Televizyon programına çıkıp da konuşmaya başladı mı, çok seviyorum bu Ali Kardeşimizi.
Soyadı gibi oldukça babacan tavırlarını seviyorum doğrusunu isterseniz…
Çarşamba günü İsmail Küçükkaya’nın programında idi, ekonomi konusunda o kadar güzel bilgiler verdi ki.
Ama anlamadığım bir konu var, kendisi de daha düne kadar o partinin içinde ve ekonomiden sorumlu bakan değil miydi?
Öyleydi…
Ekonomi kötüye gitmeye başladığında da parti üyesi değil miydi?
Üyesi idi…
O zaman bugün yaptığı ve tamamına katılabileceğimiz açıklamaları, o gün neden yapmadı?
Kendisinin ekonomi konusunda yetkin ve bilgili olduğunu düşünüyorum, bundan kuşkum yok.
Ne var ki ekonomi bu hale geldikten sonra üzerinde biz bile tepinebiliyoruz, size ihtiyaç yok ki.
Getirdiği tablolar eşliğinde yaptığı sunumlara da diyeceğimiz yok.
Ama diyeceğimiz varsa o da kestirmeden şu…
Geç kaldınız Sayın Babacan Ali kardeşimiz, geç kaldınız…
CHP listesinden seçime girdi partiniz, Cumhurbaşkanı yardımcısı olma hayali ile kendinizi listelere koymadınız, seçilemediniz, partiniz mecliste başıboş kaldı.
CHP’yi de maşallah desteklemiyorsunuz, şimdi ne deseniz bize yavan sözler gibi geliyor.
Saadet Partisi de Gelecek Partisi de Ahmet Davutoğlu da hep birlikte aynı kefedesiniz maşallah.
Gelecek günlerde Sayın Erdoğan’ın istediği tarihte erken seçim yapmasına da “Evet” diyeceğinizden kuşku duymuyorum, inşallah yanılmış olurum…
Bu konuyu burada noktalamak istiyorum.
Gerçek gündem nasıl saptırılır, tekrar o konuya dönmek istiyorum…
XXX
KÜÇÜK NARİN ve SONUÇLARI…
Olay, Kayseri deyimi ile Kel Ali’nin bağına döndü…
Herkes her şeyi biliyor gibi, hiç kimse hiçbir şeyi bilmiyor gibi…
Ancak 19 gün sonra cesedi bir çuval içinde bulunduktan sonra, olay öyle bir köpürtüldü ki, toplum olarak gündemin önüne geçti, herkes bu olayı konuşur oldu.
Acaba istenilen de bu muydu ola?
Gözaltındakiler, Perşembe günü toplu halde savcı ifadesine çıkarıldılar.
Bundan sonra savcılığın iddianamesi ve yargılama süreci başlayacaktır ve elbette sonucu da önemlidir.
Ama ben kafamda sonuca vardım, kim veya kimlerin öldürebileceklerini belirledim ve “Narin Kız” konusunu kendime göre burada noktaladım.
Bakalım zaman beni haklı çıkaracak mı?
XXX
VARLIK, İMAN ve AHLAK…
Gündemin gerisinde kalmamak için zaman zaman böyle önemli konuları peşi peşine sıralamak durumunda kalıyorum, bağışlayın lütfen…
Kâinatın yaratıcısı Allah, varlığı ve imanı, kendisinden dürüstçe isteyene verir. Ama ahlak öyle değildir.
Ahlak, isterse edinir. Ahlaklı olmanın temel kuralı ise, dürüstlük, insanlara saygı, sevgi, muhabbet, merhamet ve adalet içinde davranmakla olur.
Birçok kez yazdım, bir daha yazayım ki insanlar akılları ile düşünüp de doğruyu bulsunlar.
Allah’ın Resulüne ilk emri, Alak Suresi 1. Ayet: “Yaradan rabbin adı ile oku…”
İslam dini, ilim öğrenmeyi farz kılmıştır. Bu nedenle şu hadise dikkat edelim: “İlmi Çin’de de olsa talep edin, çünkü ilim talep etmek her Müslümana farzdır.”
Ayrıca; öğrenmenin önemini vurgulayan Hz. Ali’nin “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” sözü de önemlidir.
Bu ayet, hadis ve sözler ortada iken, ilkokul çağlarında çocukları “Allah korkusu” ile yetiştirmek yönünde ifadede bulunmak, İslam’ı anlamamak, bilmemektir.
Ayrıca çocuklar, “Allah korkusu” ile değil “Allah sevgisi” ile ve ilimle birlikte yetiştirilir ise bir değer ifade eder.
Lafı uzatmayayım değmez.
Bu düşüncede görüş bildirene edep, adap ve ahlak kuralları içinde kalmak kaydı ile çok güzel cevaplar verilir de, vereceğiniz cevap ile O’na değer katmanıza gerek yoktur.