyorlardı.
Ki, zincirin bir halkasını da biz oluşturuyorduk 12 Eylül öncesi.
Kapitalizmin en acımasızı, faşizmin en karanlığı, komünizmin en koyusu onlarda yaşıyordu.
Stalin de, Hitler de, Mussollini de içlerinde yaşıyordu.
Japonya, Kamboçya, Vietnam, Afganistan, Irak, Suriye, İran… Yarın mı? Türkiye.
Ama paça sıkmıyor.
Ama şimdilerde Gazze’de binlerce çocuğu kendi eli ile değil, piç veledi İsrail eliyle öldürmeye devam ederek çaktırmadan mesaj yolluyor.
Siyonist çeteler şehit ettikleri bebeklerin, çocukların cesetleri başında Amerikan sigarası içiyorlar.
İlk ve son atom bombasını onlar yaptılar ve attılar. Atomun ne olduğunu, beraberinde neler getireceğini eşşekler gibi biliyorlardı.
Portakal gazını bile ilk onlar kullandılar.
Hiroşima’da, Nagazaki’de hala eserlerinin korkunç izleri duruyor.
Wietnam’da aradan yıllar yıllar geçmesine rağmen hala çocuklar sakat doğuyor.
Hilkat garibesi gibi büyüyorlar.
Binlerce insanın ya kolu ya bacağı yok. Hala toprak altında sinsice mayınlar yatıyor.
Geliri en yüksek iş, protez el, kol, ayak üreten sektörlerde. Atılan binlerce bombanın etkisinden tarıma dayalı ekonomi diye bir şey yok.
Bu yüzden ne ekiliyor ne biçiliyor.
Vietnam küçük bir fotoğraf.
Aslına bakılırsa böylesine bir sadizm, onlar için genetik.
Dedelerinin Kızılderilileri toplu imha etmeleri, topraklarını kan ve gözyaşı döktürerek ele geçirmeleri dahası o ırk’a hayat hakkı tanımamaları tarih sayfalarında hala dipdiri.
O propaganda amaçlı Hollywod filmlerinde ne çok masumlar oysa.
Vahşi, acımasız, kafa derisi yüzen bir Kızılderili, yeraltından çıkarak günahsız, zavallı Amerikan askerlerinin boğazını kesen Vietnamlılar…
Germilere intihar dalışı yapan, güya uyuşturulmuş Japon pilotlar.
Ne çok korkunçtular.
Ne işleri vardı Vietnam’da, Kamboçya’da, Irak’da, Suriye’de.
O şerefsiz, politika gereği yapılan filmlerde, Amerikan askerlerinin tarafını kimler tutmadı ki?
Silwester Stallone denen ağzı yamuk herifin, tek başına Afganistan’ı kurtarmasına kimler bayılmadı ki.
Cüneyt Arkın’ın tarihi filmlerde ki aksiyonuna gülerken Rambo’yu nasıl da sevdik öyle.
Amerikan hayranlığına, altıncı filoya karşı çıkan insanlara nasıl da komünist damgası vurduk.
Pkk’ya göstere göstere destek vermedi mi?
Hani paçası sıksa hemen savaşa girecek bizimle de onda o yürek yok.
Siz hala Mc Donaldas’a gitmeye devam edin.
Özellikle Amerikan düşmanlığı yapan türbanlı, boneli, tesettürlü Müslüman Türk kızları.
Türbanınızdan, bonenizden de utanmıyorsunuz be!
Kakk Tuuu