Bugün sizlere fasulyenin faydalarından söz etmek istiyorum…
Bilindiği gibi, taze fasulye, yaz yemeğidir, kuru fasulye ise yaz kış yenir.
Kuru fasulyenin vazgeçilmezi, yanında pirinç pilavıdır, bulgur da olsa daha da iyi olur, beslenme açısından.
Dahası, fasulyeye eşlik edecek bir de türküsü vardır.
“Oy fasulye 2 buçuk lira / Hem kaynasın, hem oynasın.”
Yanında kafasına vurulup kırılmış kuru soğan ya da turşu…
Tabi bu zamanda yaşının fiyatı da kurusunun fiyatı da alıp başını arşa gittiği için, “Vay fasulye” diye başlamak gerek türküye.
XXX
Gelelim fasulyenin başka faydalarına…
Bildiğiniz gibi, ya da şöyle ifade edeyim, birçok ailenin yaşadığı gibi, evlatları ya üniversitede öğrenci, ya da bu yıl üniversiteyi kazandı da kayıt işlemlerine başladı.
İşte “Fasulye” tam burada devreye giriyor…
Ne alaka mı?
Anlatayım…
Okumakta olan ve yeni kayıt yaptıracak olan öğrencilerin iki derdi var.
Biri barınma, diğeri de beslenme.
KYK yurtları yetersiz, öyle ki, kapasitelerini artırmak için odaları ranzalı sisteme çevirip, bir odaya 10 kişi, bazen daha fazlasını doldurmuşlar.
Yani, KYK yurtları, “Gel yat, okula git” yerleri halinde, bu çocuklar, okul zamanından sonra nerede ders çalışacaklar, ne gibi aktivitede bulunacaklar, orası devleti hiç ilgilendirmiyor.
Zaten her ilde bir üniversite, hatta bazı illerde adım başı bir üniversite açıldığı ve ticarethane gibi çalıştırıldığı için eğitim seviyesi de çok düşük.
Dahası, plansız, programsız, ihtiyaca göre de eğitim verilmediği için, mezun olabilmeyi başaran öğrencilerin çoğu da ne yazık ki işsiz.
Eğitim seviyesi, aynı mantık içinde ilk ve orta öğrenimde de aynı olduğu için, ara elaman sıkıntısı da had safhada.
Dönersek üniversiteliler konusuna…
Üniversitede okuyan öğrencilerin bir bölümü, ekonomik nedenlerle okulu bırakmak zorunda kalıyor, yeni kayıt yaptıracaklar da aynı nedenle bir bölümü kayıt yaptırmıyor.
Peki, sormak gerekmez mi, bu çocukların suçu, günahı ne?
Bu çocukları kararan hayatlarının sorumlusu kim?
Ve bu düzensizliğin hesabını kim verecek?
Gelelim fasulyenin faydalarına bu noktada…
Hani türküde diyor ya; “Hem kaynasın hem oynasın” diye…
İşte öğrenciler tam da o noktadalar…
Ama size bir şey diyeyim mi?
Çok acı ama gerçek bu, oynamaya güçleri ne yazık ki hiç yok, hem küskünler, hem kırgınlar, hem de kızgınlar…