Ekonomide sabit bir tanımlama vardır…
Üretmeden tüketemezsiniz.
Üretmeden tüketmek, cebinde parası olmadan, harcama yapmaya kalkışmak olur ki, kimse karşılığını almadığı bir hizmet vermez ve mal satmaz.
Gündemin en çok konuşulan konularından birisi, Karadeniz’de çay fiyatları açıklanınca, üreticilerin tepkisi büyük oldu.
Çay üretiminin ya da diğer tarımsal üretimin maliyetleri belli iken, maliyetin altında fiyat açıklarsanız, tarım biter.
Aynı şekilde maliyetin altında hayvancılığa ait fiyat verirseniz, hayvancılık da giderek sona erer.
Önümüzdeki süreçte, ülkenin ihtiyacı olan tarımsal ve hayvansal ürünleri ithal etmek zorunda kalırız ki, o zaman sorarız…
Hangi döviz ile? Bilindiği gibi, hazineden döviz rezervi de erimiş durumda.
Diğer yandan, “Kamuda tasarruf tedbirleri” diye açıkladığınız programını içeriğine baktığımızda, dün düşüncemi yazmıştım ve “De gidim deee.” demiştim.
Belirtilen tasarruf tedbirleri ile bir yere varmanın mümkün olmadığı gibi, dolaylı vergilerin altında ezilecek olan dar gelirli, emekli, işçi ve memurun sırtından da hazineye kaynak sağlamanız mümkün değildir.
İşçiye, memura ve emekliye ne veriliyor ki, onların aldıkları aylıklar üzerinden alınacak dolaylı vergi hazineye katkı sağlasın.
Bunların hepsi hayal değilse, oyalama kâğıdından başka bir şey değil.
Acaba dar gelirli, ne kadar daha oyalanabilir?
Dün de yazdığım gibi, israfın büyüğü, hazineyi yutan kara deliklerde. Onlara önlem alınamıyorsa, ekonomide de düzelme beklemek uzun vadede de mümkün değildir.
Yapılan olumsuz uygulamalardan hemen vazgeçilmesi gerekir.
Bırakalım boş işleri, gerçeklere bakalım…
XXX
Bir de şu söze bakalım…
'Tarım bitti demek sadece cehalet değil, art niyetin işaretidir.”
Bu söz, siyasette kimine göre yumuşama, kimine göre normalleşme sürecinde uygun olmayan bir cümle.
Tarım bitti ve bitmek üzere.
Bu düşüncede olan, kaba hesapla ülkenin yüzde 62’sini oluşturmaktadır.
Ve böyle düşünenlerin hepsini bir torbaya koyarak “Cahil, art niyetli” olarak tanımlamaya kalkarsanız, işte o toplum gelecekte “Cahil ve art niyetli” olmadığını bir kez daha gösterir.
Şu çok iyi bilinmelidir ki toplum ne cahil ne de art niyetlidir.
Sadece gerçeklerin altında ezilerek geleceğini düşünenlerdir.
XXX
MEVSİMLER DE Mİ?
Yazımı bitirdim, 55 yıllık arkadaşımı, dostum, kardeşim İsa’yı aradım.
Oradan buradan konuşurken, “Nö’rüyon” dedi…
Nö’rüyüm, battaniyeye sarıldım oturuyorum, dedim.
Arkadaşım, “Dışarıda güneş var” dedi, ben de güneşe aldanma, ortalık çık soğuk deyince…
“Vay beee” dedi, “Herkes aldatıyor da mevsimler de mi?” dedi…