İKİ DELİ
--------
Ali Rıza Navruz
"Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”(Rum, 30/21)
Şimdi diyeceksiniz ki: "Düğün değil bayram değil, bu ayeti buraya neden yazdın?" İnsanı dünyada ve ahrette mutlu ve huzurlu kılan esaslardan birisi olan evlilikten bahsedeceğimde o nedenle aldım bu ayeti bu yazımın başına.
Şöyle baktığımızda görürüz ki Türk toplumları tarih boyunca ailenin kurumsal bir unsur olarak yaşamasına pek özel önem vermişlerdir. Bu durum onların hem ulusal, hem kültürel ve hem de dinsel değerler sisteminden kaynaklanıyor... Biz biliriz ve inanırız ki; kadın ve erkek birbirini tamamlayan bir bütünün iki parçasıdır bir yerde. İnancımıza göre de değerlendirecek olursak yine konuyla ilgili Kitab-ı Kebirimize bakmak gerekiyor. Bakara Suresi, 187. ayette yüce Allah; “Kadınlar sizin elbiseniz, örtünüz; siz de onların elbisesi, örtüsüsünüz" diye buyuruyor biz kullarına. Kadın ve erkeğin de birbirlerinin ayıplarını örten, eksiklerini gideren bir elbise gibi olmalarını istemektedir bizlerden bu ayetle…
Mutlaka evlenmemiz öneriliyor bir hadis-i şerifte. Çünkü peygamberimiz diğer ümmetlere karşı bizim çokluğumuzla iftihar edecektir… "Kimin maddi imkanı varsa hemen evlensin" buyurmaktadır. Maddi imkanı olmayanlara da "nafile oruç" tavsiye edilmektedir. "Nikah benim sünnetimdir, kim benim sünnetimle amel etmezseeeee……." Allah göstermesin diyelim!.. Bu konuları, ayrıca getirilerini, önemini hepimiz biliyoruz da, bazı bilmeyen dangalaklar var. Onlara hatırlatmada bulunayım istedim. "Korkusuz" isimli bir gazete var. Bir kafede çay içerken önümdeki masamda buldum 15.08.2019 tarihli gazeteyi. Şöyle bir göz atmadan edemedim tabii ki. Genelde aktüel konuların işlendiği sayfada bir yazı ilişti gözüme. Yazı aynen şöyle: "Evlilik hakikaten iki tane ruh hastasının işidir. Yani normal bir insan evlenemez. İki deli hiç bir zaman bir araya gelmemeli…" İmza: Serdar Ortaç
Antalya Kemerde sahne alan Serdar Ortaç durup dururken neden bu konuya girdi dersiniz. Bu dangalakça düşüncelerin ardında kim vardır? Bilemeyiz elbette… Bir zamanlar Ahmet Kaya'ya çatal fırlatarak ülkücü kesimin takipçiliğini kazanan, sonra da salya sümük Ahmet Kaya'dan özür dileyen bu tutarsız popçunun ne menem adam olduğunu biliyor bu millet. Fakat Bu tür saçma sözlerle yeni yetme gençliği zehirliyor bir yerde… Geleneksel Türk ailesinde oluşan çözülmelere yol açıyor bu hareketler. Bu nedenlerden doğan kuşaklar arasındaki farklılıklar ise boşanma oranlarında çok büyük artışa sebep oluyor.
İşte sizlere iki ruh hastası! Tanıtayım isterseniz; birincisi; Serdar Ortaç, ikincisi; Chloe Loughnan…
^^