Kayseri yerel basınında şöyle bir haber var.
“Birçok işletme ile online ticaret sayfaları ürünlerin fiyatlarını yukarı yönlü olacak şekilde güncellerken, fiyatlarda yaşanan artışlarla piyasaların durgun olduğu gözleniyor.
Esnaflar ise “Bu bayram öksüz kaldık” yorumunu yapıyor.”
Oysa Kayserili esnaf ve tüccar, zekâsı ve ticari deneyimi ile övünür, öyle değil mi?
Sormak isterim, şimdi o ticari zekâ ve deneyimden ne kadarı kaldı kendilerinde?
Çünkü…
O deneyim ve zekâya sahip olan, “Bu bayram öksüz kaldık” demez, çözüm arar ve bulur.
Ama onlar ne yapıyorlar?
“Bayram gelmiş neyime anam anam garibem / Kan damlar yüreğime anam anam garibem” diye türkü çığırıyorlar…
Kayserili küçük boy, orta boy, büyük boy, sanayici, doğduklarında anaları onları “Ekonomi” kundağına” sararlardı.
Diğer bir deyişle Kayserili, sonradan görme değil anadan doğma ekonomisttir.
“Bayram gelmiş neyime” diye türkü çığırmaya başlamış ise şayet, bu yeteneğini kaybetmiş, bir takım İslami söylentilerin peşine takılarak seçimlerini ona göre yaptıkları için de türkü çığırır hale gelmişlerdir.
Eskiden Kayseri’ye gelen her ziyaretçi, evine dönerken paketlerle sucuk pastırma almaz mıydı?
Yetmez, hediye de alıp götürmez miydi?
Deyin bakalım, şimdi kaç kilo sucuk, kaç kilo pastırma satıyorsunuz günde?
XXX
Eskiden herkesin anadan babadan kalma bir evi ya da satın alabildiği bir evi, ya da SSK kredisi ile aldığı, başını soktuğu bir evi vardı.
Bırakın esnafın boynunu, alıcının alacak gücü kaldı mı acaba?
Eskiden kızına dünür gelenlere, kız anası sorardı…
Arabası var mı?
Sivas Caddesi’nde evi var mı?
Sanayide tükeni var mı?
Bunlardan şimdi kaç kişinin var?
“Bayram gelmiş neyime” diye soranlara sorayım…
Bu kurbanda kaç kişi kurban kesebiliyor, biliyor musun?
XXX
Biliyor musunuz?
“Boynumuz bükük” diyen esnaf, biraz dönüp kendi seçimini yapmasını öğrenmeli.
Neden bu hale geldik?
Demeli…
Haaa…
Onların yerine ben derim de, olmaz, ayıp olur.