Zeytin ve incir… İkisinin de adı, Tin suresi 1. Ayetinde geçer.
Dahası zeytin, Kuran’da bir çok ayette de anılır.
Bir sure ile konuya girmek belki yersiz olacak ama birinci ayeti ile suresinin tamamı ibret verici. O nedenle bu 8 ayetli kısa sureyi yazıma almak istedim:
XXX
1. Yemin olsun incire, zeytine,
2. Tûr-i Sîna'ya,
3. Ve şu güvenli kente ki,
4. Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.
5. Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık.
6. İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.
7. Böyle iken dini sana ne yalanlatır?
8. Allah, yargıçların en güzel hüküm vereni değil mi?
XXX
Zeytin ise şarkılarda ya da şiirlerde çok anılır.
Örneğin, “Zeytin gözlüm sana meylim nedendir” derken, sevdiği, ya kara gözlü ya da yeşil gözlüdür. Ona olan aşkını anlatmak ister bu şarkı ile…
Ya da, Onur Şenli’nin “Agora Meyhanesi” şiirinde olduğu gibi, zeytin ile sevgilisine sitem gönderir…
“Tabağımdaki her zeytin tanesine
Simsiyah bakışlarını koyuyorum
Ve, kaldırıp kadehimi
Bu rezilcesine yaşamların şerefine içiyorum.”
XXX
Ancak zeytinin dalından söz eden şiir de şarkı da hatırlamıyorum, varsa da ben bilmiyorum.
Oysa zeytin dalı, kralların taçlarında simgelenir.
Ayrıca ”Barış” çağrısıdır.
Küstürdüğün, kırdığın sevgilin ile barışmak için çok güzel çiçekler sunarsın ama zeytin dalı da götürmezsin.
Zeytin dalı, genellikle uluslararası bir barış çağrısının simgesidir.
Kırdığın, döktüğün, aranıza husumet, düşmanlık soktuğun ülkelere, yanlış yaptığının farkına varıp ya da gereksiz olduğunu anlayıp “Barış çağrısı” olarak “Zeytin dalı” uzatırsın.
Simgedir bu…
XXX
Ancak o kadar yersiz kırdığın döktüğün ve kendine düşman ettiklerin vardır ki, bir zeytin dalı ile geçiştirmek mümkün olmayabilir.
Dal yerine, maden sahası açacağım diye kesilen, kökünden sökülen zeytin ağacını sunsan, barışı sağlamak mümkün olmayabilir.
Tarih, böylesi olaylarla doludur…
Ne var ki tarih, aynı zamanda tekerrürü (tekrarı) ile de sabittir.
XXX
Sanırım anlaşılmışımdır.
Anlamayan olursa, otursun biraz düşünsün, elbette düşünme yeteneği ve aklı varsa…