Bilirsiniz belki, bi deyimimiz vardır, “Dama çıkamaz, donunu çekemez” diye…
Kısaca, beceriksizlik gösterenler için söylenen bir sözdür.
Mevcur iktidar, göreve geldiği günden bu yana uyguladığı ve inatla sürdüğü yanlış ekonomi politikası sonunda, ülkenin ekonomisi tepetaklak oldu.
Elbette düzelmesi, acilen düzeltilmesi gerekiyordu…
Bunu üzerine Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’ı yurt dışından transfer ederek, ekonominin başına “Tam yetki” ile getirdiğini sanıyoruz.
Sanıyoruz diyorum, önümüzdeki yerel seçimler sürecinde bu kişilerin seçim ekonomisi uygulayıp uygulamayacağına karar verebileceklerini pek sanmıyorum…
Ancak, ekonominin düzelmesi yolunda gerekli adımları atma çabası içinde olacaklarını düşünüyorum.
Önümüzdeki 5 yıllık süreç içinde halkın darboğazdan çıkması, rahatlaması, ekenomik huzura kavuşması ne kadar mümkün olur, orasını da kestiremiyorum.
Ancak ekibin siyasetin dışında kalarak iyi niyetle çalışacaklarını, nereye kadar iyi niyetle çalışacaklarını da merak ederek takip ediyorum.
XXX
Bu cümleden olarak, haber kaynaklarında şöyle bir haber geçildi……
“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, JP Morgan'ın organize ettiği toplantıda yatırımcılarla bir araya geldi. Bakan Şimşek ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan toplantıda yatırımcılara birer sunum yaparken; toplantıyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağın Reuters'a verdiği bilgiye göre toplantıda 40'ın üzerinde katılımcı yer aldı.
Kaynağın verdiği bilgiye göre, Şimşek toplantıya katılan yatırımcılara ekibinin tam bir politik desteğe sahip olduğunu ve kademeli sıkılaştırmaya devam edeceklerini söyledi. Şimşek ayrıca önden yüklemeli maliye politikasına vurgu yaptı ve depreme ilişkin harcamalar çıkarıldığında Maastrich kriterlerine yaklaşılacağını belirtti.”
XXX
Şimdi ben bu haber üzerinde duracağım bilgim kadarı ile…
Bu açıklamada iki “Deyim” ilgimi çekti.
Birincisi; Kademeli sıkılaştırma…
İkincisi ise; Maastrich kriterleri…
Bu iki tanımlamayı, sokaktaki vatandaşın bilmesi mümkün değil elbette. Ancak toplantıya katılan yatırımcıların hepsi de anlamışlardır.
Amaçlanan ve uygulanan “Kademeli” ya da “Parasal sıkılaştırma” sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artırılması amaçlanmaktadır...
Yani, paraya zor ulaşacaksınız…
Maastrich kriterleri ise, AB ülkelerinin kendi aralarında oluşturdukları “Kopenhag kriterleri”nin mali/ekonomik kurallarıdır.
Diğer bir deyim ile, AB ülkesi üyeleri, ortaklığa kabul edilecek ülkelere, diğer kriterler yanında ülkelerinde ekonomik olarak bu kritere de uymalarını zorunlu tutar.
Aksi halde bir ülkede çıkacak ekonomik bozukluk, diğer AB ülkelerine de yayılabilir.
XXX
Aklıma takılan soru şu…
Türkiye olarak normal “Kopenhag kriterleri”ne daha uyum sağlayamamışken, AB’nin ekonomik yapısı içinde yer alabilmek için bugünkü koşullarda nasıl uyum sağlayacağız?
Ya da ne zaman ve nasıl uyum sağlayacağız.
Yıllardır doğru dürüst AB’nin istediği kurallara uyum sağlayamamışken…
İşte o nedenle diyorum ki, önce bir dama çıkabilmeyi, çıkarken düşesi olan donumuzu çekmeyi becerelim diyorum…
Yanlış mıyım?