Öncelikle 32 ve 16 rakamlarının ilişkisini AKP MKYK üyesi Fevzi Polat kurdu, biz de bakalım bi, bu ne menem bir ilişkidir diye üzerine olduk.
Basında yer alan habere göre…
AKP MKYK üyesi Fevzi Polat'ın emekliler hakkında yaptığı "32 milyon çalışanın, 16 milyon emekliye bakması sürdürülemez" paylaşımı yaptı ve oldukça da tepki çekti.
Her iki rakam arasındaki en kaba ilişki, 16 rakamının, 32 rakamının yarısı olduğudur.
Sanırız şunu demek istemedi ancak dediği şu.
“32 milyon çalışır da 16 milyon emekliye nasıl bakar?”
Burada, yani bu düşüncede çok çarpıcı bir hata var, akıldışı…
O emekli olan, SGK’dan cücük kadar maaş alan emekli 16 milyon kişi, vaktinde çalışarak bugün çalışma sırası kendilerine gelen 32 milyona bakmıştı…
Acaba bu sözü söylerken, bunun farkında değil miydi?
Acaba AKP MKYK üyesi Fevzi Polat kimdir bilmem, ancak tuzu kurulardan biri olduğu, bu ifadesi ile sabittir.
Ancak yetinmedim, araştırdım; 1961 doğumlu, Erzurumlu ve Atatürk Üniversitesi İşletme bölümünden mezun imiş…
Ticaret Odası YK Üyeliği, Belediye Meclis üyeliği yapmış.
Bu yapıdaki bir kişinin; "32 milyon çalışanın, 16 milyon emekliye bakması sürdürülemez" şeklinde bir cümle kurması, kabul edilebilir değil.
Kabul edemiyorsak, bu sözün altında başka bir anlam mı aramamız gerekli?
Şeytan avukatlığı yapmayı hiç sevmem, bu konudaki düşüncelerimi şeytan avukatlığı şeklinde algılanmamasını tercih ederim.
Çünkü benim şeytanla işim olmaz…
XXX
O zaman gelin şeytana uymadan düşünelim ve “Neden?” sorusunun cevabını bulmaya çalışalım.
Aslında cevap gayet basit…
Her şeye ve özellikle kara deliklere yapılacak ödemeler için milletten toplanan vergilerden ödeme yapma olanağı var, ancak emekliye, asgari ücretliye gelince olanaksız.
İsraf edene para bol, emekliye para yok…
Çiftçiye para yok…
İşçiye para yok…
Bağışlasınlar ama bir konuda meraklandığım bir şey var.
Diyanet İleri Başkanlığı, ekonomiye ne katkı sağlıyor da milyarlarca lira bütçeyi harcıyor?
Yani, oraya da para var…
XXX
Şimdi başa dönelim ve tekrar edelim…
Bugünün 16 milyonu, dünün 22 milyonu idi, yarısı bu dünyadan göçüp gitti, yarısı kaldı.
Önceki 32 milyon da kendinden bir önceki 16 milyona bakıyordu.
O zaman son söz şu…
Dün kendilerine bakan ve hayatta olmaya devam eden 16 milyona bakmakla çalışan 32 milyon yükümlüdür.
Ancak, anadan babadan tuzu kuru olanların, bu gerçeği görmeleri biraz zor olabilir…
XXX
GELELİM BİR BAŞKA GÜNCELE…
Hizbullah örgütü, İsrail’e saldırdı. Bunun üzerine İsrail, dünya kamuoyunun onaylamadığı bir soykırım uygulamaya başladı ve Gazze şeridini sürekli vurarak birçok insanı kadın,
çocuk seçmeden öldürdü ki kabul edilebilir bir şey değil, bu savaş da değil. Çünkü savaşın da bir kuralı, bir adabı vardır.
İsrail, kuralsız saldırı girişimlerinin ardını arkasını kesmeden sürdürmeye devam ediyor.
Cevap olarak, Pazar günü olduğu gibi Hizbullah da İsrail’e bir şekilde saldırıyor(!), güya saldırılara cevap veriyor.
Hizbullah’ın, bu tür saldırılar, ancak Filistin halkına zarar verir, Filistin halkını İsrail’in öldürmeye devam etmesini sağlar.
Diğer yandan, Hizbullahın bu saldırıları ile Ortadoğu’daki kural dışı kanlı olayları genişletir ve bölge de bundan zarar görür.
Peki, İsrail’in kural dışı saldırıları, vahşeti önlenemez mi?
Şunu herkes iyi bilsin ki, ABD istemeden önlenemez.
ABD’nin istediği ise, Ortadoğu’da yeni bir harita hazırlamaktır.