Türkiye ekonomisi yeniden ve yine dizayn ediliyor.
Yeni bir rota belirlendi.
Kadrolar değiştirildi.
Ciddi bir U dönüşü yaşandı.
Nas’tan faize yönelen yol güzergahında yeni yeni artışlar gözle görülüyor, ciddi manada da hissediliyor.
Son olarak Para Politikası Kurulu'ndan faiz artış kararı: %30’a çıkarıldı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı.
Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini 500 baz puan artışla %30 seviyesine çıkardı.
Daha kafadan beklentiler yükseltti.
Yavaş, yavaş ağır adımlarda dengeleri bozmadan kimseyi ürkütmeden program tıkır tıkır işliyor.
MİNİ BİR HATIRLATMA…
Mini bir hatırlatma yapalım.
Tarihler 19 Aralık 2021'i gösteriyor.
CB Erdoğan:''Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz.
Bir müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim!''
TCMB faizi yüzde 30 olarak açıkladı.
Peki o günden bu güne ne mi değişti?
Bu açıklama daha da ilginç.
Merkez Bankası, faizi yüzde 30'a çıkarınca Erdoğan'ın sözleri gündem oldu: "Faizi savunan arkadaşımla beraber olmam, olamam"
AŞKIN GENÇ’TEN FAİZ YORUMU…
Merkez Bankası yılın 9. faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada politika faizlerinin 500 baz puan artırıldığı belirtildi. Seçimin ardından yükselen faizler Eylül ayında da artmaya devam ederek yüzde 30’a ulaştı.
Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili ve CHP Ekonomi Masası Üyesi Aşkın Genç, Merkez Bankası’nın bugün belirlediği yeni faiz oranlarına dair açıklamalarda bulunurken, Merkez Bankası’nın son üç ayda Temmuz ve Eylül aylarında toplam 1650 baz puanlık faiz artışıyla politika faizini yüzde 30’a çektiğini, enflasyon görünümünde belirgin düzelme olana kadar kademeli sıkılaşmanın devam edeceği yönündeki açıklamasını hatırlattı.
Genç, “Ağustos ayı enflasyon rakamları aylık yüzde 8,59 olarak gerçekleşirken yıllık enflasyon yüzde 128 oldu.
Hem enflasyon hem faizler arttıkça ekonomideki kriz hali de devam eder” ifadelerini kullandı.
YÜZ GÜNLÜK PLAN NE OLDU?
Ardından sordu Genç.
“Yüz günlük Plan ne oldu?” diye.
Seçimlerin ardından geçen sürede iktidarın birçok vaadinin hayata geçmediğini kaydeden Genç şöyle konuştu:
“Memurlara 3600 ek gösterge sözü, öğrencilere ücretsiz internet, yeni evleneceklere evlilik kredisi, ev hanımlarına emeklilik hakkı, Bağ-Kur'da emeklilikte 7.200 gün ve gençlere cep telefonu ve bilgisayarda vergi muafiyeti sözleri unutuldu.
İktidar seçimde oy almak için bol keseden dağıttığı vaatlerini unuttu.
En büyük vaadi de ekonomiyi düze çıkarmaktır.
Ama bugün geldiğimiz noktada benzinin litre fiyatının 40 TL, doların 28 TL, faizlerin de yüzde 30 olduğu bir ekonomik modeli, başta dar gelirli vatandaşlarımız olmak üzere 86 milyon yaşıyoruz.
Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz oranlarının çok daha yükseğini bankaların kredi borçlandırmasında görüyoruz.”
ZENGİNİ DAHA ZENGİN,
YOKSUL DAHA YOKSUL!
Konuşmasında “Adı konmamış bir IMF programı” olarak yorumladığı Yol Haritasına dair Genç final bölümünde ise şu ifadelere yer verdi:
Bugün bir devlet bankasından 100 bin TL kredi kullandığınızda 12 ayda toplam geri ödeyeceğiniz meblağ 140 bin TL bandına doğru yükseliyor.
Şimşek yönetimi ekonomideki kemer sıkma politikasını sadece dar gelirli vatandaşlara üzerinden uyguluyor.
Kredi kartı, nakit avans gibi ücretli kesimin yöneldiği kısa vadeli çözüm kaynaklarının faizleri sürekli artıyor.
Ama bunlar olurken hem Kur Korumalı Mevduat hem de diğer mevduatlara yüksek faiz verilmeye devam ediliyor.
AKP’nin ve Bakan Mehmet Şimşek’in 28 Mayıs’tan bu yana izlediği politika adı konmamış bir IMF programı olarak zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul hale getirdi.”
İktidarın ekonomi politikalarına dair çok sayıda eleştiri var.
Bunları yine zaman zaman bu sütunlarda değerlendirmeye devam edeceğiz.
Umudumuz yılın son çeyreğinde kuşku yok ki ekonominin yoluna gireceğine dair daha güçlü ve ayakları yere daha sağlam basan iktidarın da tasarruf ettiği bir sürecin yaşanması yönünde.
KARARLILIK SÜRECEK…
Görünen o ki önceki toplantıda enflasyonun ana eğilimini düşürme ve orta vadede tek haneli enflasyon hedefini vurgulayan Para Politikası Kurulu (PPK), önceki gün alınan faiz artışı kararıyla da bu hedefe ulaşma konusundaki kararlılığını sürdürecek.
Finansçıların beklentisi bu yönde.
Finansçı Esin Abacı, bu durumu ayrıntılı bir şekilde analiz ederek şunları söyledi: ‘‘Merkez Bankası, piyasaların beklentilerine uygun bir şekilde 500 baz puanlık bir artışla politika faiz oranını %30 seviyesine yükseltti.
Bu faiz artışının devam edeceğini öngörmekteyiz.
TCMB'nin faiz artışlarıyla birlikte mevduat ve kredi faiz oranlarında da artışlar yaşandı.
TCMB verisine göre 8 Eylül itibarıyla açılan ihtiyaç kredisi faiz oranları yıllık %60 seviyesine yaklaştı, bu oran son 21 yılın en yüksek seviyesine çıkarak ihtiyaç kredisine olan talebi azalttı.
Ayrıca, bankaların yeni müşteri kazanımı için özel faiz oranlı ihtiyaç kredisi kampanyalarına olan talepler de ciddi şekilde arttı ve bu artışın önümüzdeki süreçte de devam edeceğini öngörüyoruz.’’ dedi.
“KÜRESEL” BİR SORUN DEĞİL.
Bakın mesela paylaşımında CEM TOKER@tokcem "Bazı “ekonomist” siyasetçilerin söylediği gibi enflasyon “küresel” bir sorun değildir.
Zira, bu ay dünyadaki 193 ülkeden 154’ünde yıllık enflasyon tek hanelidir.
Yani %10un altındadır. Çift haneli enflasyonu olan 39 ülkeden 32’sinin de enflasyonu Türkiye’ninkinden düşüktür!! Her duyduğunuza sazan gibi atlamayınız!!!" diyor.
Yani Türkiye’de bazı şeyler yanlıştı.
Halen de yanlış gitmeye devam ediyor.
KAÇINILMAZ SON...
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizini yüzde 25’ten yüzde 30 düzeyine yükseltti. Dolar 29 TL.
Kaçınılmaz sona adım adım gidiliyor.
Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 30'a çıkarması sonrasında 1 Ekim'den itibaren geçerli olacak yeni kredi kartı faiz oranları:
Kredi kartı işlemlerinde uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 3,26'ya yükselecek.
Aylık gecikme faizi yüzde 3,56'ya çıkacak.
Kredili mevduat hesabı gibi nakit çekim işlemlerindeki aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4.02 seviyesine çıkacak.
Gecikme faiz oranı yüzde 4,32'ye yükselecek.
Hayırlı olsun ne diyelim.