Mehmet ŞİMŞEK…
Görev unvanı ile birlikte, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK…
Oldukça hatırı sayılır bir maaş ile yurt dışında ülkenin çöken ekonomisini ayağa kaldırsın diye tutulan kişisi.
Haber bir…
“Güne artıda başlayan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in borsa kazançlarına vergi planladıklarına dair açıklamasıyla birlikte yüzde 2'nin üzerinde eksiye geçti.”
Haber iki…
Ardından; yine aynı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK; “Türkiye'de açlık seviyesinin altına gerileyen asgari ücretin düşük olmadığını iddia etti ve asgari ücrete ve emekli aylığına zam istemenin popülizm olduğunu söyledi.”
Haber üç…
Yine aynı Mehmet ŞİMŞEK; “Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin muhalefetin popülist söylemleri ile gerçekleştiğini ve bütçeye yükünün yüksek olduğunu belirten açıklamada bulundu”.
Oysa Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan; “Bu can bu bedende oldukça olmaz” dediği düzenlemeyi, seçim korkusu sarınca yapmıştı.
Daha önce de Türkiye’nin GRİ listeden çıkışını başarı ve müjde olarak duyurmuştu, o listeye nasıl girdiğimizden söz etmemişti.
Bu kez bir başka liste, Türkiye rüşvet listesinde bulunduğundan hiç söz etmiyor örneğin.
Neredeyse, 22 yıldan bu yana iktidarda olan yönetimin değil de muhalefetin ekonomiyi bu hale getirdiğini ifade edecek.
Abi yaa…
Kafa mı buluyon, dalga mı gçiyon, aklımızla alay mı ediyon, bizi salak yerine mi koyuyon, ne söylesem yerler mi diye düşünüyon?
Bu söylemler ışığı altında anlıyoruz ki, asgari ücrete kesinlikle zam yapılmayacak.
Peki, emekli maaşlarına ne yapılacak?
Yine bu sözlerden anladığım kadarıyla, öyle aman aman bir zam yapılmayacak, şöööyle bir ağızlara dadak (Tadımlık) çalınacak ve “Zam yaptık” diye yine milletin aklı ile alay edilecek.
Elbette millet bunu yutmayacak, günü gelince demokratik yollardan gereğini yapacaktır, hiç kuşkunuz olmasın.
O vakit de çok uzak görünmüyor, slogan belli oldu; “Geçim yoksa seçim var…”
Sayın ŞİMŞEK…
Siz anlatın, biz heyecanla dinliyoruz ve o bilinen günü de iple çekiyoruz…
İşte o zaman, gerçekten dip dalgayı siz göreceksiniz ve çok sarsılacak, eviniz başınıza imar affından affa uğramış gibi yıkılacak…
XXX
Resmi Gazetenin Salı günkü sayısında, Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet ÖZHASEKİ’nin görevden “AFFFI” (!) istekleri kabul edilmiş ve yerlerine atama yapılmış.
Kimlerin atandığı önemli değil…
Sayın ÖZHASEKİ, sağlık sorunlarını ileri sürerken, “Bundan böyle vakıf işleri ile” meşgul olacağını belirtmiş.
Bu bilgiyi Sevgili arkadaşımız Recep BULUT’un paylaşımından öğreniyoruz.
Merakım şu…
Hangi vakıf veya vakıflarla ilgilenecek?
Vakıf üniversitelerinde mütevelli heyette olabilir…
Kayseri yardım vakıflarında görev alabilir.
Kayserispor’da başkanlığa talip olabilir.
Yeni bir vakıf kurabilir…
Ya da aile şirketinde kendisine tahsis edilecek odada oturur, gelen giden ile çay-kahve, zaman zaman fırın ağzı ikramlarıyla sosyal faaliyet (!) işinde olabilir ki, benim kanım, en hayırlısı bu olur.