Yeni yılın ikinci, çalışma gününün ilk haftası.
Bu yıl, ülkemiz ve milletimiz için önemli bir yıl.
Akıl ve düşüncemizi yansıtması açısından önemli.
XXX
Yusuf Suresi 2. Ayet: “Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'an olarak indirdik.”
Rad Suresi 37. Ayet: “Böylece biz onu (Kur'an'ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Sana gelen bu ilimden sonra eğer sen onların heva ve heveslerine uyarsan, Allah tarafından senin için ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu.”
Bir de Yüce yaratanın ilk emrini hatırlayalım.
Alak Suresi 1. Ayet: “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan yarattı.”(Alak: 'Kan pıhtısı / embriyo / zigot'' gibi anlamlara gelir.)
Kuran’ın Arapça okunmasının elbette bir zararı yok. Ancak bizim ana dilimiz Arapça değil ve okuduğumuzu anlamamız ve Allah bu kitabında bize ne diyor, ne emrediyor, nasıl davranmamızı istiyor, anlamadan bilmemiz de imkânsız.
O halde, her konuda okuyup fikir sahibi olmaya çalışırken, aklımızı da yerinde ve doru şekilde kullanmak zorundayız…
XXX
Diğer yandan…
Eğer Kuran’ı anlayarak okursak, göreceğiz ki, Allah ile kul arasında bir aracı yoktur.
Yani…
Tarikatlar, cemaatler, gibi kişi ve topluluklarla bir işimiz olmamalıdır.
Onların yönlendirmesine kalmadan, “Oku” emrine uyacağız, okuyacağız, anlayacağız ve anladığımız gibi de yaşayacağız.
Sapkın düşünceleri, şu veya bu şekilde bir kılıfın içine tıkıştırıp, masum göstermeye çalışanlara karşı dikkatli olacağız.
Elbette bu konu üzerinde düşüncelerimi ifade etmek isterim, ancak defalarca köşemden bunları yazdım durdum, bu sene için kısa bir hatırlatma yapmak istedim.
XXX
BİRİNCİ GÜN...
Yeni yılın birinci gününde ve bugünden itibaren yılının tamamında sizlere ve ülkeme en içten ve samimi dileklerini sunuyor, her anlamda sağlığınızın ve huzurunuzun yerinde olmasını ve yılsonuna dek kalmasını diliyorum...
Yeni takvim yılına girerken, kendi adımıza muhasebe kayıtlarımızı ve bilançomuzu inceleme konusunda duyarlı olmamızı diliyorum.
Bizler, yani inananlar için, bu yılın ilk önemli dini ayı, 23 günü başlayacak olan Ramazan, yani oruç ayı. Ondan sonra 17 Nisan günü de Kadir gecesi...
Üç aylar diye adlandırdığımız Recep, Şaban ve Ramazan aylarının başlangıç günü ise 23 Ocak...
"Üç aylar" diye bilinen Recep ve Şaban aylarının ayrı bir kutsallığı var mıdır?
Recep ve Şaban aylarının, Kuran'da "Kutsallığı" ile ilgili her hangi bir ifade geçmemiştir. Lakin Kuran, Ramazan Ayında indiği için her türlü kutsallık verilebilir. Bakara suresi 185. ayette Ramazan ayı apaçık ifade edilmiştir.
Kuranda sözü edilen üç aylar, Bakara Suresi 197. ayetinde göre "Hac, bilinen aylardır" ifadesi ile vardır. Ayetin devamında "...Kim o aylarda haccı kendisine gerekli kılarsa..." diye devam eder ve "...hacda kadına yaklaşmak, kötülüğe sapmak, kavga ve çekişmeye girmek yoktur. İyilik olarak yaptıklarınızı Allah bilir. Azık edinin. Hiç kuşkusuz azığın en güzeli takvadır. Ey akıl ve gönül sahipleri, benden sakını" diyerek olmaması ve olması gerekenleri bildirir.
XXX
Önümüzdeki günlerde insanlara barış ve huzur diliyorum. Birbirlerini kötü sözler söylemekten vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Neden?
Çünkü Kuran, öyle emrediyor...
Bakara Suresi 194. ayet, aynen şöyle. "Haram ay, haram aya karşılıktır. Hürmetler ve yasaklar karşılıklıdır. O halde azgınlık edip size saldırana, size saldırdığı şekilde ve ölçülü saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir."
Dini ve özellikle İslam'ı ad ederek öldürenleri ve savunmasız insanları katledenleri, kötü söz söyleyenleri Allah biliyor. Gereğini de yapacağına imanımız tamdır.
XXX
Bu iki konuyu, hemen yılın başında niye köşeme taşıdım, kısaca ve uzatmadan ifade edeyim.
Din adına size ne kadar yanlış bilgiler verildiğini belirtmek istedim. Her iki konu da önemli…
Yani gelecek günlerde yine insanlar, yılbaşı kutlamalarındaki hezeyanlarının benzerlerini size "Din adına" dayatacaklar. Ben "Üç aylar" üzerinden örnek verdim.
İstediğimiz tek şey, ülkemizin bütünlüğü ve huzurudur.