Vefatının 12 Yılında...
BİR AŞK-I MÜEBBET VE ALİ BAŞ
^^
Ali BAŞ (ÂŞIK SEZÎNÎ), dünya denilen mahpushanede voltasını atarken, biz gardiyanlar onun yüzüne vurduk halini; Müebbet Aşk diye!.. Ama haklıydık, onun ağırlaştırılmış cezasının adı gerçekten de Aşk-ı Müebbetti… Sevgilisinden kalan boynu bükük çiçekleri gözyaşlarıyla sularken Ali Baş, o çiçekler rayihasından bir zerresini sunmadı ona. Güneşin ışınları penceresinin demirlerinden geri döndü onun...
“Benim derdim aşk derdi, bir kuru efkâr değil” Şeklinde haykırırken, yıldızı sönmüş tek kişilik hücresi sıktıkça sıktı yüreğini… Aşka hüküm giymişlerin kaderiydi belki bu yaşadıkları. Ya da yaşanılan anlar!
Belli ki kırılgan bir dala tutunmuştu gönül dostu Ali Baş, can Sezini… Yine de “Yokuşa yorma rma beni, tırmanacak halim yok” diye feryâd-ü figan etmedi. Feleğe; kahpe, bahtına kara demedi hiçbir zaman! Eminim mosmor bir acıydı onun yüreğindeki. Bu mor acının adıysa; AYRILIK! “Sev De Gör”ün sayfalarında gezintiye çıkarsanız bir gün, mutlaka ezgisini duyacaksınız bu acılı türkünün…
1 Haziran 2011 günü, Zeki Müren diliyle; “Yücelerden gelen bir sese çek beni Tanrım/ Bilinmez diyarlar istiyorum” diyerek Hakka yürümüş olan çağımızın Mecnun’u dost gönül Ali Baş’a, umut treni yüreğimizle dön gel, dön gel artık desek ne cevap verir acaba bizlere? Daimi ikametgâhımda artık rüzgârlar tarıyor saçlarımı, mehtap gözlerimde ışıldıyor burada, bu vuslat sayesinde şimdi mutluyum diyeceği kesindir bence… Tüm bunların failinin aşk olduğunu da biliyordur eminim... Ne diyelim ki? “Hikâyeti gâm-ı hicrân-ı yârı mı diyelim/ Şikâyet-i sitem-i rüzgârı mı diyelim?...”
Perde çekilmiştir artık! Şikâyet etmez halinden Ali Baş… Etse bile “aşk-ı müebbet yer mi?” Umarız cennet mekânı olur ve burada ağrıyan baş’ı orada sükûn bulur! Ve Sevgili Ali Baş’ın bir şiiri ile bitirmek istiyorum sözlerimi;
BİR GÜN ELBET
Ne güldüm ne murat aldım,
Bir gün elbet güleceğim.
Gönlümü sevdaya saldım,
Bir gün elbet güleceğim.
Yar dediğim vurdu beni,
Herkes ayrı sordu beni.
Bu gözyaşı yordu beni,
Bir gün elbet güleceğim.
Yarınlar benim olacak,
Çilelerim son bulacak,
Sürünsem de köşe, bucak,
Bir gün elbet güleceğim.
Çatladı be sabır taşı,
Zehir oldu ekmek, aşı,
Dert yıkamaz Ali Baş'ı
Bir gün elbet güleceğim.
Sezeniyim seziyorum,
Hayallerle geziyorum,
Dilekçemi yazıyorum,
Bir gün elbet güleceğim.
*
ALİ BAŞ/ Âşık Sezini