DİKENLİ BAŞ YASTIĞI
Ali Rıza Navruz
^^
Gecenin kıyıcığındaki, kabul görmeyen dualarımla başbaşayım bir yarın öncesinde. Acılarda bir umut, ayak seslerimde bin korku!.. Fâili meçhûl cinayetlerin, şüpheli ölümlerin vebâli benim sanki...
Canım benim... Yanlış anlaşılmaktan korkuyorum seni özlerken. Dikensiz bir gül bahçesi aradığımızı kim söyleyebilir ki? Ve kim söyleyebilir acıları sevinçlerimize katık yapmadığımızı Bu uğurda?.. Düşlerimle hatıralarımı birbirine karıştıran zamanın bu noktasına kahrediyorum artık... Bencilliğimi bağışla caaan!.. Yağmur yağıyor gecenin tam ortasına. Yüreğim üşüyor bu yüzden, sen yoksun... Yağmurla birlikte seni düşünmemek mümkün mü şimdi?.. Mümkün mü şimdi şu yağmurla birlikte, birlikteliğimizle var olan her sevgi kırıntısını yeniden yaşıyor hissine kapılmamak... Ve
"Teneke çatıların altında
Yağmurla sevişmek
Sevişmenin bereketini duymak
Güneşin uzaklığına rağmen karanlıkta..."
Yusuf yüzüme, Yakup sabrının nasıl da yakışıyor olduğunu söylemiş miydim sana? İyi de; bu sabrım sabâ makâmında okunan bir sabah ezanına ulaştıramayacaksa beni neye yarar ki!.. İçimde bir titreme! Kesin ki, bir iyilik meleği uyarıyor beni. Duyuyorum sesini: "Biraz gayret!.." İçimde işte ikinci bir titreme dalgası... Kesin ki bir şeytan dürtüsüdür. Duyuyorum vesvesesini:
Şimdi söyle, Hangi sessizliğin ışımasız karanlığında idam olsun yüreğin?..
Şirin bir bulutun dağılmış lepiska saçlarından süzülüp geliyor bak şu yağmur damlaları... Sonra gözyaşımla karışıp dudağıma sızıyor. Tadını alıyorum... Peki, o hesapsız kitapsız renkli düşlerimin canına okuyan kimdir sen değilsen caaan? Sürekli öksüz uykular barındıran bu yatak, şu dikenli baş yastığı ne? Kaçıncı defadır tekrar yakıyorum şu sigaramı bilmem ki!.. 'Bahar yüreğimizde yakın' mı diyorsun? Ya ellerinin sıcaklığı... Ne kadar uzaaaaaaak!..
Yağmur bizim sevgimizin tek orijinalliği değil miydi? Biz ona rahmet demez miydik? Biz onun güneşsiz, eşsiz yüzüyle bakmıyor muyduk uzağı olmayacak sandığımız yarınlara?.. İnatçı keçiiiiii!.. Bütün bunlara rağmen; Yağmur yağıyor...
Baharda erken açan badem çiçekleri...
Gökkuşağında dal dal kırılan MOR...
Ve,yapayalnızlığım gibi yüreğimde büyüyen yağmur!
Ve
Sen
Yoksuuun!..