Fransa’da ekmek kıtlığının en üst seviyeye ulaştığı bir zamanda, dönemin kraliçesi Marie Antoinette’nin “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” dediği yıllardan beri söylenir durur.
O zamanlar Paris’te belediye halk ekmek fabrikaları da olmadığı için, halk ekmek sıkıntısı çekmiş. Olsa n’olacaktı, uzun kuyruklar mı olacaktı bizdeki gibi.
Bu hikâyeyi bir kenara bırakalım, konuyu benim anlatacağım PASTA hikâyesine getirelim…
XXX
Bir yakınımız, geçtiğimiz hafta içinde ziyaretimize geldi.
Gelirken de “İbrahim Abi çok sever” diye, ekler pasta almış. Gerçekten de severim, hele o küçük olanını, bir lokmada at ağzına gitsin…
Kendisine teşekkür ederken, konu pastane ve pasta muhabbetine evrildi.
Dedi ki; “Ekler pastanın paketini beklerken, tezgâhta yaklaşık 25 cm çapındaki bir yaş pastayı gördüm. Üzerinde fiyatı yoktu. Merak ettim, fiyatını sordum, ne dese beğenirsin abi?”
Merakla “Ne dedi” dedim…
“Abi pastanın fiyatı 550 lira…”
Fiyatı duyunca, moda olan bir sözcük çıktı ağzımdan…
“O haaa…”
Yani biraz daha büyük olsa, 3 adet 200 liralık para küpürü ile ancak alacaksınız…
Sonra acınası halimize asabi şekilde gülüşmeye başladık ve ben “Senin doğum günün ne zaman, sana pasta alıp geleyim” dedim…
Peki, cevaben ne dedi dersiniz?
“Abi, sen bana 550-600 liraya pasta alma, gelirken iki kilo kıyma al…”
“Tamam, kıymanın üzerine mum dikeriz, üfler, dileklerini de tutarsın” dedim…
“Yok abi” dedi, “Mum da alma, yanına bir kilo kuru soğan al, etrafına dizeriz kıymanın, arkasına da geçer doğrum günü fotoğrafınızı çektiririz” dedi…
Peki, aldığı ekler pasta kaç lira idi acaba?
Onun yerine bir kilo patates mi alsaydı acaba!!!!
XXX
Hanım, yufka idi, erişte idi gibi bir iki parça alışveriş için dışarı çıktı, 4 kalem ürün almış…
Eve geldiğinde ateş tepesinden çıkıyordu…
“Aldığım şu dört parça, ödediğim 225 lira” diyordu…
Biliyor musunuz, o 4 parça ürün, 4 yıl önce 25 liraya alınabilirdi…
XXX
Halk ekmek fabrikası Ramazan pidesini 5 liradan satıyor, kuyruk kilometre…
Tamam, ekmek bulamıyorsak pasta yiyelim desek, pastanın fiyatı da 550-6000 lira, nasıl olacak bu iş?
Bir soğanın tepesine hırs ile yumruğumuzu indirip, ekmek ile cücüğünden başlayarak da mı yiyemeyeceğiz artık?
XXX
Benim anlamadığım şu…
14 Mayıs 2023, genel seçimler var.
Ucube sisteme göre cumhurbaşkanı seçeceğiz ve meclisi de yenileyeceğiz.
Meclisin duvarındaki yazıyı aklımıza getirecek miyiz bilmiyorum. Orada, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyor ya…
Bugünkü ekonomik koşullar altında, anketlerin verilerine göre, hâkimiyetin sahihini olan milletin % 40’ı halen mevcut iktidara eğilimli olduğunu görürken…
Bu seçimin sonucundan da endişeliyim doğrusu…
Çünkü millet, aklı ile değil, duyguları ile hareket ediyor…
Tabi bana göre…