BİR ŞİİR KITABININ MISRALARINDA GEZİNTİ
"YÜREĞİM SENDE KALMIŞ"
------------------------
"Aradığım bir parça mutluluk/ Kimsenin şuyunda, buyunda gözüm yok." Diyen dost şair İsmet Bora BİNATLI’ya selam! "Yüreğim Sende Kalmış" hoş esintiler sunarak düşmüş elimize. Hoş gelmiş… Şiiriyetiyle gelmiş…
‘Sıkı fıkı’ diye tabir olunan cinsten değilsek bile otuz yıllık bir geçmişe dayalı dostluğumuz var şairimizle… Onun gönlü gerçekten bir çile yumağıdır, çözdükçe karışan. Adını vermez ama –belki de kem gözlerden sakındığı için- sen diye hitap ettiği cananı için:
"Sen yoksan yakarım kendimi inan/ Şaşırtmasın seni bu hareketim…" diyebilecek, hatta bu hareketi gözünü kırpmadan yapabilecek bir deli sevdâlı BİNATLI dostum. Dün bir sevdiyse, yarınlarda da bin seveceği muhakkak!.. Sevgide vefânın timsâli, içindeki fırtınaların sesidir...
Şiir tadında güzellikler dileyerek armağan ettiği kitabı "YÜREĞİM SENDE KALMIŞ" ellerimde şu an. Tuba Binatlı’nın kapak kompozisyonu, Ahmet Otman’ın sayfa düzeni ve de tashihiyle Nisan 2005’te yayınlanmış… Desenlerle süslü 130 sayfalık bu kitapta 92 adet şiir yer almış bulunmaktadır. "İlaçlar düzeltmiyor gönlümün yâresini" dizesinde sanki; "Olmaz ilaç sine-i sâd pareme" demek istiyor şair. "Uzattım ayrılığın sancılı süresini" derken, yüreğinin o sevgilide nasıl kaldığını vurguluyor âdeta…
"Bana pişmiş tavuğu çok gördü,
El âleme sürü ile kaz verdi."
Şeklindeki esprileriyle feleğe çatmasını da hoş karşılamak gerek diyorum.
Öyle yoğun duygular içindedir ki şairimiz; özlemleri, içindeki çocuğun tepinmeleri, isyankarâne tavırları, şükürleri, dilekleri bakın şu iki dizede nasıl ifade ediliyor: "Aynı telden çalmaz gönül ile baş/ Derdinle gamlanıp ben de döktüm yaş" Hengâmelerle süslü şu dünyadaki pek çok olumsuzluklar, yaşam biçimleri onu neredeyse çılgına çevirmektedir. Bu durumda dünyanın çivisinin çıktığını haykırması da şair duyarlılığının sesli çığlığıdır:
"Dünyanın çivisi çıktı dediler/ Yerine takmaya gücüm yetmiyor/ Kestiler, biçtiler rendelediler/ Nâfile; bir türlü düzen tutmuyor.
Kanun tanımazın kanlandı biti/ İyi sandıklarım, hep çıktı kötü/ İneğin karnında bozdular sütü/ Şimdi kimse süte su- mu katmıyor."
"Yüreğim Sende Kalmış" ilginç bir şiir kitabı işte!.. Sanki sevdâ suyu ile yoğrulmuş, sanki hiciv ile mayalanmış… Ağır başının derd-ü belâsı genelde hep ön planda yer alıyor. Şairler; "kendi derdi gönlümün, billah gelmez yâdıma" deseler de felsefi olarak, doğal olanı şairin öncelikle kendi yüreğini yansıtmasıdır şiirlerinde…
"Ben beni bileli bitmedi çilem/ Her günüm karmaşa, her gün ikilem/ Bir türlü dolmuyor saadet filem/ Aklım yeni baştan feryat ediyor"
Hayra yorulmayan düşleri içinse devamlı intizarsız feryatlardadır.
"O, asık yüzümde hoş bir gülüştü/ Gelip apansızın gönlüme düştü/ Belki de sadece güzel bir düştü/ O, düşümü hayra yormuyor bile.."
Aradan otuz dokuz yıl geçse de, bir sabah uyandığında yanında görmek istediği hep o cananıdır. Ve onun mâhur gözleri... "Dil dünyayı, dünya dili sevemez" dizesiyle, aslında gönül ehlinin bu dünyalı olmadığını da ne güzel vurgulamış! Yoksulluk, politika, eski günlere özlem, dostluk, postluk ne yok ki? Hangi konu işlenmemiştir ki bu kitapta… Merak ediliyorsa okuyucusu tarafından açılacak bu kitabın iki kapağı… Çok rahat söylenen bir şiir dili, sağlam bir şiir tekniği yapısı var şiirlerinin. Genelde hece ile yazılan şiirler gereksiz imgelerle boğulmamış. Her şey yemek tuzu ayarında verilmiş. Yani; martaval cinsi şiirlerden değildir Binatlı dostun şiirleri. Yani onun şiirleri gümüş kanatlı ve BİN ATLI’dır…
Kendisine Allah’tan uzun ömür tükenmeyen baş ağrısı diliyorum..! Kitabı edinmek isteyenler için adres şöyle: 1.cad.160.sok. 3/12 Öveçler/ ANKARA