Çok sevdiğim ve saygı duyduğum, çokça anılarımızın olduğu İdris DEMİREL, ahirete intikal etti. Allah rahmet etsin, rahmeti üstüne olsun, toprağı da bol olsun…
Bana deseler ki İdris Demirel’i nasıl tanırdın.
İşte özetle tarifi…
Kahkaha tufanı + Güleryüz + yardım severlik + şıklık + girişimcilik = İdris Demirel…
Kendisini 1965 yıllarında, Rahmetli Osman Kavuncu ile birlikte, Turist otelinin karşısındaki garajda sigortacılık yaptığı günlerden beri tanırım.
Benim daha sonra askerliğim, ardından Ürgüp'te memuriyetim ve Kayseri’ye Türk Ticaret Bankasında çalışmaya başlamak üzere dönüşüme kadar görmedim…
Daha sonra Meysu’da ilk personellerden biri iken, önceleri sigortacılık faaliyeti nedeniyle, sonraları da Yönetim Kurulu Üyesi sıfatıyla tanıdım.
Şakacıdır, güler yüzlüdür, kızmak nedir çok bilmez, herkese yardım elini uzatan kişiliği ile tanıdım…
Bir anı anlatayım…
Meysu’da genel kurul yapıldı, İdris Demirel de o seçilen yönetim kurulu içindeydi.
Genel kurul bitti, yönetim kurulu Rahmetli Cahit Aralın odasındaki toplantı masası başında toplandılar.
Bizler de aşağıda, toplantı sonrasının işlerini görüyorduk ki, aklıma bir muziplik geldi.
Toplantı anında kullanılan kara tahtayı, merdivenlerin başına taşıdım, yönetim kurulu üyelerin isimlerini yazdım ve karşılarına da personelden bazılarının isimlerini kullanarak, yine bir yönetim kurulu listesi hazırladım…
Toplantı bitti, yönetim kurulu merdivenlerden inerken tahtayı ve üzerindeki yazılıları gördü…
Önce rahmetli Cahit Aral, “Kim yazdı bunları” dedi, kimseden ses yok…
Oysa herkes benim yazdığımı biliyordu.
Ardından herkes, isminin karşısındaki tanımlamaları okumaya başladı.
Rahmetli Burhanettin Kavafoğlu, viskiyi biraz fazla kaçırmış olmalı ki kafa dumanlı ve karşısında da Sarhoş Kamil yazılı…
Cahit Beye döndü, “Ben sarhoş muyum yav” diye sordu, durumuna bakan herkes gülmeye başladı…
Cahit Bey ise, haline şöyle bir baktı, “Olur mu canııım, neren sarhoş” dedi, tekrar gülüşmeler…
İdris Demirel’in isminin karşısında ise, manken Ayten yazıyordu…
Sevgili arkadaşımız Ayten Şahin, genel müdür sekreteri olarak görev yapıyordu ve biz ona hep “Manken” derdik. Uzun boylu esmerce, deli-dolu, lafını sakınmayan, özü sözü bir arkadaştı…
İdris Demirel, “Benim nerem manken yahu” diye itiraz edecek oldu.
Cahit Aral da ona “Cuk oturmuş, bu kadar şıklığa da bu lakap yakışır” demişti.
Ama hiç kimse, oradaki yazılı olanlardan dolayı kızmamışlardı…
XXX
Bir de onunla geçen yazımda sözünü ettiğim, filimi olmayan fotoğraf makinesi ile gittiğim röportaj anımız vardı.
Her yerde anlatırdı, “Çok iyi röportaj yapar, ama makinesinde film olmaz” der gülerdi de kızamazdım ona…
XXX
İdris Demirel’in bir de Kayseri’deki sanayi yatırımlarında kurucu ortak sıfatıyla birçok katkısı olmuştu.
Onun dışında, sigorta işlemlerini yaptığı kurum ve kişilerin her zaman yanında olmuş, zarar görmelerine, mağdur olmalarına asla izin vermemiştir.
İşte İdris Demirel…
Kayseri’ye damgasını vuran bir isim.
Oğlu Bekir Demirel’i başsağlığı için aradığında, hasta mıydı diye sordum, evet hastaymış uzun süredir…
Onu, hasta hali ile bile, genel görüntüsünden başka bir görüntü içinde olmadığını sanıyorum, sanmak da istiyorum.
Sana rahmet, geride kalan aile efradına ve sevenlerine sabır diliyorum İdris Abi…