Kurukafayı elime aldım, anlatmak ya da anlatamamak, işte bütün mesele bu, dedim.
Oysa kurukafanın içinde beyin yok ki, anlatsan n’olacak, anlatmasan n’olacak.
William Shakespeare, acaba kurukafaya “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu” derken anlatabilmiş mi ki?
Aklını kullanana bir kez anlatmanız yeterlidir.
Cahile anlatmaya çalışmak ise, zaman israfından başka bir şey değildir ki, zamanın geri gelmesi, mümkün olmayan değerdir.
Siyaseti anlamaya çalıştığım 1957 yıllarından bu yana, toplum “din elden gidiyor” diyerek aldatılmış ve kullanılmıştır.
Günümüzde de kullanılmaya devam edilmektedir.
Oturmuşuz dövünüyoruz.
Öldük, bittik, mahvolduk…
Eee, aklını kullanmayı bilmezsen, oturur dövünürsün elbette.
Sabah arkadaş, mesajında bir dilim karpuz fotoğrafı göndermiş.
Açtım telefonu, “Yaz geldi mi ki karpuz gönderiyorsun” dedim.
O da “Dün bir karpuz aldım, 90 lira verdim” dedi…
Geçmişte 90 liraya 10-12 tane karpuz verirlerdi, bu nasıl bir fiyattır?
XXX
Ekonomiyi düze çıkartsın diye, büyük umutlarla Mehmet Şimşek’i işinden aldılar geldiler.
O da şaşırdı ne yapacağını.
Ekonomi öyle bozuk ki, düzeltilmesi için yapılması gerekenlerin, bu iktidar tarafından yapılamayacağı açık ve net bir şekilde ortada.
Toplumun ne halde olduğunun göstergesi, Pazar günü Ankara’da Tandoğan meydanında yapılan mitingde ortaya konuldu.
Toplum, umudunu meydan gösterilerine bırakmış, mitinge katılmak için taaa Kütahya Tavşanlı’dan kalkmış gelmiş.
“Abi… Geldik, katıldık dönüyoruz” diyor bana…
Geçenlerde de yazdım, Kayseri, emekli ve işçi kenti.
Emeklinin aldığı maaş açlık sınırın altında…
İşçinin aldığı ücret açık sınırının altında…
Peki, söyler misiniz neden hala AKP bu kentte hep kazanıyor?
Biz de yanlış olduğunu anlatıyoruz da anlatamıyoruz.
O zaman tekrar edeyim sözümü.
Aklını kullanana bir kez anlatmanız yeterlidir.
Cahile anlatmaya çalışmak ise, zaman israfından başka bir şey değildir…