FAZLA ŞİİRDEN ÖLEN ŞAİR
/Edip Cansever/
------------
Ali Rıza Navruz
^^^^
"Açılmamış bir şarap şişesiydim
Ki öyle kaldım
Acımı köpürtmedim
İçime sağdım
Gözyaşlarımı göstermedim
Ki sildim
Özgürlüğüm beni tutsak düşürdü
Başaramadım
İçimde kara kara bulutlar sallandı
Ki sallandılar
Dışarı yağamadım
Ve yenildim ve sustum."
^^
Edip Cansever
Kendi deyişi ile acısını içine sağan, açılmamış şarap şişesi olduğunu ve içinde de kara kara bulutların sallandığını belirten, sonunda da yenilişini kabullenen şairimiz Edip Cansever 8 Ağustos 1928 tarihinde İstanbul'da ölmedi, tam tersine doğdu. Cansever'in ölüm tarihini de meraklıları için vereyim isterseniz; 28 Mayıs 1986…
İstanbul Erkek lisesi mezunudur. Sonrasında Kapalıçarşı'da turistik eşya ve halı ticareti yaptı uzun yıllar. ''Ne gelir elimizden insan olmaktan başka'' diyebilen 'İkinci Yeni' akımının temel taşlarındandır O… Şiirlerinde biraz umutsuzluk, biraz uyumsuzluk, bir miktarda yalnızlık göze çarpar ilk bakışta. Gerek kendi şiirleri ve gerekse şiir hakkında yazdıkları yazılarla epeyce eleştirildi. Fakat 30 yılı aşkın bir süre ilgiyi üzerine çekmesini bildi. Bireyin içsel dramını kurcalamak pek de hoşuna giderdi doğrusu. ''Yerçekimli Karanfil'' ile gönüllere taht kurmuştur denebilir.
Şiir tarzı ekibinden Cemal Süreya dedi ki onun için:
''Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer.
Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever''
Gerçekten fazla şiirden mi öldü onu biz bilemeyiz ama ölümü için söylenen sebep Bodrum'da tatilde iken orada geçirdiği beyin kanamasıdır. Ve şimdi O, Aşiyan mezarlığında uyumaktadır. Şunu da eklemeden geçmemek gerektiğine inanıyorum şahsen. Bir kadın vardı o devirde, Dört büyük şairi peşinden koşturan; adı: Tomris Uyar. Kolej aşkı Ülkü Tamer'di. Sonrasında Ayışığındaki aşkı Cemal Süreya oldu. Uzun soluklusu Turgut Uyar'dı. Dördüncü sırayı alansa fazla şiirden ölen şairimiz; Edip Cansever… ''Masa da masaymış ha!''
Her ne olursa olsun bunlar bir sanatçıdır, öyle biliyor ve takdir ediyoruz. Rahmetle anıyorum!...
''Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.”