Soruyor karşısındakine; “Sen kimsin?”
Karşısındaki cevap veriyor; “Ben benim, ya sen kimsin?”
Sonra birbirinin yüzüne bakıyor, üstünlük taslayacaklar ama nereden vursalar.
Oysa birinin diğerinden farkı yok.
Biri kim ise, öteki de o…
Hani geçmişte bir reklam vardı, hatırlayanlar olabilir.
“Yok birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız…”
Hatırladınız mı?
Osmanlı Bankası, 1856 yılında İngiliz sermayesi ile kurulu. İlk adı Bank-ı Osmani-i idi.
Ancak 2001 yılında Garanti Bankasına katılımı ile varlığı sona erdi.
Yabancı banka idi, bugün de bir çok yabancı veya yabancı iştiraki olan bankalar gibi.
O, kimliğini biliyordu, Osmanlı Bankası idi…
Yabancı sermayeli banka idi...
Bugün baktığımızda, hangi bankanın yerli, hangi bankanın Türk sermayeli olduğunu bile seçemiyoruz.
XXX
KİM KİMDİR, GÜÇLÜ KİMDİR?
Tabi ki konumuz bankalar, bankaların sermayedarları filan değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunları içerisinde çalışıyorlar, vergilerini de veriyorlar.
Kim daha iyi hizmet verirse, vatandaş da aldığı hizmete bakıyor.
Bankalardan en iyi hizmeti aldığınızı seçerken, başka neleri nasıl seçtiğinize dikkat ediyor musunuz?
Bütün sorun burada…
Son günlerde herkes birbirine soruyor…
Sen kimsin, sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Ya da daha başka tondan konuşuyor.
Ben seni döverim, yok ben seni daha iyi döverim…
Elbette er meydanına çıkmadan kimin kimi nasıl ve ne şekilde döveceği belli olmaz ama, konu da aslında dövmek veya dövülmek de değil.
Üstün kim, hâkim olan güç kim, onu ortaya koymak çabası var orta yerde.
XXX
Aslında Atatürk’ün dediği gibi, hâkim tek güç var…
O da MİLLETTİR ve herkes bu gerçeği bilmek zorundadır.
Geçici güçlülük, büyük güçsüzlüklerin göstergesidir, güvenmeye gelmez. İpinin ucundan da tutmaya
Şunu çok iyi bilmek gerekir ki, her kişinin kendi çapında bir gücü, bir kimliği vardır.
Ancak o güçler ve kimlikler biraraya geldiğinde…
İşte o zaman kimsenin karşısında durma şansı yoktur.
Bir kez daha tekrar edersek…
Hâkim tek güç var…
O da MİLLETİN ta kendisidir…