Şimdilerde yeni bir tanımlama ortaya çıktı…
“Laik softalar…”
Bu tanımlama ile, diyenlerin tarifi ile dinsizlerdir…
Softalıktan başlayalım, softalık tanımlaması nedir, kime “Softa” denir?
TDK sözlüğüne göre…
Birincisi;“Medrese öğrencisine” verilen ad. İkincisi; “İlmiyeden yana olanlara, aşağılamak amacıyla verilen ad. Üçüncüsü; “Bir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse. Dördüncüsü; “Yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse.”
XXX
Ünye İlçe Müftülüğünün bazı hizmet binalarının açılışına katılan DİB Erbaş’ın burada yaptığı konuşmayı, ismi ile kendini çok güzel tarif eden bir gazete şöyle vermiş: “Laikçi yobazları çıldırtan 4-6 yaş kuran kursu açıklaması…”
DİB’nin açıklamaları, beni zerre kadar ırgalamıyor.
Amacının ne olduğunu, kör gördü, sağır duydu, bir tek haberi bu başlık altında veren bilinen gazete anlamadı, çünkü onlar da aynı yoldalar. Yani ulaşamayacakları, tamamlayamayacakları yoldalar.
XXX
Gelelim “Laik” düşünceye…
Bu din tiacirleri kesimlere ve bu kesime inananlara defalarca anlatılmasına karşın, inatla anlamamakta ısrar edenlere…
Bilinmelidir ki, “Laiklik” bir “İnanç” veya “İnanç tacirliği” değildir.
Bir sistemi, kısaca tanımlamanın adıdır.
Din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır. Bir başka anlatımla, devlet işleri ile toplumun dini inançlarını birbirine karıştırmadan yönetme şekline verilen addır.
Ayrıca “Laik” sistem, toplumun dini inançlarını özgürce yaşamasını önceler. İnanışlarına, ibadetlerine, ibadetlerini nasıl yaptıklarına, nerede yaptıklarına karışmaz.
Ancak din tacirleri, Allah ve Kuran ile insanları aldatanlar, hem inançlara müdahale eder, hem de dini şöyle-böyle yaşayacaksınız diye baskı yapar.
Bu yöntem ve yönetimin adı da şeriatçılıktır.
Oysa kuranda…
Bakara Suresi, 256. ayet: “Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, o, sapasağlam bir kulba yapışmıştır; bunun kopması yoktur.”
Yani bir insan “İnanmış” ise, o insana baskı yapamazsınız. Bu Allah’ın emridir.
Öte yandan…
Kafirun Suresi, 6. ayet olduğu gibi, inkarcılara ve sapkınlara şöyle seslenmemizi ister yüce Allah: ” Sizin dininiz size, benim dinim banadır."
Yani…
Hiç kimseyi inanışları ve inandıklarını uygulamalarından dolayı zorlayamazsınız, baskı kurup kendi sapkınlıklarınızı çekemezsiniz…
İşte bu sistemin adıdır “Laikliktir” ve dinsizlik de demek değildir.
Ancak malum kesim, bunu bir türlü kabul etmiyor.
Neden?
Çıkarlarına ters…
Ticaretlerine ters…
Onlar için toplum ne kadar cahil kalırsa, o kadar çıkarlarına uygun toplumdur.
Ve ne yazık ki, o toplum, giderek artıyor…
O nedenle biz, cehaleti reddeder, laikliği de savunuruz.
İlimden de yana, Cumhuriyetten de yana, laiklikten de yana olmaya devam edeceğiz…
Ayrıca bizler, sizlerin cehaleti karşısında asla çıldırmayız.
Allah’ın size doğru yola yönlendirmesini dileriz sadece…