BİR VEHMİ KABUL
Düşer yağmur dâne dâne başıma,
Ta baştan ayağa ıslanırım ben.
Gönül der ki: 'Uğrama gel hışıma'
Bendeki ben duymaz, kışlanırım ben.
Kışlanırım ki ben, her bahar her yaz,
Ayaz vurmuş cana, inan ki ayaz.
Sebeplidir, geziyorsam hep haylaz;
Meclisten meclise dışlanırım ben.
Dışlanırım ki ben, olur ya; mikrop
Sıçramasın ele, bir avuç bir top.
Desem sevdakârım, denilir ki; 'hop’
Her aşk meclisinde tuşlanırım ben.
Tuşlanırım ki ben, alkışlar ele,
Gitsin diye billâh, isterse kale.
Razıyım gideydim alelacele,
Merkep niyetine, çüşlenirim ben.
Çüşlenirim ki ben, gönül sarayı
Zapturapt edilsin, hem de alayı.
Bir de lüzumsuzluk denen belâyı,
Sarınca sırtıma, fişlenirim ben.
Fişlenirim ki ben, 'aha O’ densin.
İçilsin tüm meyler, mezeler yensin.
Derler ki: 'Biz boyuz, sen daha ensin'
En gibi kıyıya yaslanırım ben.
Yaslanırım ki ben, dağ yıkılmasın.
Dağ suyundan dolsun; mataran, tasın.
Kurşun sıkın ister, meydan da asın,
Belki öbür yanda, uslanırım ben.
Uslanırım ki ben, gör hem de nasıl.
Asıl Navruz orda, rızası asıl…
Sen burdaki köşkte, kasıl hâ kasıl;
‘Cennet-i A'lâ’ya üslenirim ben.
^^