Tüm samimi duygularımla sesleniyorum…
Gelin siyaseti ve siyasetçi dışındaki konularımızı oturak, konuşak ve tartışak.
Nereden başlayak örneğin?
Şuradan başlayabilirik; 19 Mayıs 1919, 23 Nisan 1920 ve 29 Ekim 1923 yılından bugüne kadar neredeeen nereye gelmişik, oturup tartışak…
Ne dersiniz?
Bayrağımızı, vatan toprağımızın üzerinde oynanan oyunları tartışak…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, nereden geldi, nereye gitmeye çalışıyor, oturak tartışak.
Cumhuriyeti, cumhuriyetin niteliklerini tartışak…
Atatürk ilkelerinden ne kadar taviz verdik, gelin tartışak…
Özgür düşünceyi, hukukun üstünlüğünü tartışak…
Sağlık sorunlarını tartışak…
Eğitimdeki son durunu tartışak…
Ekonomiyi tartışak mesela…
Emekliyi, dar gelirliyi, küçük esnafı, çiftçiyi tartışak…
Haa… Unutmadan, ev kiralarını tartışak, apartmanlarda, sitelerdeki aylık aidatların neden yüksek olduğunu tartışak…
Domatesi, biberi, kabağı, soğanı, patatesi, karnabaharı, lahanayı tartışak…
Bir bağ maydanozun fiyatının geldiği noktayı tartışak…
Kış meyveleri nerede gören var mı, gelin neredeler onları tartışak…
Yaz gelmek üzere, şunun şurasında 45 gün geldi kışın tamamlanmasına, ondan sonra anam babam takvimine göre yazın geldiğini belle, ne kaldı ki?
Siyaseti ve siyasetçiyi tartışmaya ve onlara kafamızı takmaya gerek yok ki bizim bu konuları tartışmaya açtık mı, uzunca bir süremizi alır zaten.
Bu tartışmaları tamamlayıncaya kadar sizler de bizim gibi seksenli yaşlara gelmiş, bir gözünüzle baktığınız yer belli olmuş demektir.
Ömür boyu hep bunları tartışarak, konuşarak ama asla ve asla aklımızı kullanmayarak geçirmedik mi ömrümüzü?
Baştan yeniden başlayak…
Nasıl olsa tartışmaya başladık mı daha ne konular çıkar önümüze…
Siyasilere sıra gelmez bile…
Onlarla tartışmaya zaten gücümüz de yetmez, bilgimiz de…
Öyle değil mi?
O zaman nö’rek?
Gelin hep birlik olak, oturak ve tartışak…
Leyleklerin gelme vakti de geldi zaten, onlardan da örnek alırık, nasıl ama?
Hadi gelin toplaşak da tartışak gari…
Lak… Lak… Lak…