İnsan tarihi, özellikle de kendi tarihini bilmek zorundadır.
İki nedenle…
Birincisi, kültürüne sahip çıkmak için…
İkincisi ve daha da önemlisi ise, geleceğine doğru yön vermesi için.
O nedenle ben, genç nesillere tarih öğrenmeleri konusunu her zaman önemle öneriyorum.
Bu hafta, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılını geride bırakıp, 101. Yılına merhaba diyeceğiz. Ve inanın ki kuruluş aşamasını bilmenin ve bugünlere gelmenin öyle çok kolay olmadığını göreceksiniz.
Kısaca, kuruluş günleri hakkında çok kısa, anılardan bilgi vermek istiyorum…
Aslında bu bilgileri, güvenilir tarih kaynaklarından bulup okuyabilirsiniz de, çünkü ben de öyle yapıyorum…
XXX
Cumhuriyet'in ilanını duyurduğu geceyi NUTUK’ta şöyle anlatmıştı…
“Gece olmuştu Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemâlettin Sami ve Hâlit Paşa'lara rastladım. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim.
İsmet Paşa ile Kâzım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
Yemek sırasında: "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Halbuki o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyetin ilân edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar.”
XXX
Bir komutan olduğu kadar zeki bir lider de olan Mustafa Kemal 29 Ekim’i, 30 Ekim’e 5 yıl sonra attığı bir tokat olarak ilan etmiştir.
30 Ekim nedir?
Atatürk bu konuda şöyle der: “30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı gündür. Mondros Teslimiyet Anlaşması Osmanlı’yı bitiren, İngiliz işgaline yol açan bir parçalanma ve çöküş anlaşmasıdır.”
XXX
Fahrettin Altay Paşa, 9 Eylül’de İzmir’e giren süvari kolordusu komutanıdır!..
Fahrettin Altay Paşa'nın "Cumhuriyeti neden 29 Ekim'de ilan ettiniz?" sorusuna Atatürk şu cevabı vermişti: "Mütareke 30 Ekim 1918'de İmzalanmıştı.
Vatan parçalanmış, istilaya uğramıştı. Peki, 30 Ekim 1918'den bizim İzmir'e girdiğimiz tarih olan 9 Eylül 1922'ye kadar kaç yıl geçti? Dört yıl. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti ilan ettik. İşte beş yıla sığdırdığımız büyük inkılâp, bizim yaşadığımız şartlara duçar olmuş, hangi milletin tarihinde vardır? Bu mazlum millet kendisinin hakkı olan yere ulaşmıştır, çektiğimiz acıların, sıkıntıların en büyük mükâfatı işte budur.
Bütün dünya bunu görmüştür.
Daha da görecekleri vardır.
Beni en çok mesut eden hadise, bu mazlum milletin hak ettiği bu yere gelmesidir. Sen benim 30 Ekim 1918 sonrası günlerdeki çektiğim azabı bilirsin. Yanımdaydın. Mondros 30 Ekim'dir. Cumhuriyet 29 Ekim. İşte bu da bir milletin, mazlum bir milletin ahıdır. Sanırım ki o zamanki devletler bunu anlamışlardır.”
Atatürk bir an durdu, Fahrettin Paşa'ya baktı ve sonra elini masanın üzerine vurarak: “Deyiniz ki, bu tarihten silinmek istenilen bir milletin öcüdür...”
Fahrettin Altay’ın “Ama bundan hiç bahsetmediniz” demesi üzerine, Atatürk; “Övünmek olur, övünmek benimle beraber mefkûreye (Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey; dava, ideal) inananların, milletin, ordunun hakkıdır” der.
XXX
Cumhuriyetin kuruluşuna günler, hatta saatler kalırken anılara yansıyan bu anektotlar, gerçekten bilinmesi ve örnek alınması gereken olgularla doludur.
Lideriliğin tarifi buradadır…
Devlet adamlığının tarifi buradadır…
Devletin dışpolitika konusundaki inceliğini de yansıtır.
Geleceğimizi başarılı bir şekilde inşaa adebilmek için bundan daha iyi bilgiler olabilir mi?
O zaman bir kez daha tekrar atmek istiyorum ki, hem kültürümüzü yaşatmak hem de geleceğimizi sağlam temeller üzerine oturtmak için dünya tarihini ama özellikle Ortaasya’dan bu tarafa kendi tarihimizi ve Cumhuriyet tarihimizi çok iyi öğrenelim.
XXX
BAYRAKLAR YARIYA… NEDEN?
22/9/1983 Tarik ve 2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunun 4. Maddesi:
“Madde 4– Türk Bayrağı, yas alameti olarak 10 KASIM'da yarıya çekilir. Yas alameti olmak üzere Bayrağın yarıya çekileceği diğer haller ve zamanı Cumhurbaşkanlığınca ilan edilir.”
Değerli okurlar…
Bu konuda taktir, tamamen sizindir.