Sinop’lu meşhur Romen Diyojen, yine eline gemici fenerini almış, fitilini yerleştirmiş, gazyağını koymuş, yakmış, sokak sokak, cadde cadde, çarşı pazar geziyor.
Her zaman olduğu gibi, sokaktaki ahali, ilgi ile Diyojen’i takip ediyor.
“Acaba” diyorlar kendi kendilerine, “Bu kez kimi arıyor ki?”
Sonunda biri dayanamayıp Diyojen’in yanına yaklaşıyor, soruyor…
“Hayırlar olsun Diyojen, bu kez ne ararsın böyle sokak soksak, cadde cadde, çarşı pazar?”
Diyojen’in bayağı canı sıkkındır aradığını bir türlü bulamamaktan ötürü.
“Ülkenin muhalefet partilerini arıyorum, sokak sokak, cadde cadde, çarşı pazar” der.
“İyi de” der soran adam, “ Fenerdeki gaz bitmek üzere, fitili yakacaksın…”
Diyojen, başını iki yana sallayarak; “Ülkenin yağı bitmiş, fitili yanmış, kimin umurunda ki ben feneri, düşüneyim” demiş…
Sorgulayan adam, “Peki, bakacağın başka yer kaldı mı?”
Diyojen, sinirli, üzgün cevap verir; “Bir tek inlerine bakmadım, bir de oraya gidiyorum. Duydum ki milletin dertlerinden habersiz, umursamazlık içinde iç kavgalarını sürdürüyorlarmış. Belki orada bulurum.”
“Eeee.” Demiş adam, “Bulsan n’olacak ki?”
Diyojen; “Yüzlerine yüzkerine bakar, gereğini de yaparım, yüzlerine yüzlerine en azından millete gölge etmeyin başka ihsan iztemezük derim” demiş…
Peki, gitmiş mi dediği yerelere?
Onu bilmem ama, bir süre sonra, istiratgahı olan fıçısının içine yerleştiğini, fıçının üzerine bir örtü serdiğini, fıçının yanında gazı bitmiş, fitili ucunda azcık yanmış gemici feneri dururken görmüşler…
XXX
Günlerden beri, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 26 Ağustos 2023 tarihinde açıklama yapacağı belirtilmişti ve bizler de merakla ne diyeceğini bekliyorduk.
Açıklama, Büyük Taarruzun başlatıldığı Kocatepe’den geldi. Konuşmasının sonundan da anlaşılacağı üzere, İYİ Parti her 26 Ağustos’da burada buluşmayı geleneksel hale getirmeyi amaçlıyormuş ki, olabilir…
Sayın Akşener’in konuşmasının tamamını, uzunca konuşmasının tamamını, bayağı uzunca konuşmasının tamamınnı dikkatle izledim ve dinledim.
Ülkenin ve milletin bilinen sorunlarını tekrar tekrar ortaya koydu, iktidara çağrılarda bulundu, filan filan. Biz bu telden konuşmalara “Hamaset yapıyor” diyoruz, çünkü bilinmeyenleri değil, bilinenleri söyledi, yüksek sesle…
Geldi, 2023 genel seçimlerine…
Bundan sonrası biraz önemli…
Kendini aklamaya çalıştı, sözünün dinlenmediğini vurguladı, belki haklıydı ama madem masadan kalktın, neden tekrar oturdun diye sormazlar mı adama?
Madem öyle idi, cumhurbaşkanı yardımcısı olacağım diye seçime girmemek yerine, seçime gireydin de bugün partinin Genel Başkanı sıfatıyla TBMM’de başında olaydın, demezler mi, ben diyorum örneğin…
XXX
Sonra geldik 2024 yerel seçimlerine ilişkin düşüncelerine…
Hissettiğim kafası karışık ama, gereken yerlerde ittifak, gereken yerlerde parti olarak seçime girerim, ittifak yapacaklarımı da seçerim diyor.
Sonunda da hiç kimse ile ittifak yapmama kararını açıklayan çelişkiyi ortaya koyuyor.
Hakkıdır…
Partisinin içinde de kendi düşüncelerine yandaş bulabilir de, teşkilatını dinleyecek mi?
Aslında tam bir meydan okumaydı siyaset dünyasına, partilerine, liderlerine. Ancaj unuttuğu bir şey var.
Sayın Akşener, bir siyasi parti lideri olarak, önce kendi partisinin sikletinin ne olduğuna bakarak düşünmesi ve konuşması gerekir. Öyle sallamayla siyasetin yapılmayacağına da çok iyi bilir de, topluluğu başka türlü gaza getiremezdi…
Sayın Akşener’in konuşmasından çıkarttığım sonuçu ve o sonucun yerel seçimlerdeki olabilecek etkisini ölçmeye çalıştığımda gördüğüm şu…
AKP’ye bütün seçim bögesinde yaşanacak başarılarından dolayı şimdiden kutluyorum…
XXX
Dönelim başa…
Sorgulayan adam, dayanamamış, diyojen’in fıçısının yanına varmış.
“Eyyyy Diyojen, aradıklarını inlerinde bulabildin mi” diye sormuş.
Diyojen, fıçısının içeriden ses vermiş…
“Buldum bulmasına da onların şimdilik yerel seçimleri kazanmak gibi bir dertler yok, ben de bıraktım geldim o ilkesizleri kendi başlarına” demiş…
XXX
Sonuca kısaca odaklanacak olursak, muhalefet partilerinin ülke sathını sallamaları ve milletin huzurunda olmaları gereken zamanda, iç mücadeleler ve çeşitli hesaplaşmalar içindedeler.
Oysa iktidar, Genel Başkanları ile çalışmaya başladı bile…
XXX
POLİGON ÇİVİSİ ÇAKACAKTIM…
Duvara “Poligon çivisi” çakacaktım, izin vermediler.
Yaklaşık 40 santim uzunluğunda, uvu oldukşa sivi demir çubuktur Poligon çivisi…
Neden derseniz, önce haberi vereyim…
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Malazgirt Zaferi'nin ve Büyük Taarruz'un yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
“DİB Ali Erbaş, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajında, şu ifadeleri kullandı: "Şanlı tarihimizin önemli noktalarından olan Malazgirt Zaferi'nin ve Büyük Taarruz'un yıl dönümlerinde Sultan Alparslan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatan uğruna fedayı can eyleyen şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. Şühedanın, uğruna mücadele ettiği aziz emanetleri kıyamete kadar her daim yaşayacaktır. Ruhları şad olsun."
Atatürk rüyasına girmiş, “Haddini aşıyorsun dikkat et” mi demiştir acaba?