İki ayrı eser…
Biri yıldızlar için…
“Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar / Yeryüzünde sizin kadar yalnızım / Bir haykırsam belki duyulur sesim / Ben yalnızım ben yalnızım yalnızım…”
Diğeri ise Ay için…
“Ay yüzlüm kömür gözlüm / Mah cemalin güneş midir ay mıdır
/ Yüzüne baktıkça bakasım gelir / Kirpiğin ok hilal kaşın yay mıdır…”
Siz hangisi olamk istersiniz?
Gökte gezen yıldızlardan mı yoksa tepsi gibi duran ay mı?
XXX
Çok genç ve siyaseti de çok seviyor. İstiyor ki genç yaşında siyasetin içinde olsun. Deneyim sahibi olsun ve gerekli eğitimini tamamladıktan sonra ülkesine hizmet etmek için sadece, siyasetin içinde olsun…
Oysa siyaset dünyasında hayallere yer yok, köşe kapmaca oynamasını iyi bilirsen, koşarken engelleri aşabilirsen, hatta yanına yaklaşanlara bir omuz atmayı çaktırmadan becerebilirsen, işte o zaman olur…
Siyasete adım atmanın ilk aşaması, ilçe yönetimleridir.
Önce partine kayıt olacaksın, sonra seçebilme şansına sahip olacaksın, sonra küçük görevler alacaksın, sonra da seçilebilme şansına sahip olacaksın…
İlkelerini bir kenara bırakacaksın…
Hırslarını öne çıkaracaksın…
Bir tarafa şirin gözükürken, saman altından da su yürüteceksin…
Bugün siyaseti, siyasi etik değerler ve ahlak dışında dönüyor.
Hiçbir siyasi partinin yönetimler, seçenleri, seçilenleri etik değerlere uygun davranmıyor…
XXX
CHP’de Kayseri teşkilatı ne yapıyor?
Ayın 23’nde yapılacak il kongresine hazırlanıyor…
Birini şahsen ve ismen tanıyorum ama, samimiyetimiz yok, Feyzullah Keskin…
Diğer aday Orhan Oba, ki hiç tanımıyorum. Tanımak ve düşüncesini öğrenmek için aradım, telefonda kısa olarak tanıştık.
Elbette milletvekili Aşkın Genç ile de görüştüm…
Sizce 23’ünde ne olur?
Bu birinci soru idi, ikincisi ise şöyle; değişimden yana mısınız, statükodan yana mı?
Üçüncüsü ise; Kayseri’de CHP nerede?
XXX
Yıldızları, zaman zaman keyfimiz yerindeyken, ay’ı kırpar da gökyüzüne bırakmak gelirdi aklımıza…
Ama yıldızlar, gökyüzünde yalnızdır. Hava pek aydınlık olmadıkça parlanmazlar…
Ay ise, bulutların arasından da olsa, günü geldiğinde tepsi gibi doğar, yürür ve güneşe yenik düşer…
İkisine de güvenmem, yerlerinde de olmak istemem…
Biri hariç…
Demirkazık yıldızı, ya da diğer adıyla Kuzey yıldızı, bir de kutup yıldızı…
Hiç bir yere girmez…
Yanlış yol göstermez…
Neyse odur, göründüğü gibi, parlak yerinde durur…
Diğer yıldızların hiç birinin kuyruğuna da takılmaz, tek başınadır…
Olabilirsen eğer Demirkazık yıldızı, günü geldiğinde bile kazık gibi çakılma, ilkeli kalmaya devam, yol göstermeye devam et…
XXX
Başını iki yana salladı, arkasını dönüp giderken “Çok zor be, benim işim değil mi ne” dedi…
Seslendim…
“Yılmak yok, yakınmak da yok, yikinmeye devam et…”
Yapabilir ise, bir idealist, belki başarır…