Uzun bir ara verdik.
Zaman zaman onun görüşlerini bu köşede siz değerli okurlarımız ile paylaşıyorum.
Bugün son gelişmelere dair bakış açısını sunmak istiyorum.
Sanırım kendisini tanıyorsunuz.
Dinle diyanetle uğraşanlar daha iyi tanıyordur sanırım.
Kayserili.
Yazar R.İhsan Eliaçık@rihsaneliacik'tan bahsediyorum.
Sanal alemde önemli paylaşımlar yapıyor.
Gündem oluşturuyor.
Diyor ki "Mülk Allah'ındır göklerde ve yerde yastık altı da dahil."
Anlarsanız.
SÖMÜRÜ...
Her türlü sömürüye karşı net ve açık bir tavrı var Eliaçık'ın.
Soruyor özenle altını çize çize;
İstismar çıkarı için iyi niyeti kullanmak, sömürmek anlamına geliyor.
İslam, Türklük, Kürtlük, Atatürk, vatan, millet, adalet, emek, yoksulluk, bilim, akıl, çevre, doğa, kadın vb.
Bunları kullanmadan ve sömürmeden saf bir yürek temizliği ile savunan kaç kişi var acaba?
ABDESTLİ KAPİTALİZM...
Güncele dair bir başka önemli tespit geliyor Eliaçıktan:
Şu ifadeye bakar mısınız?
“İhtiyaçtan fazla para biriktirip sonra kuduruyorlar.
Çantayla paralar, bavulla dolarlar taşınıyor.
Hepsinin amacı kazanmak, daha fazla daha fazla biriktirmek.
Sistemin kendisi zaten dolandırma üzerine kurulu.
Abdestli kapitalizmin sefaleti...”
SİYASET SAHNESİ NEYE BENZİYOR?
Siyasiler ve siyasetle de epey ilgili Eliaçık.
Nalına, mıhına vuruyor.
Yeri geldiğinde de taşı gediğine koyuyor.
Bakın bu konuya dair paylaşımlarında neler neler var?
"Siyaset sahnesi Roma gladyotör arenasını veya İspanyol boğa güreşlerini andırıyor.
Beşerler renk, sembol ve işaretlerle konuşur.
Din, mezhep, ırk, kabile, mahalle, kişi isim ve renkleri burnundan solumak ve saldırmak için yetiyor.
İnsan bilincinde dinî şuur çokluktan tekliğe, siyasi bilinç ise teklikten çokluğa doğrudur.
Yani Hâlık tek; mahlukât çok, çeşitli ve rengarenktir.
İslam kültürü ve Avrupa edebiyatına vakıf olup Rus edebiyatına bigane kalmak çok büyük bir eksiklik. Puşkin, Gogol, Dostoyevski, Tolstoy, Gorki yazıtlarında çok derin insanî arayış ve sorgulamalar var hatta orta doğudan daha derin.
İtalyan Edebiyatı'nın ünlü siması Dante, İlahi Komedya'sında cehennemin 8. dairesinin 9. hendeğine geldiğinde Muhammed ve Ali'yi görür.
Çünkü onlar Hrıstiyanlık dururken yeni bir din çıkarak bölücülük yapmışlardır. Eh, yaşadığı tarih haçlı seferleri çağı (1265-1321)."
İTİRAYA UĞRAYANLAR...
“Ben bunlara 3M dedim; (Muhammed, Mustafa Kemal, Marx)” diye söze giriyor Eliaçık ve devamında da şu ifadelere yer veriyor, atılan iftiralar, çamurlar ve yapılan çirkinlikler karşısında da:
İslam'ın Yenilikçileri kitabımda ele aldığım 80 kişiyi yıllarca araştırdım. Haklarında ne iftiralar, ne yalanlar duydum, hepsini tek tek araştırınca yıkıldı gitti.
Ama üç kişi var ki iftiralar, yalanlar bitmek bilmiyor.
Ben bunlara 3M dedim; (Muhammed, Mustafa Kemal, Marx)
Tarihin bu üç devrimci simasını, aynı zihinde bir arada ele almanın getirdiği yaratıcı sentezin bana çok yararı oluyor.
Hem yapıcı hem de eleştirel gözle bakmayı elden bırakmazsanız doğru taraflarını daha iyi görüyorsunuz.”
KURTLA YER ÇOBANLA AĞLAR...
“Din Nasıl Çöker?" sorusunu soruyor ve yine kendisi cevaplıyor Eliaçık:
Dinî dünyanın asıl çöktüğü yer mal mülk para konularında sınıfta kalmalarıdır.
Bunun ana nedeni "Mülk Allahın'dır" Kur'an ilkesine fransız kalmaları yani anlayamamış olmalarıdır. Bunun da ana nedeni mevzunun ne olduğunu anlayınca solcu oluruz diye korkmalarıdır.
Muhammed Peygamberin Medine'de kurmak istediği düzen din bezirganları, kabile ağaları ve dünya krallıklarını tehdit ediyordu.
Birleştiler, koalisyon güçleri (ahzâb) oluşturdular, Medine'ye 63 kez saldırdılar.
Dışarıdan yıkamadılar ancak içeriden girince kısmen başarılı oldular.
Peygamberin düşmanları gayet sofu ve dindardı Kabe'ye, hacılara hizmet ettiklerini, Hz. İbrahim'in dinini sürdükdüklerini söylüyorlardı.
Peygamberi yeni bir din getirmekle, atalara ve geleneklere karşı gelmekle, bid'at çıkarmakla ve gençleri dinsiz (sabiî) yapmakla suçluyorlardı.
Ne demiştik?
Bunlar kurtla yer çobanla ağlar...
Buyur; İsrail'e gemi Filistin'e dua...
Bunların kim olduğunu sanırım siz bizden daha iyi biliyorsunuz...
EN ÖNEMLİ KRİTER!
10 Puanlık uzman sorusu Eliaçıktan.
“Bir kimsenin dindarlığı nereden belli olur?”
Yine kendisi cevaplıyor:
Namaz?
Oruç?
Hac?
Başörtüsü?
Sakal?
Cübbe?
İnşallah maşallah?
Hayır.
Şu iki şeye bakılır:
1- Haram lokma yiyor mu?
2- Haksızlık karşısında susuyor mu?
Sanırım bu saatten sonra fazla uzatmaya ve dibe daldırmaya gerek yok.
“Her koyun kendi bacağından” misali.