Vefatının yıl dönümünde
Ressam Yalçın BÜLBÜLCÜ
/D:1967-Ö:24.07.2023/
---------
öncelikle insandı. mütevâzı bir insan.
Kendisini tanıtamadan çekilip gitti bu âlemden. şehrimizin oldukça usta ressamlarındandı yalçın Bülbülcü.
1967 yılında Bünyan ilçemizin kardeşler köyünde/ Mahallesinde dünyaya gelmiş.
Bana göre fırçası ile dünyayı renklendirmeye çalışan bir ressamdı, kişilikti. İnsanı hayrete düşüren, görülmeye değer tablolarını resim severlere bir sergi ile tanıştıramadan henüz 56 yaşında elveda dedi bu dünyaya.
Ailesinin anlattığına göre üç ay gibi kısa bir süre önce başlamış rahatsızlığı.
Bir müddet sonrada tedavi için Melikgazi Hastanesine yatırılmış.
Daha sonra Fakülteye, oradan da Şehir Hastanesine geçiyor tam bir yıl önce.
Yapılan tetkikler sonucunda rahatsızlığına kanser teşhisi konuyor. Kısa zamanda bütün vücuda yayılıyor bu illet hastalık...
Bu gün 24 Temmuz 2024. O'nun aramızdan ayrılışının birinci yılı.
Tuvalde fırçalarının boynu bükük kaldı. "Daha nice eserler verebileceğin bir yaşta böyle gidiş olur muydu" desek belki de günaha girmiş oluruz sevgili Yalçın dost.
Gidiş, O'na ise -ki öyle- sözün bittiği yerdeyiz demektir. Allah'tan gani gani rahmet diliyorum sana…
TESPİHLİ GİDİŞ
--
Baş ağrımı çektim bir nefes gibi,
Pılımı pırtımı, size bıraktım.
Bu yaptığım işler sanmayın hobi,
Bütün gemileri limanda yaktım.
Aramasın beni, bir daha kimse.
Tıkadım kulağı, hergele sese.
Hapsettirmem artık gönlü kafese;
Dalgalı denizden, deryaya aktım.
Sevdim inadına; nehrimde salı.
Bak üstüne serdim parçalı şalı.
Gitti bütününe, mor şair ali,
Rüzgârı bulutun, bağrına çaktım.
Bu eylem kaçmaksa, kaçtım kendime.
Atıp da yüreğe, koca bir yama.
İster alkış için çıkınız dama,
Sizlere dürbünün tersiyle baktım.
Üç Gülhü bir Elham, dilimde tespih.
Kimler çakma bilmem, hanginiz sahih?
Gün gelsin de, yazsın diye şu tarih;
Güdük rolünüzü, sahneye döktüm.
Daha ne yapayım söyle be kurban?
Bu kaçıncı dalga, ruhumu sarsan?
Esti hırçın rüzgâr, ardından boran;
Gözümün önünde; sonlandı vaktim.
*
Ali Rıza Navruz
# ötelerden bir tūrkü